GÜNCEL
Giriş Tarihi : 07-01-2023 02:06   Güncelleme : 14-01-2023 23:51

Gazetecilik Üzerine Bir Söyleşi Basın Danışmanları Gazetecilerin Önünde Engel Mi?

Gazeteciler otoriteler hakkında haber yaparken en çok karşılaştıkları aktörlerden biri de basın danışmanlarıdır. Kişi ya da kurumların, medya aracılığıyla kamu imajının oluşturulmasını hedefleyen ve sektör haline gelen basın danışmanlığı, Türkiye’de ulusaldan yerele yaygınlaşmaya ve kurumsallaşmaya devam ediyor.

Gazetecilik Üzerine Bir Söyleşi Basın Danışmanları Gazetecilerin Önünde Engel Mi?

Kamu kurumlarının yanı sıra özel kurum ve kuruluşlarda da “İletişim Danışmanlığı”, “Basın Danışmanlığı”, “Basın ve Halkla İlişkiler” ya da “Basın ve Yayın” gibi birçok isimle karşımıza çıkan uygulama, mesleki birtakım tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Zamanla yarışan gazeteciler bazen haberlere gidemiyor, bazen de programlara davet edilmeyebiliyorlar. Basın bültenleri gibi kendilerine hazır olarak sunulan metin ve görüntülere bağlı kalmak zorunda oluyorlar. Hal böyle olunca gazete, televizyon, ajans ve haber sitesi gibi birçok yayın organı bu hazır bültenlerden haber üretmeye çalışıyor. Bu durumu İstanbul’dan gazeteci ve yazar Gülden Kılıç, İzmir’de özel bir danışmanlık ajansında muhabirlik yapan Yunus Tan, Ağrı’da kamu kuruluşunda basın biriminde çalışan Erat Kocaoğlan ve Mersin’de serbest gazetecilik yapan Alper Tolga Akkuş ile görüştük.

“Gazetecinin basın danışmanı ile iletişimde olması her iki tarafın da yararına olabilir”

Medya sektöründe muhabir, editör, medya ilişkileri yöneticiliği ve kurumsal iletişim uzmanlığı yapan gazeteci ve yazar Gülden Kılıç, basın danışmanlarının gazetecilerin bilgi toplamasında önemli bir etken olduğunu söyleyerek; “Basın danışmanı haberin kaynağı ile haberci arasında bir tampon görevi görür. Bu iki unsuru bir araya getirerek ortaya bir ürün çıkarmalarını sağlar. Medyada görevli bir gazetecinin basın danışmanı ile ortak çalışması her iki tarafın da yararınadır. Çünkü gazetecinin hem zamanla yarışması açısından hem de daha doğru ve net bilgiye ulaşması açısından basın danışmanları önemlidir. Basın danışmanları bir kurumun kimliği, projeleri, vizyonu, misyonu ve faaliyetleri konusunda en kapsamlı bilgiye sahip olan kişilerden biridir. Bu yüzden basın danışmanları gazetecilerin bilgi toplamasında önemli bir yere sahiptir” diye konuştu.

“Basın danışmanlığının varlığı gazetecide tembelliğe neden olabiliyor”

Kılıç, basın danışmanlığının kurumun kimliğine aykırı veya kurum kültürüyle uyuşmayan bir üslubun kamuoyuna yansımasını engellediğini, bu bakımdan kurum açısından da önemli olduğunu belirtiyor. Basın danışmanlığı uygulamasının gazeteciler açısından olumsuz yanlarına da değinen Kılıç, uygulamanın haberin sunuş şeklini etkilediğini söyleyerek şunları belirtiyor; “Basın danışmanının bilgi ve belgeyi sunması gazetecilerde tembelliğe ve hazırcılığa neden olabilmektedir. Bu da mesleğin saygınlığını sarsmakta ve dış etkilere daha açık hale getirmektedir. Habere, haber kaynağına zaman ayırmayan bir gazeteci, basın danışmanının yönlendirmesine ve haberi istediği gibi kurgulamasına açık hale gelir. Bu durum, haberi objektif olmaktan çıkarabilmektedir. Bu yüzden hayatın her yerinde olduğu gibi denge önemli bir unsurdur.”

