Parti yöneticileri ve milletvekilleriyle birlikte Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’yi ziyaret eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Adıyaman’daki izlemlerini grup toplantısında dile getireceğini söyledi.
TUTDERE; “GÖREVE GELDİĞİMİZ GÜNDEN BU YANA ÇOK CİDDİ BİR MÜCADELENİN İÇERİSİNDEYİZ. HALKIMIZIN YARALARINI SARMAK İÇİN YOĞUN BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYORUZ.”
Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun ziyaretinden dolayı memnuniyetini dile getiren Belediye başkanı Abdurrahman Tutdere şu konulara vurgu yaptı; “Sayın Genel başkan 6 Şubat’a sayılı günler kala acımızı paylaşmak üzere şehrimizle dayanışma içerisinde olduğunuz için teşekkür ediyoruz. Allah hepinizden razı olsun. Adıyaman zor bir süreçten geçiyor, ciddi anlamda depremin izleri devam ediyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana çok ciddi bir mücadelenin içerisindeyiz. Halkımızın yaralarını sarmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Kentimizde alt yapı çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Alt yapı çalışmalarıyla birlikte gerek sosyal yardımlarla gerekse çeşitli başlıklar altında belediye olarak hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Kentin gerçekten ayağa kalkması için merkezi hükümetinde yapması gereken işleri var. Burada birinci sorun barınma ve içme suyudur. Biraz önce Çelikhan’dan geldiniz, gördünüz. Bizim şehrimize içme suyu sağlayan tek kaynak orası ve havalarda kurak geçiyor, yıllardan bu yana gelen içme suyu sorunun aşılması noktasında hem kurumlarımızla hem de bakanlıklarla gerekli ile görüşmelerimizi yapıyoruz, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sizin ve milletvekilleri arkadaşlarımızın desteğiyle Adıyaman’ı gündeme getirmenizle bu sorunlarımızın çözümü de kolaylaşır, burada hayat normale döner.”
TUTDERE; "ŞU ANDA 10 BİNE YAKIN YERİNDE DÖNÜŞÜM VAR, YERİNDE DÖNÜŞÜMDE BÜTÜN İLLERDEN EN İYİYİZ."
Başkan Abdurrahman Tutdere açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Verilere baktığımızda 43 bin kişi deprem sonrası şehrimizi terk etmiş ama bizim hesabımıza göre bu sayı daha fazla. Bizim ilimizde bu sayı 100 bin oranında vardır. Burada kayıtlar çok sağlıklı görünmüyor, gidenler, kaydını alanlar, burada olmayıp kaydını almayanlar, kendisi burada olmayanlar, resmi olarak naklini yapmamış ama dışarıda yaşayanlar var. Onun için bizim gelirlerimizde bayağı düştü. Normal şartlarda deprem şehirlerinde başka bir gözle değerlendirilip imkanlarında arttırılması gerekiyor. Biz şu anda belediye olarak 6 Şubat öncesi kapasite ve kadro ile hatta daha düşük bütçe ile bir de depremle savaşıyoruz. Burada bir istisna tanınması ile belediyelerin imkanlarının, payların arttırılması gerekiyor. Hiç olmazsa depremin yaralarının sarılması için bu konuyu gündeme getirirseniz çok iyi olur.
Şimdi hiçbir hesapta olmayan çok sayıda giderimiz var. Alt yapıyı ile birlikte yoğun bir şekilde yama yapıyoruz. Belediyeye ekstra bir yük gelmiş durumda. Su şebekemizin tamamı depremde tahrip olmuş, şebekelerdeki patlakları ekiplerimiz yetiştirebiliyor. Benim şu an da ekstra kadro almam lazım ki; hem rutin belediye hizmetlerimi vereyim, hem de depremin yarattığı tahribatı çözeyim. Personel alamıyoruz, bütçe yok, İller Bankası dışında hiçbir gelirim de yok. Benim İller Bankası dışında hiçbir bütçemde yok. Konutlar yapılıyor hepsi harçlardan muaf, rezerv alanlarını Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı kendisi planlayıp kendisi yapıyor. Belediyenin hizmet binası yok, şu anda küçük bir katta sıkışık bir vaziyette üst üstüne bütün çalışma arkadaşlarımız hizmet üretmeye çalışıyor. Ona rağmen de yerinde dönüşümde çok ciddi bir başarı yakaladık. Deprem illeri içerisinde en iyi hızlı olan il Adıyaman’dır. Şu anda 10 bine yakın yerinde dönüşüm var, yerinde dönüşümde bütün illerden en iyiyiz. Ama zor koşullarda çalışıyoruz, hizmet binamızı yapıyoruz. Yıkılmış bir belediye binası kamu binasıdır. Hiç olmazsa TOKİ, Çevre ve Şehircilik ve İklim Bakanlığı hizmet binamızı yapabilir? Biz onu bile kendi bütçemiz ile yapıyoruz. O konuda da destek olunması gerekiyor. Depremde yerindeki yıkılmış belediye binalarının tamamının TOKİ marifetiyle yapılmasını devlet karar verebilir. Belediye binasını biz yaparken zorlanıyoruz, bazı belediyeler konteynırlarda hizmet veriyor. Ne olacak şimdi? Konteynırlarda belediyeler halkın taleplerini nereye kadar karşılayacak? Buradaki çalışanlarda travmanın etkisindeler. Herkes yakınlarını kaybetmiş, zaten mağdur. Fiziki, ruhsal durumlarını düzeltecek bir ortam sağlayamazsak ister istemez problemeler yaşıyoruz. Bazen diyorum, hiçbir kitapta yazılı olmayan sorunlarla boğuşuyoruz. Deprem şehirleri gerçekten de öyle. Ama her şeye rağmen sizin gibi kıymetli insanların buraya gelmesi, dokunması acımızı hafifletiyor.”
