Panik atak aniden gelen ve bireyde olumsuz bir olayın meydana geleceği hissiyle ile karakterize ansızın beliren yoğun bir korku dönemidir. Peki bu hastalık aramızda kol gezerken neden kişi seçiyor? Hatta biraz daha genelleme yapacak olursak evet bu hastalık milletler arası ayrıma bile gidebiliyor. Bir olasılıkta bu hastalığın insanın bir davetinin sonucunda kendine ev bulabileceğini savunmakta.
İstatistikleri ele alacak olursak Avrupa’da bir yılda nüfusun yaklaşık %3’ü panik atak geçirirken Amerika Birleşik Devletleri’nde bu oran yaklaşık %11’dir. Bu veriler gösteriyor ki; genetik faktörler dışında panik atağa davetiye çıkaran veya kapı dışarı eden daha birçok neden panik atağın oluşumunda rol almakta. Bu şu anlama geliyor; “Çevresel, toplumsal, kültürel ve aile yapısına kadar birçok faktör panik atak rahatsızlığının oluşumunu kötü yönde tetikleyebileceği gibi iyi yönde de olumlu etkiler ortaya koyabilmektedir.
İnsanlar yaratılışı sebebiyle hem ruhsal hem de fiziki olarak birçok şeye gereksinim duyarlar. Karşılığını alamadığı her duygunun ve ihtiyacın birikmiş ağırlığını her geçen gün daha fazla hissetmeye başlarlar. Bir süre sonra başta önüne geçilemeyen bu sorunla birlikte eksiklikler ve şikayetler zamanla psikolojik denge taşlarına yerinden oynatabilecek güce gelir. Sonra ise zamanında ve dozunda verilmesi gereken insani tepkilerin sisteminde aksamalar ve bozulmalar meydana gelir.
Psikolojik ve fizyolojik tüm hastalıklar, birikmiş nedenler ve onarılmamış duygusal yanlardan patlak verir. Böylelikle henüz küçükken baş edilebilir olan birçok sorun baş edilemeyecek kadar büyük şikayetlere dönüşür. Ayrıca bu durum birçok sağlık probleminin oluşum evresindeki üzücü bir gerçektir. “Eğitimli bireyler güçlü beyinler yetiştirir” prensibini ele alarak harekete geçen toplumlarda yetişen her birey yarına daha az psikolojik yüklerle uyanacaktır.
Çünkü bilgi her zaman güçtür. İnsanlar ne zaman hangi durumda nasıl davranması gerektiğini, etkilere nasıl tepki verebileceğini bilirse problemler karşısında güçlü durarak daha iyi çözüm yolları üretebilir. Ruhun hissedeceği boşlukları zamanında doldurmak erteleme alışkanlığından kurtulmakla mümkündür. Panik atak iç dengedeki duygu ve düşüncenin plansız çalışmasının istenmeyen bir sonucudur.
Zamanında önlem almak, zamanında harekete geçmek bu çekişmede başarılı veriler elde edilmesini sağlayacaktır. “Her insan değerlidir” ilkesini ve bilgi gerçeğini ailevi ve genel eğitim sürecinde sürekli olarak hatırlatmak, özgüveni yara almış her bireyi zamanında iyileştirmek, bu ve birçok psikolojik hastalığın yüzdelik verisini düşürecektir. Cervantes; eğitimin insan üzerindeki etkinin önemini şu sözlerle ifade eder; “İnsan eğitimle doğmaz ama eğitimle yaşar.”
Eğitim, insanları kendileri için kontrollü bir yönetici yapacaktır. Unutulmamalıdır ki; ruhen ve bedenen kontrolün insanın kendi aslında olduğunun bilinciyle yaşaması ruhsal çoğu dengesizliği düzene koyacaktır. Böylelikle kendi bedenindeki ve iç dengesindeki asıl yöneticinin kendisi olduğunu unutmayan her birey için panik atak aşılması kolay bir engel olacak ve verilen bu savaşta bilgiyle bütünleşen kontrol gücü galibiyet getirecektir.
tun.fatma2016@gmail.com