İlimizde yapmış olduğu ziyaretlerde halkın taleplerini dinleyerek, gündeme getirilen konuları gazetemizle paylaşan Sinan Karahan, önemli mesajlar verdi. Çevre illere yapılan yatırımlardan da bahseden Sinan Karahan, Adıyaman’ın kalkınması, işsizlik sorununa çözüm bulunması, üreticilerin daha çok verim elde edebilmesi için hayata geçirilmesi gereken projeleri okuyucularımızla paylaştı. Ve işte iş insanı Sinan Karahan’ın gazetemize vermiş olduğu röportajın detayları..
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Sinan Karahan Adıyamanlıyım, 9 Eylül Üniversitesi inşaat bölümü, Anadolu Üniversitesi İşletme bölümü, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Yüksek Lisans bölümü mezunuyum. Hayatım her zaman siyaset ile iç içe olmuştur. Çocukluk dönenim babam Mehmet Karahan’ın Adıyaman İl Genel Meclis üyeliği dönemine denk gelmiştir. Babam 1980 darbesi sonrası kurulan SODEP’te siyaset yapardı. Dün gibi hatırlıyorum o günleri, “babam için daha öncesi var” o zamanlar hep bir mücadele içerisinde olduğumuzu hatırlıyorum. Seçimler, çekişmeler vs. yani ailemizde her zaman için siyaset var olmuş ve devam etmiştir. Amcam Hasan Karahan geçmiş dönemlerde 3 dönem Gölbaşı SHP ve CHP İlçe Başkanlığı yapmıştır. Babamın milletvekili adaylığı dönemlerinde her zaman sahada olduk. Aile olarak temel felsefemiz olan “halka hizmet, hakka hizmet” şiarıyla her zaman her yerde var olduk. Yaşantımda babamın rolü büyüktür. Müteahhit olan babamın işinden dolayı bende hep kendimi iş ortamında buldum. O yolu seçtim. Dolayısıyla hayatım iş ve siyaset hayatı olmuştur. Sanırım böyle de devam edecek. Ailemizde Adıyaman sevdası var. Halkına hizmet sevdası var. Bende her zaman halkımızın yanında olmaya, memleketimize faydalı olmaya gayret gösteriyorum. Vatandaşlarımızın dertlerini sıkıntılarını dinliyorum. Ve bu konuda her zaman çözüm odaklı olmaya gayret ediyorum. Bu vesile ile Adıyaman halkına hizmet etmenin gururunu yaşıyorum. Özellikle pandemi süreciyle birlikte görüldü ki; sosyal eşitliğin, yoksulluğun yok olması, sosyal adaletin, sosyal hakların sağlanması güçlü bir sosyal devlet yapısı ile mümkündür. Pandemi ile birlikte Neoliberal politikaların çöktüğünün, sosyal demokrasinin, sosyal adaletin ön plana çıktığını gördük. Özellikle köylerde birçok projelerde kendi imkanlarımız dahilinde eser kazandırdık. Cami yapımı, Cemevi yapımı, kültür evi yapımı, taziye evi yapımı, yol yapımı, köprü yapımı, kanal yapımı gibi çalışmalarımızın yanı sıra köylere masa sandalye, sosyal yardımlar gibi çalışmalarımız olmuştur. Ailemizin en büyük eseri olan Adıyaman merkeze bağlı olan Yaylakonak Beldesi, İncekoz mezrasında bulunan Gürlevik içme suyunun kaynağının bulunduğu bölgeye babamın adı olan Mehmet Karahan mesire alanını Adıyamanlıların hizmetine sunduk. Covid-19 süreciyle birlikte bu süreçte sağlık çalışanlarımızın ve halkımızın yanında olduk. Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğüne verilmek üzere 1000 adet tulum bağışı yaptık. Maske dağıtımı yaptık. Durumu iyi olmayan 1000 aileye temel ihtiyaç olan erzak yardımında bulundum. Adıyaman’da bazı okullara masa, sandalye, fotokopi makinesi, okul kütüphanelerine kitap desteğinde bulundum.
Sizce Adıyaman’ın temel sorunları nelerdir?
Bu sorunuza cevap vermeden önce Adıyaman’ın temel sorunlarını farklı açılardan değerlendirmek gerekir. Hatta bu sorunlar yerleşim yerlerine göre değerlendirilmelidir. Örneğin Adıyaman’ın ova köylerindeki vatandaşlarımızın en öncelikli talebi sulama olduğu için bu yerleşim yerlerinin en öncelikli sorunları sulama konusudur. İlimizin dağ köylerinde araziler çok az alanlarda olduğu için bu yerleşim yerlerindeki hemşerilerimizin talepleri ise tek geçim kaynakları olan tütünün yasaklanmamasıdır. Adıyaman’ın genel sorunu ise işsizlikle birlikte yatırım hizmetlerinin yeteri kadar vatandaşlara ulaştırılmamasıdır. Günümüz Türkiye’sinde genç nüfus oranında bir atışın olduğunu görüyoruz. Üniversiteyi ve askerliğini bitiren gençlerimiz Adıyaman’da iş olanakları olmadıkları için iş bulamıyorlar. Birçok Adıyamanlı genç birden fazla üniversiteyi bitirmiş olsa bile kendi ilinde iş bulamıyor. Halbuki ilimizde tarıma dayalı sanayi yıllar önce hayata geçmiş olsaydı, bugün bu kadar insan işsiz kalmayacaktı. Adıyaman’ın verimli arazilerinin olmasına rağmen halkımız Atatürk
Barajı’ndan hiçbir şekilde faydalanamıyor. Bir ilçemizi ve onlarca köyümüzü yıllar önce Atatürk Barajı’na vermiş olan bir il olarak bugün hiçbir şekilde bu barajdan faydalanamıyoruz. Bu sorun beraberinde köylerden şehre göçü ve işsizliği getirmektedir. Bu konu başlı başına belki de üzerinde durulması ve önemli çalışmaların yapılması gereken bir konudur. Adıyaman’ın temel sorunlarını özetlersek işsizlik sorunu, sulu tarımın hayata geçmemesi, ikinci organize sanayi bölgesinin ve tarıma dayalı sanayi bölgesinin olmaması, turizm alanında gerekli tanıtımların yapılmaması, ilçelerde yeterli düzeyde fabrikaların olmamasıdır.
