Varlığın İçinde Yokluğu Yaşayan Kent

Mustafa Coşkun Tarihçi & Yazar

23-10-2022 16:32

Bundan iki yaz önceydi. Adıyaman adeta yaz sıcaklığında kavruluyordu. Yurt dışında misafirimiz gelmişti. Misafirimiz lavaboda suyun akmadığını görünce şaşırmıştı. Hatta şaşkınlığını gizleyemeyen misafirimiz; “Google’de Adıyaman haritasına bakmıştım. Adıyaman, adeta üç tarafı suyla çevrili bir yarımada niteliğindedir. Benim merak ettiğim şey; Adıyaman’ı yönetenler nasıl kenti susuz bırakmayı beceriyorlar?” diye sormuştu.

Aslında bu tespit, Adıyaman’ın varlık içinde yokluğu nasıl yaşadığını gösteriyor. Keşke Adıyaman bu sıkıntıyı sadece suda yaşasaydı. Maalesef her anlamda Adıyamanlılara varlık içinde yokluğu yaşatılmaktadır. Bana göre Adıyaman dünyanın en şanslı illerinden biridir. Adıyaman; tarih, coğrafya, tarım, kültür ve sosyal yönden çok zengin ve nitelikli bir coğrafyadır.

Dünyanın en yüksek açık hava müzesi, Altın Elma Ödüllü, doğu ile batı medeniyeti tanrılarının heykellerinin birlikte sembolize edildiği Nemrut Dağı heykelleri becerikli ellerde olsa milyonlarca turistin gelmesine vesile olabilir. Milyonlarca turist aynı zaman da milyonlarca doların Adıyaman’a akması anlamına geliyor. Bu hareketlilik her yönüyle Adıyaman’ı hareketlendirecektir. Bu durum Adıyaman’da on binlerin istihdam edilmesine ve büyük bir kültürel gelişmeye/değişime vesile olacaktır.

İki yıl önce il dışından ilimize gelen ve aynı zamanda bir tur acentesi sahibi olan bir dostumu Nemrut Dağı’na çıkarmıştım. Nemrut Dağı’nda muhteşem gün doğumundan sonra heykellerin güzelliğini görünce hayran kalmıştı. Hayranlığını gizleyemeyen dostumun cümleleri hala kulağımda çınlamaktadır. Misafirim; “Eğer bu heykellerinden sadece bir tanesi bizim orada olsaydı, yılda en az on milyon turist çekerdik” demişti.

Nemrut Dağı, Perre, Cendere, Arsemia, Karakuş, Baraj sahili, Gerger Kalyonları, Sincik ve Çelikhan yaylaları, zengin sosyal yapı ile yüreği güzel insanlara sahip Adıyaman’ın maalesef her yönüyle hak ettiği yerde olmadığını görüyoruz. Tabiî ki son beş yılda yaklaşık yüz bin kilometre gezinmiş biri olarak bunları söylüyorum. Hatta gerçekçi olmak gerekirse doğunun birçok ili bizi geride bırakmıştır.

Tabiî ki bundaki temel sorumluluk Adıyamanlılarda ve Adıyaman’ı yönetenlerdedir. Adıyamanlılar ve Adıyaman’ı yönetenler maalesef Adıyaman’ın imkânlarını sahiplenmedi, hatta bu imkanları fırsata çeviremedi. Allah aşkına söyler misiniz?  Her tarafı buram buram tarih kokan üç tarafı suyla çevrili memleketimizde kaç tane plaj, mesire alanı ya da beş yıldızlı otel var?

Adıyaman’ın doğusundan girin batısından çıkın, hatta çarşıyı dolaşın kaç tane tarihi eser ikonu ya da bunların ismini görebilirsiniz? Bu kadar zengin bir tarihe ve kültüre sahip olan Adıyaman’da kaç tane uluslararası organizasyon yapılmaktadır?  Cevap: yok, yok, yok. Biz tarihimize, kültürümüze ve zenginliklerimize sahip çıkmadık. Adeta bu zenginliklerin içinde yokluğu yaşıyoruz. Biz bu mantıkla daha çok ırgat şarkıları söyleriz. İmkanlarını fırsatlara çeviren bir Adıyaman temennisiyle….

nedendergisi@gmail.com

 

DİĞER YAZILARI Çocuğunuza Kötülük Yapmayın 01-01-1970 03:00