DAVUTOĞLU; “BÖYLE BÜYÜK BİR KENTTE İNSANLARIN KONTEYNIRLARDA YAŞADIKLARINI GÖRMEK ÜZÜCÜ BİR DURUM, ARTIK İNSANLARIMIZIN HAYATI YERLEŞİK KONTEYNIR HAYATI OLMUŞ.”
Adıyaman Belediyesi’nin ziyareti esnasında açıklamada bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu şöyle dedi; “Depremin ikinci gününe bağlayan gece bütün gece buradaydık. Seyfettin Bilen başkanımızın yakınlarının enkazının başındaydık. O günler gözümün önünden gitmez, şimdi de konteynır kente gittik. Mehmet bey ailesinden 5 kişiden 4’ünü kaybetti. Konteynırlardaki insanlarımız evi barkı olan insanlardı. Bir de şu var ki; normal hayata dönememekte ayrı biz ızdırap. Onurlu bir hayatla geliri olan kişiler bir anda 21 metrekareye sığmaya çalışıyorlar. Mahremiyetiyle, aile kültürüyle, komşu ilişkilerine bakınca Türkiye gibi bir ülkede 2 yılda 691 bin kişi şuan da konteynırlarda. Adıyaman merkezde 70 bin kişi, 120 bin kişi ise şu anda Malatya’da olmak üzere toplamda 691 bin kişi konteynırlarda yaşıyor. Böyle büyük bir kentte insanların konteynırlarda yaşadıklarını görmek üzücü bir durum, artık insanlarımızın hayatı yerleşik konteynır hayatı olmuş. Konteynır hayatında çocukları görmek çok büyük bir acıdır.”
DAVUTOĞLU; “DERHAL İNSANLARIMIZIN HAYATA TUTULMASI İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAK LAZIM”
Ahmet Davutoğlu açıklamasının devamında deprem bölgesindeki sorunları hatırlatarak meclisteki grup toplantısında bu sorunları dile getireceğini söyleyerek, şu konulara dikkat çekti; “Merkezi hükümetin üzerine düşen görev ve sorumlulukları var. Şu ana kadar sadece 202 bin konut teslim edildi. Sayın cumhurbaşkanın bir yıl içerisinde 391 bin konutun teslim edileceğini söylüyordu. Şu anda ihalesi yapılmış olanların hepsinin toplam 355 bin konuttur. Malatya’da ve burada sordum, teslim edilen konutların çoğunda depremzedeler anahtarı alıyor, “eve gireceğim” diye gittiğinde penceresi, alt yapısı yok, kaba inşaat gibi. Dolaysıyla şu ana kadar yapılan konutlarda emeği geçenlere teşekkür etmek lazım. Ama şu ana kadar yapılanlar, bundan sonra yapılması gerekenlerin yanında devede kulak olur ama çok geride. Derhal insanlarımızın hayata tutulması için gerekli tedbirleri almak lazım. Belediyenin de bu konuda sosyal alt yapı çalışmaları yaptığınıza eminim. Merkezi ve yerel yönetimin her şeyi unutup “Adıyaman’dayız, Malatya’dayız, Kahramanmaraş’tayız” demesi lazım. Geride kalanlarında tez zamanda normal hayata dönemlerini diliyorum. Malatya’da 200 bin depremzede Malatya’yı terk etmiş. Ben özellikle Çarşamba günkü grup toplantısı öncesinde Malatya ve Adıyaman’daki izlenimlerimi paylaşacağım, her veriyi dile getireceğim. Perşembe günü depremin yıl dönümünde Kahramanmaraş ve Hatay’da olacağım. Oradaki izlenimlerimi de bir sonraki grup toplantısında dile getireceğim. Ne icap ediyorsa onu gündemde tutacağız.”
Haber: Ömer Karakuş