İlimizin gelişmesi için ne gibi projelerin hayata geçmesi gerekir?
Adıyaman ilinin gelişmesi için öncelikli olarak sulu tarımın hayata geçmesi gerekir. Sulu tarımın hayata geçmesi içinde Atatürk Barajı’ndan alınacak olan sularla yeni su kanalları yapılmalıdır. Adıyaman’ın ova köylerinin arazileri bu suyla buluşturmalıdır. Bu projeyle birlikte Bebek 1, Bebek 2, Aslanoğlu, Koçaali ve Gömükan projeleri de biran önce hayata geçmelidir. Gölbaşı ilçemiz sınırları içerisinde yer alan Çetintepe Barajı yüzde 45 oranında Besni ilçemizi, yüzde 55 oranında ise Gaziantep ilinin topraklarını sulayacaktır. Gölbaşı ilçemiz sınırları içerisinde yer alan Çetintepe Barajı pompaj sistemi ile Suvarlı, Belören yerleşim yerleri ile birlikte Nasırlı köylerindeki susuz alanların suyla buluşması için bu yerlerin projeye dahil edilmesi gerekir. Bu bölgede tarıma elverişli arazilerin fazla olması nedeniyle bu toprakların suyla buluşturulması oldukça önemlidir. Ayrıca sözleşmesi imzalanan Büyükçay Barajı projesi de Kahta ilçesi için oldukça önemli bir projedir. Bu nedenle bu projenin biran önce tamamlanması ve faaliyete geçmesi hayati önem taşımaktadır. Bu projeler kapsamında hem şehrimizin ova köyleri hem de dağ köylerimizle birlikte ilçelerimizdeki susuz tarlalar suyla bulaşacaktadır. Adıyaman’ın ve ilçelerin kalkınması için bu projelerin hayata geçirilmesi hayati önem taşımaktadır. Adıyaman’ın kıyısındaki tarlalar susuz kalırken, 221 kilometreye su taşınıyor. Atatürk Barajı’ndan alınan suyu Şanlıurfa’dan Mardin’e taşıyan 221 kilometrelik Mardin-Ceylanpınar ana kanalı tamamlandı. Ancak Adıyaman’da sulama projelerinin ne zaman hayata geçirileceği ise tam olarak bilinmiyor. Bu konu ilimizin kalkınması, halkımızın refahı için biran önce çözüme kavuşturulmalıdır. İlimiz için gerekli olan sulama projeleri hayata geçmediği sürece çiftçilerimizin ürünlerinden kar etmesi mümkün değildir. Sulu tarımda üreticiler 1 yılda aynı tarlalarından 3 ayrı ürün ekip, hasat yaparken, Adıyaman’da ise çiftçilerimiz ektikleri bir üründen zarar ediyorlar. Bu nedenle Adıyaman’da sulu tarım projeleri biran önce hayata geçmelidir. Bugüne kadar bu projelerin hayata geçmemiş olması da beraberinde bir dizi sorunları getirmektedir. Adıyaman ilimiz ne yazık ki, sulu tarım konusunda bir arpa boyu yol ilerlememiş olan bir il olarak bilinmektedir. Dünyanın 8. harikası olan Nemrut Dağı gibi bir tarihi eserimiz ve ören yerlerimiz ilimizde olmasına rağmen Nemrut Dağı’nın Adıyaman’ın sınırları içerisinde olduğu dahi bilinmemektedir. Kısacası turizm alanında da önemli projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Çünkü turizm sektörü bacasız sanayidir. Bugün nasıl ki; Şanlıurfa, Mardin illeri turizm sektöründe zirvedeyseler, Adıyaman ilimizin de aynı seviyede olması gerekirdi. Bu nedenle turizm alanında yapılacak olan çalıştaylar, tanıtım günleri ilimizin tanıtımına katkı sağlayacaktır.
Adıyaman’da işsizlik konusunda ne gibi adımlar atılması gerekiyor?