“İstihdam edilen basın danışmanları iletişim fakültesi mezunu olmalı”

Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olan Yunus Tan ise, uzun süredir sektörde basın danışmanlığı alanında çalışıyor. Sektördeki 11 yıllık kariyerinin son 9 yılını bir ajansta geçiren Tan, İzmir’de görev yapıyor. Sağlık kuruluşları başta olmak üzere şirketlere yazılı basın alanında danışmanlık hizmeti veren bir ajansta muhabirlik yapan Tan da uygulamanın iyi ve olumsuz yönlerine dikkat çekiyor. Uygulamayı, Türkiye gibi yoğun gündeme sahip ülkeler açısından olumlu değerlendiren Tan, “Günümüzde artık her şey haber olabilmektedir. Özellikle son yıllarda sosyal medya sayesinde sokak lambasının sönmesi bile bir haber olabilmektedir. Özellikle şirketlerde, özel sağlık kuruluşlarında, okullarda, holdinglerde, devlet dairelerinde ve belediyelerde basın danışmanı bulunması bana göre gazetecilerin işini kolaylaştırmaktadır. Çünkü günümüzde gazeteler, televizyonlar daha az personelle çalışmaktadır. Basın danışmanları bu kurumların haberlerini, fotoğraflarını ve videolarını gazetelere ve televizyonlara servis edebilmektedir. Böylece kurumlar basında yer alabilmektedir. Burada dikkat edilecek bir konu istihdam edilecek basın danışmanı mutlaka iletişim fakültesi mezunu, gazeteci yani basını bilen bir kişi olmalıdır. Böyle olursa neyin haber olacağını bilir, nasıl sayfada yer alacağını tahmin eder ve ona göre bir haber hazırlar” diye konuşuyor.

“Reklam vererek gazetelere destek olmalılar”

Basın danışmanlığı uygulaması ve reklam arasındaki ilişkiye değinen Tan medya kuruluşlarının var olabilmeleri içinde reklama ihtiyaç olunduğunu belirterek; “Bünyesinde basın ajansı olmayan kuruluşlar da basın ajansları ile anlaşma yaparak bu çalışmaları sürdürebilirler. Basın ajansları size basın danışmanlığı hizmeti vermektedir. Hem reklamlarınızı hem de haberlerinizi hazırlayıp, yayın takibini yapmaktadır” şeklinde konuştu.

“Muhabir ulaşamadığı habere basın danışmanı vasıtasıyla ulaşabiliyor”

Sektörde bir süre gazetecilik yaptıktan sonra basın danışmanlığına geçen gazeteci Erat Kocaoğlan, Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü mezunu. Memleketi Ağrı’da İl Özel İdaresi’nin basın biriminde görev yapan genç gazeteci Kocaoğlan basın danışmanlığı uygulamasının en iyi tarafının sahadaki muhabirin iş yükünü her anlamda hafifletmesi olduğunu belirtiyor. Kocaoğlan, kentte görev yapan gazetecilere katkı sunduklarını ifade ederek; “Özellikle yerel basında ekonomik zorluklar nedeniyle muhabir arkadaşlarımız herhangi bir yerde olan habere her zaman ulaşamayabiliyorlar. Basın danışmanlığı uygulaması bu anlamda o muhabir için can simidi görevini görüyor. Muhabir ulaşamadığı habere basın danışmanı vasıtasıyla ulaşıyor. Bölgemizden ve görev yaptığım kurumumuzdan örnek vermek gerekirse; mesela biz kışın merkezden çok uzak olan köy yollarımızda yaptığımız karla mücadele çalışmalarının takibi için muhabir arkadaşlarımızın talebi doğrultusunda kendilerine araç ve şoför tahsisi yardımı yapıyoruz. Normal şartlar altında muhabirin kendi imkânlarıyla o habere ulaşması çok zor. Hatta imkânsız. Ya da muhabir kurumumuzla alakalı herhangi bir yerde devam eden bir projeyle ya da çalışmayla ilgilenmek istediği zaman her türlü imkânı sağlıyoruz. Bu anlamda muhabirlere vakit kazandırıyoruz ve ekonomik olarak bir katkı sunmuş oluyoruz. Muhabir arkadaşlarımızın gelemediği, katılamadığı haberleri onların kullanacağı şekilde hazır bir şekilde kendilerine ulaştırıyoruz. Bazıları gönderdiğimiz haberi değiştirerek kullanıyor bazıları olduğu gibi kullanıyor. Esasında basın danışmanı bu açıdan muhabirin haber atlamasını engelleyen çok önemli bir görevi üstlenmektedir” dedi.

