EKONOMİ
Giriş Tarihi : 13-10-2024 21:21   Güncelleme : 20-10-2024 14:10

ATSO 15. grup Meslek Komitesi, Hayvancılığın Sorunlarını Masaya Yatırdı

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası 15. grup Meslek Komitesi, Adıyaman Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Orhan Öztürk’ün katılımıyla düzenlenen meslek komite toplantısında hayvancılığın sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatırdı.

ATSO 15. grup Meslek Komitesi,  Hayvancılığın Sorunlarını Masaya Yatırdı

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası 15. grup Meslek Komitesi Eylül ayı olağan toplantısını Yönetim Kurulu üyesi Bilal Delikanlı, Meclis Üyesi ve Komite Başkanı Fatin Rüştü Bereket, Komite üyeleri Ali Kemal Karınca ve Mahmut Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirdi. Toplantıda gündem maddelerinin yanı sıra sektörel sorunlar ve çözüm önerileri görüşüldü.

Hayvancılık ülkemiz ekonomisi bakımından artan nüfusun hayvansal protein ihtiyacının karşılanması, sanayiye ham madde sağlaması ve istihdama olan katkıları nedenleriyle önemli bir sektördür olduğunu ifade eden Bereket “Bugün temel olarak hayvancılığa dayalı yem sanayi, süt ve süt mamulleri sanayi, dericilik ve tekstil sanayileri ile, veteriner ilâçları ve hayvancılık ekipman sanayileri yeni istihdam alanları yaratmakta, hayvansal ürünlerin işlenmesi yoluyla katma değer artışına neden olmaktadır. Genelde hayvancılığın katma değer yaratma imkanı, diğer tarımsal sektörlere göre daha fazladır. Hayvansal ürünlerin üretim ve tüketim miktarları, günümüzde gelişmişliğin bir ölçüsü olarak kullanılmaktadır. Ülkemiz hayvan sayısı bakımından kişi başına tüketilen hayvansal ürünlerin düşüklüğü ve talebi karşılamak için hayvan ithalatına başvurulması, yetersizliğin en önemli kanıtıdır” dedi.

“MEZBAHANE VE HAYVAN PAZARLARI YETERSİZ”

Hayvan hasatlıkları ile mücadele ve gıda güvenliğinde veteriner ofisi etkin rol almamaktadır. Ülkemizde bulunan işletmeler optimal büyüklüğün çok altındadır. Mezbahane ve Hayvan pazarları yetersiz ve modern değildir. Hayvan hastalıkları ile mücadelede özel hastane ve Labaratuvarlar yeteri sayı ve donanımda değildir. Meralarımız hayvancılık işletmelerine tahsisli değil ıslahı yapılmamıştır. Yem bitkisi üretimi yeterli değil ve destekleme miktarı azdır. Kesif yemi üreticilerimiz üretmeyip yem fabrikalarından satın almaktadır. Süt fiyatı desteği azlığından damızlık hayvan miktarımız azalmaktadır. Hayvan hastalıkları Brucella ve Tüberküloz v.b yaygındır. Hayvan ıslahı yeni değişiklik ile (Desteklemede Suni Toh. zorunluluğu kalkmıştır) askıya alınmıştır. Hayvan besleme ve barınak tipleri uygun değil veya bilinçsiz yapılmaktadır.

Hayvansal ürünlerin et, süt vb Pazar problemi ve üretici birliklerinin eksikliği mevcuttur. Özellikle süt fiyatları, süt fabrikaları ve çevredeki mandıralar tarafından belirlenmektedir. Belirlenen fiyat ise üreticiyi tatmin etmemektedir. Hayvancılık politikası mevcut olmayıp kısa vadede üretilen politikalar üretici birlikleri, ilgili STK’lar, üniversiteler, v.b kuruluşların görüşleri alınmadan yapılmakta ve belirsizlik ortaya çıkmaktadır. Avrupa’da olduğu gibi Danışma Kurulu kurulmalı ve bu kurulda üretici birlikleri, ilgili STK’lar, üniversiteler v.b kuruluşların belirleyeceği ortak politikalar ile kısa, orta ve uzun vadede tarım ve hayvancılık politikaları belirlenmeli. Ülkemizde et ve süt miktarı yüksek yeterli damızlık hayvan mevcut değildir.

“TÜRKİYE’DE ETKİLİ VE YETKİLİ BİR VETERİNER OFİSİ OLUŞTURULMALI”

Sonuç Olarak Başarılı Bir Hayvancılık İçin; Hayvan hastalıkları ile etkin bir mücadele ve gıda güvenliği için: Türkiye’de etkili ve yetkili bir veteriner ofisi oluşturulmalı ve bu ofis: Kaliteli et ve süt üretimi, Hayvancılık sektörüne teknik hizmetler, Hayvan Besleme ve hayvan sağlığı eğitimini yönetme ve maliyetleri en aza indirme sorumluluğu verilmelidir. Hayvancılık işletmeleri tanımı yapılarak büyük, orta ve küçük işletme modelleri oluşturulmalı;

Ülkemizde bulunan işletmelerin optimal büyüklüğe ulaşabilmesi için işletme büyüklüğü belirlenerek desteklenmeli. Bu işletme büyüklüğünü artırmak için kademeli destek verilmeli.