İşsizlik konusu bugün ülkemizin hemen hemen bütün illerinde konuşuyor. Vatandaşın belki de en çok tepki gösterdiği konuların başında geliyor. Adıyaman ilimiz özelinde bu konuyu irdelersek, ne yazık ki; ilimizde ayağı yere basan projeler hayata geçirilmediği için çevre illerimize göre bu konuda insanlarımız daha çok mağdurlar. 80’li yıllardan itibaren Atatürk Barajı’nın ilimiz sınırları içerisinde yer almasıyla birlikte Adıyaman’ın bir ilçesi ve onlarca köyü barajın altında kaldı. Bu yerleşim yerlerinde yaşayan insanlarımız o yıllarda şehre göç ettiler. Bugüne gelecek olursak şimdilerde neredeyse köylerde genç nüfus yok. Bunun sebebi artık çiftçilerimizin masraflarını çıkaramamasıyla alakalıdır. Bundan dolayı gençlerde umutlarını farklı şehirlerde arıyorlar. İşsizlik konusunda önemli projeler hayata geçmediği müddetçe işsiz sayısında artış yaşanacaktır. Çünkü Adıyaman ilinde sanayi alanı pekte gelişmiş değil. Günümüz koşullarına göre ilimizde ve ilçelerimizde yeterli alanda fabrikalar yok. Bu sebeple Adıyaman’ın en öncelikli sorunları arasında işsizlik sorunu yer almaktadır. Bu sorunun tek çözümü ise teşvikler kapsamında iş dünyasına yerleşim alanları vermektir. Ve onların başvurularını hızlı bir şekilde işleme almaktır. Bugün Organize Sanayi Bölgesi’nde yer olmadığı için birçok işletme farklı illerde yeni fabrikalar açıyor. Bu konuda önemli adımlar atılmadığı müddetçe işsizlik konusuna çözüm bulunamaz. Ayrıca Adıyaman’ın tarım alanlarında yeni tesislerin kurulmasıyla birlikte tarıma dayalı sanayi alanı da hayata geçmiş olacaktır. Bütün bu söylediğim projelerin bugüne kadar hayata geçmemesi nedeniyle bugün işsizlik sorunu Adıyaman’da içinden çıkılmaz bir hal almıştır.
Adıyaman ilinin en önemli geçim kaynakları arasında yer alan tütün konusunda gelen yasakla birlikte üreticiler ve tütün satıcıları bir bekleyiş içerisine girdiler. Bu konuda ne gibi adımlar atılmalıdır?
Tütün Adıyaman’ın olmazsa olmazıdır. İlimizdeki tarım alanlarında çiftçilerimize en çok kazanç sağlayan ürün tütündür. Tütünün kaldırılmasıyla birlikte üreticiler tarlalarına ne ekerlerse eksinler hiçbir şekilde tütünden elde ettikleri parayı elde edemeyeceklerdir. Hele hele Adıyaman’ın dağ köylerinde arazilerin metrekaresi o kadar küçüktür ki; orada çiftçilerimizin tütünden başka bir şey ekmesi mümkün değildir. Bu nedenle tütünün Adıyaman’da kaldırılması tütünden geçimlerini sağlayan aileler için vahim bir durumu beraberinde getirmiştir. Tütün üniversite okuyan gençlerin okul parası, genç kızların çeyiz parası, ailelerin geçim kaynağıdır. Bugün ilimizde yetişen tütün sadece ilimizde değil 81 ilin tamamında bilinmektedir. Çünkü Adıyaman tütünün kalitesi toprağından ve üreticinin emeğiyle alakalıdır. Tütünün her aşaması bir emektir. Çiftçilerimiz tütünlerinin hazırlanması, ekilmesi ve toplandıktan sonra hazır hale getirilme aşamasında yoğun bir zahmet göstermektedirler. Bu insanlarımızın emeklerini tamamen yok saymak doğru değildir. Ülkemizde bazı ürünlerin yetiştirilmesi konusunda illere özel izinler vardır. Bu izinlerin ilimize de has uygulanması gerekir. Adıyaman ilimizde tütün konusunda kooperatifler kuruluyor. Bu kooperatiflerin işleyişi konusunda şimdiden bir şeyler söylemek erken olur. Fakat üreticilerimizle yapmış olduğum görüşmede onlar kendi ürünlerini kendileri satmak istiyorlar. Tütün çok önemli bir konu olduğu gibi üreticilerin de çözüm beklediği bir meseledir. Tütün üreticilerinin talepleri dinlenmeli, onların talepleri doğrultusunda adım atılmalı, ortak bir akıl ve diyalogla bu mesele çözülmelidir.
Adıyaman ilinin gelişmemesinin temel nedeni nedir?
Bir ilin gelişmesinde en öncelikli husus anlatılan projelerin hayata geçmesidir. 90’lı yıllarda Şanlıurfa ili gelişmişlik açısından Adıyaman’ı geçmemişti. Bugün ise Şanlıurfa ili hem ekonomik anlamda hem de turizm alanında Adıyaman’ın çok fazla ilerisindedir. Röportajımızın ilk bölümünde bahsetmiş olduğum sulu tarım konusunu yeniden hatırlatmak isterim. Dolayısıyla sulu tarımın bir an önce hayata geçmesiyle birlikte turizmin canlanması ve sanayi alanında atılacak atılımlarla ilimiz genelinde kalkınma sağlanacaktır. Bir de Atatürk Barajı’nın en çok arazilerini kapladığı alan Adıyaman ili sınırlarıdır. Samsat ilçemiz barajın ilk yapıldığı dönemlerde tamamen suların altında kaldı. Ve onlarca köyümüz yine Atatürk Barajı’nın altında kalmıştı. O tarihlerde insanlarımız doğup büyüdükleri o toprakları geride bırakmak zorunda kalmışlardı. O günden bugüne sulama ve yatırım projeleri konusunda pek fazla bir şeyin değiştiğini hiç kimse söyleyemez. O tarihlerden bugüne Şanlıurfa ilinde sulu tarımla birlikte neredeyse sulanmayan arazi kalmadı. Suyun toprakla buluşmasıyla birlikte Şanlıurfa hem gelişti, hem de ekonomik olarak iyi bir noktaya geldi. Adıyaman ilimizin gelişmemesinde en belirgin sebep sulu tarım projesinin ve tarıma dayalı sanayinin hiçbir şekilde hayata geçmemesidir.