“Basın danışmanı yüzde yüz bir gazetecilik pratiğiyle hareket etmez”

Basın danışmanlarının sahadaki gazeteci gibi hareket edemeyeceğini vurgulayan Kocaoğlan, “Bildiğiniz gibi haber dediğimiz şey aslında elimizdeki enformasyonu (bilgiyi) inşa etme sürecidir. Haber bir inşa metindir. Basın danışmanı da çalıştığı kurumun medyaya bakan yönünü temsil eder. Basın danışmanı yüzde yüz bir gazetecilik pratiğiyle hareket etmez. Kendisini bu mecburiyette görmez. Basın danışmanı için kurumun ya da bulunduğu yerin basında doğru şekilde temsil edilmesi önemlidir. Ancak sahadaki muhabir ya da gazeteci basın danışmanının refleksleriyle hareket edemez, etmemelidir de” şeklinde konuşuyor. Sahada görev yapan muhabirin, bilgiyi aktarma sürecindeki öneminden ötürü verilecek habere doğrudan etki etmesi gerektiğini de savunan Kocaoğlan, “Muhabirin inşa sürecinde yer almadığı bir haber, editoryal bağımsızlığı zayıflatır” diyerek sözlerini tamamlıyor.

“Basın danışmanı kaynağa ulaşma sürecinde engel teşkil edebiliyor”

Mersin’de serbest gazetecilik yapan Alper Tolga Akkuş, daha çok ekoloji üzerine çalışıyor. Uygulamanın teoride kolaylaştırıcı ancak gazeteci açısından olumsuz tarafları bulunduğunu aktaran Akkuş, gazetecinin doğrudan haber kaynağı ile görüşememesinin bir engel olduğunu düşünüyor.

“Gazeteci tarafından bu uygulamaya bakacak olursam şöyle bir olumsuz durum ortaya çıkıyor. Ben muhabir olarak ilgilendiğim haberin doğrudan muhatabı ile görüşme yapmayı tercih ederim. O muhatap yerine önce basın danışmanı üzerinden bir süreç ortaya çıktığında benim haber kaynağı ile doğrudan iletişimim de kesilmiş oluyor. Pencerenin karşı tarafından bakıldığında ise durum şu şekildedir; “Basın danışmanı temsil ettiği kurumun gözünden bir iletişim stratejisi geliştirmiş durumda.” Yazılı soru-cevap şeklindeki röportajlarda haber kaynağının doğrudan yanıtının basın danışmanı süzgecinden geçerek gazeteciye ulaşması durumu da uygulamanın bence başka bir olumsuz tarafı. Teoride gazetecilere kolaylık sağlayan ve bir istihdam alanı gibi görülen basın danışmanlığı, iyi haberciliğin önünde engel de oluşturabiliyor. Kimilerine göre gazetecilere zaman kazandıran ve maddi olarak yüklerini alan uygulama kimi gazetecilere göre de mesleğe zarar veriyor.”

Kaynak: www.newslabturkey.org/Yusuf Özgür Bülbül

 

 

Ömer KarakuşÖmer Karakuş