Hayvan hastalıklarının yayılmasında önemli bir rol oynayan kontrolsüz hayvan hareketleri ve hayvan pazarları kontrol altına alınmalı. Birlikler vasıtası ile her ilde büyükbaş ve küçükbaş hayvan alış ve satış merkezleri oluşturulmalı. Her il, ilçe ve beldelerde büyük maliyetlerle kurulun kesimhaneler yerine bölgeye hitap edecek kesimhaneler kurulmalı ve buralardan bölgenin et ihtiyacı kontrollü olarak sevk edilmeli

“HAYVAN PAZARLARI MODERNİZE EDİLEREK DESTEKLENMELİ”

Özel sektörde sahada hayvan hastalıklarının tedavisini üstlenmiş Halk sağlığı, gıda güvenliği, zoonotik hastalıklar ile mücadele ederek bir nevi kamu hizmeti görevi yapan serbest Veteriner hekimlerin kalite ve donanımlarını yükseltmek için kredi ve destekler verilmeli.

Bu hizmeti yaparken üreticinin işletmesine kendi araçları ile giderek hizmet veren veteriner hekim meslektaşlarımıza ÖTV muafiyetli araç alım desteği sağlanmalı.

Balıkçılıkta olduğu gibi bir nevi kamu hizmeti veren veteriner hekimlerimizin araçlardaki yakıtlarına da ayrıca destek verilmeli. 22.05.2014 tarih ve 29007 sayılı resmi gazetede Sağlık Meslek Mensupları Görev Tanımlarına Dair Yönetmelikte veteriner hekimler sağlık meslek mensubu olarak sayılmamıştır. Bu kapsamda sayılmadığı için sağlık mensuplarına verilen “Sağlıkta şiddet ve özlük haklarından” mahrum bırakılmıştır. Bu yönetmeliğe veteriner hekimlerinde sağlık meslek mensubu olarak eklenmesi gerekmektedir. Sokak hayvanları en son çıkan yasa ile mahalli idarelerin sırtına atılarak çözümsüz bırakılmış ve sorun ileriki dönemlerde daha da büyüyerek karşımıza çıkacaktır. Bu sorunu ulusal bir proje dahilinde topyekün bir mücadele ile kısa zamanda çözebiliriz. Bununla ilgili şuan Türkiye’de tecrübeli, donanımlı 20.000 üzerinde serbest çalışan veteriner hekimler ile Türkiye genelinde yapılacak bir işbirliği protokolü ile sokak hayvanlarının kısırlaştırma, aşılama, kayıt altına alma ve rehabilitasyonu ile çok daha hızlı çözülebilir.

“MERA ISLAHI YAPILMALI”

Hayvan hastalıkları ile mücadelede yeteri miktarda özel hastane ve Laboratuvarların kurulması sağlanmalı ve teşvik edilmeli. Özel hastane ve laboratuvar kurulumu hayvancılık desteklemesi kapsamına alınmalı. Meralarımız hayvancılık işletmelerine tahsis edilerek (49 yıllık kiralama gibi) mera ıslahı yapılmalı. Yem bitkilerindeki (mısır silajı, yonca, fiğ,v.b )destekleme miktarı artırılmalı.

Beslenme modeli değiştirilmeli insan gıdası olarak tüketilemeyen selülozik bitkilerden (ot, çayır v.b) et ve süt gibi hayvansal ürünlerin üretimi teşvik edilmeli. Kaba yeme dayalı beslenme modeline geçilmeli. Şu anda süt fiyatının belirlenmesinde aktif rol alan USK (Ulusal Süt Konseyi).yanında birde UYK (Ulusal Yem Konseyi ) kurulmalıdır.1/1,5 yem süt parite dengesi sağlanmalıdır. Şu an parite 1,25 lerde olup bu pariteler böyle devam ederse üretici para kazanamayacağı için damızlık inekleri kestirmekte ve sektörden çıkmakta buda et ve süt ürünlerinde ithalatın yolunu açmaktadır.

“KORUYUCU HEKİMLİK ÖN PLANA ÇIKARILMALI”

Süt üretimi desteği artırılmalı.  Özelikle dişi büyük baş ve küçükbaş anaç desteği artırılmalı. Hayvan hastalıkları Brucella ve Tüberküloz vb için radikal tedbirler uygulanmalı, gerekirse bir yıl hayvancılık desteklemeleri bu iki hastalığın eradikasyonuna harcanmalı. Hayvan ıslahı ve salgın hastalıkların eradikasyonu için Suni Tohumlama zorunlu hale getirilmeli. Tüm Ülke genelinde suni tohumlama serbest veteriner hekimlere destek verilerek (Buzağı desteği 500 TL düşürülerek bu 500 TL suni tohumlamada destek olarak verilmeli) ücretsiz yapılmalı. Hayvan besleme ve uygun barınak tipleri ile ilgili üreticilerimize teknik bilgi ve eğitim hizmetleri ilgili birlik ve STK’lar tarafından verilmeli. Bu kurumlar desteklenmeli. Koruyucu hekimlik ön plana çıkarılmalı. Koruyucu hekimlik ile ilgili aşılamalara önem verilmeli. Hayvansal ürünler et, süt vb Pazar problemini çözecek üretici birlikleri ve sanayi teşvik edilmeli. Hayvancılık politikası ile ilgili uzun, orta ve kısa vadede politikalar üretilmeli ve bu politikalar üretici birlikleri, ilgili STK’lar, üniversiteler v.b kuruluşların görüşleri alınarak yapılmalı. Ülkemizde et ve süt miktarı yüksek yeterli damızlık hayvan ihtiyacı TİGEM işletmeleri gibi işletmelerde üretilerek üreticilerin ihtiyacını karşılamalı”

Ömer KarakuşÖmer Karakuş