Bir ilçesini ve onlarca köyünü Atatürk Barajı’na veren Adıyaman ilinde halen sulu tarımın hayata geçmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında Atatürk Barajı projesi çok büyük bir projeydi. Bu proje kapsamında Adıyaman başta olmak üzere çevre illerimizdeki araziler sulanacaktı. Şanlıurfa bu baraj suyundan çok fazla faydalanırken, Adıyaman ilimiz ise hiçbir şekilde faydalanamadı. İlimiz sınırları içerisinde bulunan Atatürk Barajı’ndan ne yazık ki; Adıyaman ilimiz hiçbir şekilde faydalanmıyor. Halbuki Atatürk Barajı’ndan en çok faydalanması gereken il Adıyaman’dır. Adıyaman ili bir ilçesini ve onlarca köyünü Atatürk Barajı’na vermiş, karşılığında ise hiçbir şey alamamış bir ildir.
Tarım arazileri oldukça geniş bir alanda bulunan Adıyaman ilinde sulu tarım bir türlü hayata geçmedi? Sulu tarımla ilgili projelerin Adıyaman’da hayata geçmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sulu tarım konusu üzerinde çok durulması gereken bir konudur. Çünkü günümüzde kuru tarımla yapılan çiftçilikte masrafları karşılamak neredeyse mümkün değildir. Gübreye, mazota, tarım ilaçlarına gelen zam oranlarına bakıldığı zaman çiftçinin kuru tarımdan para kazanması neredeyse mümkün değildir. Sulu tarımla geçimini sağlayan üreticiler, aynı arazilerinden 1 yılda birden fazla ürün kaldırıyorlar. Adıyaman’da ise böyle bir durum söz konusu değil. Çünkü ilimizde sulu tarım adına anlatılan projeler sadece anlatımda kalmış. Bir defa Atatürk Barajı gibi geniş bir alana yayılan bir baraj ilimiz sınırları içerisinde yer alıyor. Bu barajdan alınacak suyla sulu tarım yapıla bilinir. Üstelik Atatürk Barajı’nın suyu oldukça fazla olduğu için sulu tarıma geçildiği vakit hiçbir şekilde üreticilerin su sorunu olmayacaktı. Fakat bu proje hiçbir zaman söylemden ileriye gitmedi. Bu sebeple çiftçilerimiz sadece kuru tarımdan elde ettikleriyle masraflarını çıkaramaya çalıştılar. İlimizdeki çiftçilerimize yapmış olduğum ziyaretlerde sulu tarım konusu en çok talep edilen konuların başında geliyor. Bu projenin bugüne kadar yapılmamış olması çiftçilerin tepkisine neden oluyor. Çiftçilerimiz artık Şanlıurfa ilindeki çiftçiler gibi sulu tarımdan faydalanmak istiyorlar. Bu talepte çiftçilerimizin en doğal haklarıdır. Adıyaman’ın il ve ilçelerinde yer alan, bahsettiğim bu baraj projelerinin ivedilikle tamamlanması çiftçilerimizin yüzünü güldürecek ve mutlu edecektir.
Türkiye’de sağlık yatırımları şehrin doğusunda olan tek il olma özelliğini içinde barındıran Adıyaman’da şehrin farklı yerleşim alanlarının faydalanması için yeni bir hastane yapılmalı mıdır?
20 yıl öncesinde Adıyaman’da bir tane Devlet Hastanesi vardı. Ve o hastane o günün koşullarında şehrin tam merkezinde yapılmıştı. Bugün ise o hastanenin yeri sadece arsa olarak duruyor. Türkiye’nin büyük bölümünü gezen biri olarak sadece Adıyaman’da bir hastane üzerinden insanlara hizmet verildiğine şahit oldum. Bu söylediğim sözün bir örneği yoktur. Bundan 20 yıl önceki Adıyaman nüfusuyla bugünkü nüfusu kıyasladığımızda şehrin farklı yerleşim yerlerine yakın alanlarda hastanelerin olması gerekirdi. Turgut Reis Mahallesi sınırları içerisinde yer alan ve aynı zamanda şehrin en merkezinde bulunan eski Devlet Hastanesi yıkıldıktan aynı yere yeni bir hastanenin yapılmaması ciddi problemleri beraberinde getirdi. Dünyanın her yerinde kamunun ve özel teşebbüslerin yatırımları şehrin batısına yapılır. Çünkü dünyadaki şehirleşme seyri sürekli olarak şehrin tek yönüne doğru ilerlemez. Aynı zamanda 81 ili ziyaret edin ve kamu yatırımlarının şehrin hangi bölgesine yapıldığına bakın. Genel olarak bu yatırımların şehrin batı kısmına doğru yapıldığını göreceksiniz. Bugün şehrin doğu kısmında halka hizmet veren bir hastane var. Ancak halen insanlarımız bu hastaneye giderken ulaşım noktasında sıkıntı yaşıyorlar. Gece yarısı acile ambulansla giden bir aile daha sonrasında kilometrelerce yolu yürümek zorunda kalıyor. Bir diğer konuda diyelim ki; iki husumetli aile arasında yaralamalı olay meydana geldi. Ve bu olay sonrasında husumetli her iki ailenin yakınları aynı acilin önüne gitti. O zaman bu soruna nasıl bir çözüm bulunacak? Bu sebeple Adıyaman’ın ikinci basamak bir Devlet Hastanesi’ne ihtiyacı var. Birçok insan ayakta tedavi olduğu için kendisine en yakın hastaneye gitmek ister. Ve bu onların en doğal hakkıdır. Maalesef Adıyaman’da yıllar önce yıktırılan Devlet Hastanesi’nin yerine yeni bir hastane yapılmadı. Bu hastanenin biran önce yapılması halkın en öncelikli talepleri arasında yer almaktadır.
İçerisinde dünyanın 8.harikasını ve birçok tarihi zenginlikleri barındıran Adıyaman ilimize gelen turist sayısına bakıldığında her yıl bir düşüşün olduğu görülüyor. Adıyaman’da turizmin gelişmesi için ne gibi projeler hayata geçirilmelidir?
Dünyanın en önemli tarihi ören alanlarını ilimiz sınırlarında barınmamıza rağmen bugün Şanlıurfa ve Mardin illeri turizm konusunda ilimizden daha iyi bir yerdeler. 70’li ve 80’li yıllarda Adıyaman’a gelen turist sayısı ile bugünü kıyasladığımızda büyük bir oranda düşüşün olduğunu görüyoruz. Bu düşüşün sebebi Adıyaman’ın tarihi ören yerlerinin yeteri kadar tanıtılmamış olmasıdır. İlimizdeki tarihi ören yerlerinde dizi çekimleri veya film çekimleri yapıldığı taktirde ilimize yabancı ve yerli turist ziyaretçi sayısında artış yaşanacaktır. Bunun bir örneği de Mardin ve Şanlıurfa illeridir. Öncelikle Nemrut Dağ’ı yolunun daha sağlıklı bir hale dönüştürülmesi gerekir. Hatta bu konuda geç bile kalınmıştır. Nemrut Dağı’na teleferik yapılması ziyaretçiler için daha cazip hale gelebilir. Teleferik yapımı turist sayısını da doğrudan etkileyecektir. Tarihi mekanlarımızın tanıtılması, gün yüzüne çıkarılması bir ilin ekonomisi ve tanıtımı açısından oldukça önemlidir. Nemrut Dağı, Arsemia Antik Kenti, Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Kahta Kalesi, Perre Antik Kenti başta olmak üzere daha birçok tarihi mekanı ilimiz sınırları içerisinde barındırıyoruz. Ancak tarihi mekanların tanıtımları yeteri kadar yapılmadığı için birçok insan bu yerleşim yerlerini bilmiyor. Yıllar öncesinde belki de Adıyaman’ın tanıtımına en fazla katkı sağlayan Uluslararası Kahta Kommagene Festivali ilimizde düzenlenirdi. Halbuki bu festivale katılan yaygın medyanın mensupları, aktivistler, sanatçılar ve bürokratlar ilimize daha sonrasında tekrardan gelecekler ve Adıyaman’ımızın tanıtımında rol oynayacaklardır. Ayrıca Adıyaman ilimizde Gaziantep Zeugma Müzesi gibi örnek teşkil edecek bir müzenin ve kültür merkezinin olması Adıyaman’ın tanıtılmasına önemli ölçüde katkı sağlayacak olup yerli ve yabancı turistlerin ilimize daha çok gelmesine neden olacaktır. Adıyaman’ın turizmi açısından festivaller, müze ve kültür merkezi önemli birer araç olacaktır. Dolasıyla Adıyaman tanıtım günlerini farklı illerde yapmamıza ihtiyaç kalmayacaktır.
Adıyaman ilinde yetişen ceviz, badem, fıstık, üzüm ve nar gibi ürünlerin yurt içine ve yurt dışına pazarlanması adına ne gibi adımlar atılmalıdır?
Tarım sektörünü göz önünde bulundurduğumuzda Adıyaman ilimizin tarım arazileri oldukça verimli topraklara sahiptir. Her ilçemizde, köyümüzde birbirinden farklı ürünler yetişebiliyor. Böylesine bir tarım zenginliği belki de birçok ilde yoktur. Bu ürünlerin daha geniş piyasalara çıkması için sulu tarımın ilimizde daha geniş alanlara yayılması gerekiyor. Röportajımızın belki de büyük bir bölümünde sulu tarım konusuna değindim. Çünkü Adıyaman ilimizdeki tarım alanları çok geniş alanları kapsamaktadır. İlimiz bölge itibariyle verimli topraklara sahip olan bir il olmasına rağmen tarımdaki verimlilik yeteri düzeyde değildir. Adıyaman’da sulu tarım yıllar önce hayata geçmiş olsaydı meyve ürünlerinde de çeşitlilik artmış olacaktı. İlimizin iklimi aynı zamanda meyveciliğe oldukça elverişli olduğu için Besni, Gölbaşı, Tut, Samsat, Kahta, Sincik, Gerger ve Çelikhan ilçelerimizde birbirinden farklı meyveler yetiştirilmektedir. Dünya çapında çok yaygın olarak tüketilen ve içerdiği zengin besin ve vitaminlerle sağlık açısından çok önemli bir meyve olan cennet hurması Gölbaşı ilçemizde yetişiyor. Gölbaşı ve Besni ilçemizde yetişen üzümlerden elde edilen ürünler bütün dünyada tüketiliyor ve beğeniliyor. Tut ilçemizdeki dut meyvesinden elde edilen ürünler farklı ülkelerde gurbetçilerimiz tarafından tüketiliyor. Ayıca Besni ilçemizde ve diğer yerleşim yerlerinde yetişen ceviz ve fıstık ürünleri de ülkemizde geniş piyasada satışa sunuluyor. Samsat, Kahta, Gerger, Sincik ve Çelikhan ilçelerimizde de badem ve nar gibi ürünler yetişmektedir. Bu ürünlerin dünya piyasasında yer bulması için üreticinin desteklenmesi gerekir. Her şeyden önce çiftçinin bahçesine kadar su götürüldüğü vakit, üründe verimlilik artmış olacaktır. Adıyaman’da sulu tarım hayata geçtiği taktirde tarım alanında da farklı ürünler yetişecektir. Bu şekilde çiftçimizin kazancıda artmış olacaktır. Adıyaman genelinde kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması için gerekli teşvikler sağlanmalıdır.
İlimizin çevre illere bağlantı yollarının günümüz koşullarına uygun olmadığı sürekli olarak sürücüler tarafından gündeme getiriliyor? Çevre illerle bağlantı yollarımız sizce günümüz koşullarına uygun mu?
Adıyaman ile Malatya ilini birbirine bağlayan yolun acilen duble yol olması gerekmektedir. Çelikhan-Adıyaman yolu ne yazık ki, günümüz koşullarına uygun bir yol değildir. Daha birkaç yıl öncesinde o yolda bariyerlerin olmaması nedeniyle bir eğitimcimiz elim bir trafik kazası sonrasında hayatını kaybetmişti. O acı olay bütün Türkiye’de, hatta yurt dışında insanların üzüldüğü bir olaydı. O acı haberi bende televizyon kanallarında izlediğim de çok etkilenmiştim. İdealleri olan bir eğitimci meslektaşlarıyla birlikte öğrencilerine eğitim vermek üzere gittiği bir yolda kaza yapıyor. Ve orada hayatını kaybediyor. Böylesine olayların yaşandığı bir yol ne yazık ki; halen günümüz koşullarına uygun bir şekilde yapılmadı. Halen o yol eski yol olarak kullanılıyor. Kış mevsiminde Adıyaman ile Malatya yolunu birbirine bağlayan bu yolda zaman zaman kaya parçaları yola düşerek yolcuların hayatlarını tehlike altına atıyor. Bu yolu kullanan araç sürücüleri yürekleri ağızlarında yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar. Bu konuda yetkililerin sınıfta kaldığını belirtmek isterim. Bir diğer yol ise Kahta ile Gerger ilçesini birbirine bağlayan bağlantı yoludur. Bu yolunda günümüz koşullarına uygun bir yol olmadığını yetkilere hatırlatmak isterim. Bu yolunda acilen iyileştirilmesi gerekmektedir. Hava koşullarının kötü olduğu günlerde bu yollarla ilgili sıkıntıların olduğu daha net görülmektedir. Bu yollarda yolculuk yapan halkımız yolun günümüz koşullarına uygun olmaması nedeniyle mağdur olmaktadırlar. Dolasıyla Kahta-Gerger, Adıyaman-Çelikhan-Malatya, Adıyaman-Tut, Tut-Gölbaşı, Gölbaşı-Besni, Besni-
Gaziantep yolları acilen günümüz koşullarına uygun olarak yapılmalıdır. Dünya tarihine baktığımızda yolların ekonomik gelişim ve kalkınmanda en önemli faktör olduğu görülmektedir.
Adıyaman’ın ilçelerinin sorunları ve çözümleri nelerdir?
İlimizin her bir ilçesinin sorunu ayrı ayrı ele alınmalıdır. Fakat genel olarak ilçelerimizde yaşayan insanların en öncelikli sorunu işsizliktir. Bu sorunun çözümü yeni müteşebbislerin ilçelere davet edilerek yeni işyerleri açmalarıyla olur. Adıyamanlı olup ta il dışında yaşayan birçok işadamımız var. Bu iş adamlarımız ilimize davet edilerek onlara kendi memleketlerine yatırım yapmaları konusunda fikir alışverişinde bulunulmalı. İlimizin bütün ilçelerinde tekstil başta olmak üzere farklı alanda işletmeler yapıldığı taktirde hem ilçede yaşayan insanların ekonomik durumları düzelecektir, hem de ilçelerdeki genç nüfusun işsiz kalmasının önüne geçilecektir. Gölbaşı, Besni ve Tut ilçelerimizi değerlendirdiğimizde bu ilçelerimizde yaşadıktan sonra yurt dışına gitmiş olan birçok aile bulunuyor. Bu aileler Avrupa’da önemli işletmelere sahip olan hemşerilerimizdir. Bu hemşerilerimizle iletişime geçilerek, kendi ilçelerine yatırım yapmaları konusunda bir çalışma başlatılmalıdır. Birde ilçelerimizdeki doğa zenginliği göz önünde bulundurularak, tarım alanında da tesisler ilçelerimize kazandırılmalıdır. Besni ilçemizde kilim ve halıcılık sektörü desteklenmelidir. Kahta, Sincik, Gerger ve Çelikhan ilçelerimizde de en öncelikli sorun işsizlik sorunudur. Bu sorunun çözüme kavuşmaması nedeniyle gençlerimiz iş olanakları bulamamaktadır. Samsat, Kahta, Gerger ilçelerimizin konumuna bakıldığı zaman baraj suyunun hemen bu yerleşim yerlerine yakın olduğunu görüyoruz. Fakat hiçbir şekilde bu ilçelerimiz baraj suyundan faydalanamıyorlar. Belki de röportajımızın büyük bir bölümünde sulu tarımın öneminden bahsettik. Çünkü sulu tarımla birlikte birçok hemşerimiz kurulacak olan tesislerde ve üretim alanlarında çalışacaktır. Ülkemizin birçok yeri meyve ve sebzecilik alanlarında marka olmuştur. Adıyaman ilimiz ise neden o şehirler gibi meyve ve sebzecilik alanında marka olmasın. Çelikhan ilçemiz konum itibariyle rakımı yüksek bir yerleşim yerinde olduğu için bu ilçemizin de tek geçim kaynağı tütündür. Bu sebeple tütünün kesinlikle tamamen yasaklanmaması gerektiğini düşünüyorum. Sincik ilçemizde balcılık alanında önemli bir konumdadır. Bu ilçemize de sulama konusunda çalışmaların başlatılması gerekiyor. Gerger ilçemizin ulaşım konusunda yolu günümüz koşullarına uygun değildir. Gerger ilçemize giden yolun virajlı olması nedeniyle sürücüler bu yoldan şikayetçi oluyorlar. Bu yolun biran önce günümüz koşullarına göre düzenlenmesi gerekir. Gerger ilçemizin de diğer ilçeler gibi en öncelikli sorunu işsizliktir. İlçe halkının büyük bir bölümü İstanbul’da iş dünyasında önemli işletmelere sahiptir. Bu işletme sahiplerimizin Gerger ilçemize yatırım yapma konusunda girişimde bulunulması gerekiyor. Ayrıca doğalgazın gitmediği ilçelerimize de biran önce doğalgazın gitmesi gerekir. Çünkü halkımıza hizmetin en iyi şekilde verilmesi gerekir. İklim koşulları oldukça zor geçen yerleşim yerlerinde yol ve doğalgaz gibi temel ihtiyaçlar tamamlanmamış ise yatırımcı oraya asla yatırım yapmaz.
İlimiz için elzem olan ikinci Organize Sanayi Bölgesi’nin biran önce hayata geçmesi konusunda neler düşünüyorsunuz?
Adıyaman’da belki de işsizlik sorununa çözüm bulacak bir projede yeni organize sanayi bölgelerinin zaman kaybetmeksizin ilimizde hayata geçirilmesidir. Adıyaman’da genç nüfus hızla artıyor. Bugün metropol şehirlerde çalışan birçok gencin Adıyamanlı olduğunu söyleyebiliriz. Bu gençler ailelerinden uzak bir şekilde gurbet hayatını yaşamaktalar. Bu gençlerin geleceğe dair hayatlarının olması için kendi ilinde yaşamlarını sürdürmeleri gerekir. Adıyaman ilimizde yeni fabrikaların açılmasıyla birlikte bu insanlarımız yeniden kendi memleketlerine döneceklerdir. Çünkü büyük şehirlerde yaşam oldukça zordur. İnsanlar hayatın pahalı olduğu şehirler yerine kendi şehirlerinde yaşamak isterler. Bu sebeple zaman kaybetmeksizin ilimizde yeni organize sanayi bölgeleri merkezde ve ilçelerde açılmalıdır. Daha sonrasında ülkemizde bilinen büyük firmalar ilimize davet edilerek, onlara teşvikler kapsamında imkanlar sağlanmalıdır. Bu çalışmalarla birlikte aynı zamanda ilimizin tanıtımına katkı sunacak olan turizm alanında da projeler üretilmelidir. Tanıtımı yapılan bir ile yatırımcı gelir. İlimizde siyasilerin ve ilgili kurumların yapması gereken bir hususta sanayicileri ilimize yatırım yapmaları için davet etmektir. Adıyaman’a ikinci bir organize sanayi bölgesi yapılmadığı taktirde ilimizdeki işsiz sayısında artış yaşanacaktır. Bu nedenle ikinci bir organize sanayi bölgesi biran önce hayata geçmelidir.
2022 Türkiye’sini düşündüğümüzde Adıyaman ili gelişmişlik olarak nerededir?
Adıyaman ilimiz huzurun ve barışın başkentidir. Böylesine bir ilin yaşam modeli belki de üniversitelerde tez konusu olacak, üzerinde araştırma yapılacak bir konudur. Çünkü ilimizde her dönem barış hakim olmuştur. Hiçbir dönem insanlar yaşadıkları alan içerisindeki insanlarla polemik yaşamamış, ülkemizde kimi zaman yaşanan çalkantılı dönemlerde bile Adıyaman halkı birlik ve beraberlik mesajları vermiştir. Fakat ilimize yeterli kadar yatırım yapılmadığı için insanlarımızda haklı olarak bir beklenti içerisindeler. Çevre illerimize yapılan yatırımlara baktığımız zaman Adıyaman’a yeterli düzeyde yatırım yapılmadığına şahit oluyoruz. Nüfus yoğunluğu oldukça fazla olan Adıyaman ilimizde her evde birden fazla üniversite mezunu bulunuyor. Bu gençlerimizin kendi illerinde çalışma olanağı nerdeyse yok gibi. Bunun sebebi ilimizde yeterli düzeyde fabrikaların olmamasıdır. Bugün Gaziantep ilini düşündüğümüzde her yıl yeni fabrikalar açılır. Ve bu ilimiz bölgemizin ekonomisinin en canlı olan ilidir. Üstelik fabrikalarda çalışan insanlarımız bu işletmelerde çalışmaktan da memnundur. Adıyaman ilimiz bölgemizdeki illerle kıyaslama yapıldığında gelişmişlik açısından hak ettiği yerde değildir. Bir defa Adıyaman’ın sınırları içerisinde bulunan tatlı su barajları çevre illerimize sulama ve içme suyu olarak gidiyor. Fakat halen Adıyaman’da sulama adına bir çalışma yok. Bu durum her şeyin özetidir.
81 il içerisinde eğitim alanında istenilen yerde miyiz?
Ülkemizde eğitim konusu belki de üzerinde en çok durulması gereken bir konudur. Gençlerimizin geleceklerini inşa etmeleri için mutlaka eğitim hayatlarını sürdürmeleri gerekir. Fakat günümüz Türkiye’sinde eğitim müfredatları sürekli değiştiği için bu durumdan en çokta veliler ve öğrenciler etkilenmektedir. Adıyaman özelinde ise üniversite sınavına giren öğrencilerle, sınavı kazanan öğrencileri baz aldığımızda bu sayının çokta iyi bir oranda olmadığını eğitimcilerimiz sürekli olarak dile getiriyorlar. Bundan 25 yıl öncesinde maddi imkanları olmadığı halde şehirde tek gözlü bir toprak göz ev tutularak okul okuyan gençlerimizin başarı düzeyi bugünkü günden daha iyiydi. Bugün ise binalar yapılmış, ancak bu binalarda okuyan öğrencilerin başarı sonuçları pekte iyi değil. Bu durumun temel sebebi öğrencilerin kendi istedikleri okullara gidememesidir. İlimizde birçok okul öğrencilerin yerleşim yerlerine uzak olduğu için bu öğrencilerin tercih ettikleri okullar kendi alanlarına uzak olan yerleşim yerlerinde yer almaktadır. Bu şekilde de öğrencilerin başarılı olması mümkün değildir. Bir öğrencinin her şeyden önce becerisine göre okul seçmesi gerekir. Ayrıca Adıyaman merkezde bulunan bazı mahallerde halen okulların binaları günümüz koşullarına uygun değildir. Günümüz koşullarına uygun olmayan okul binalarının biran önce yıkılarak yeniden yapılması gerekir. Öğrencilerin başarılı olabilmesi için öncelikle istedikleri okulları tercih etmeleri gerekmektedir. Besni ilçemizde gerçekleştirilen Türkiye’de bir ilk olan Besni Eğitim Bayramı’nın önemine dikkat çekmek istiyorum. Bu tür eğitim faaliyetlerinin daha fazla olması gerekir.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Adıyaman’da Haber Gazetesi’ne benimle röportaj yaparak sayfalarında bana yer verdikleri için çok teşekkür ederim. Gazeteniz aracılığıyla ilimizin sorunlarını gündeme getirme fırsatını elde ettim. Adıyaman ilimiz gerçekten de çok güzel şehir. İlimizde yaşayan insanlarımız hizmetin en iyisine layıklar. 2022 Türkiye’sinde ilimizde halen sorunlar ve hayata geçirilmeyen projeler konuşuyor. Adıyaman halkımızın talepleri mutlaka dinlenilmeli ve çözüm yolları için girişimde bulunulmalıdır. Epeydir gündemde olan hızlı tren projesi bir an önce gerçekleştirilmelidir. Adıyaman halkımıza hizmet etmek her şeyden önce gelir. Bu nedenle bir iş insanı olarak sürekli olarak halkımızın içerisindeyim. Onların derdini kendi derdim olarak görüyorum. Halkımızın sorunları bizim sorunlarımızdır. İlimizin gelişmesi, ekonomik olarak iyi bir yerde olması, işsizlik sorununun çözüm bulması hemşerilerimizin tek beklentisidir. Bu konuda yapılacak olan çalışmalar ilimizin gelişmesine katkı sağlayacaklardır. Şuanda Adıyaman’da yapımı devam eden İl Halk Kütüphanesi ise eğitim, kültür ve sanat alanında yapılan önemli projedir. Kültür ve sanat anlamında Adıyaman yerelindeki bütün sanatçılarımız desteklenmelidir. Ayrıca Adıyaman halkımızın faydalanabileceği kültür kompleksi yani kongre merkezi biran önce hayata geçmelidir. Bugün şehir merkezinde bir tane dahi kültür merkezinin olmaması önemli bir eksikliktir. Kültür merkezlerinin içerisinde hizmete açılan kongre salonları halkımız için önemli bir hizmettir. Aynı zamanda kültür merkezleri içerisinde yer alan sanatsal alanlarda yerel sanatçılarımızda öğrencilere kurslar verebilir. Bu gibi çalışmalar sanatsal alanda genç nesiller yetiştirmesinde katkı sağlayacaktır. Sözlerime son verirken Adıyamanlı hemşerilerimize sağlık dolu, mutlu, huzurlu bir yaşam sürmelerini temenni ediyorum.
Röportaj: Ömer Karakuş