https://adiyamandahaber.com/files/uploads/user/af4732711661056eadbf798ba191272a-ac80bb38286e296f895e.jpeg
Rukiye Duman Bilgiç

Med Cezir

10-09-2023 01:17 427 kez okundu.

Şehrin kaderine mi bürünürmüş insan yoksa kaderi mi şehri bürürmüş bilemediğim bir sürü sorunun ruhumu kuşattığı demlerdeyim şimdilerde. Kader ve kederin iç içe geçtiği, her yeni günün yeni bir bilinmeze sürüklediği, el yordamıyla hayat ırmağını arayışlar, zamana inat aklın ilk geceye monte edilişi, bütün muhabbetlerin dön dolaş aynı kapıya çıkışı, sözcüklerin düğümlenişi ve her dilin sadece sekiz kelam edişi. Susmak ve susamak arası gel-gitler...

Acının mayalandığı gözlerden sesleniyor sanki insanların hayalleri, anıları, umutları, çocukluğu, gençliği, ihtiyarlığı hâsılı emanet biçilen kısacık ömrü. Parçasından ayrışmış bir ruh topağına dönüşmüş sanki gördüğüm ve duyduğum her nefes. Bir an Karia suresinin inişi canlandı gözümde. Yürekleri hoplatan büyük felaket ve her biri bir tarafa uçuşan küçük kelebekler. Yerinden –yurdundan hicret etmiş erler. Şehrinin tepesine çıkıp “seni bırakmazdım; ama mecburum” deyişler. Bir acı kaç büyük sureyi inzal eder ki bilemedim…

Tarumar olmuş bir kentin yeniden yeşereceği ümidini aşılarken yüreğime, ben bile şaşıyorum çoğu zaman kendime. Çokça hüzün ve yerleşik bir acı peydahlandı gönlüme. Tadı kaçtı artık gözümde her şeyin, yaşamakla soluk almak arasında bir yerlerdeyim. Ardı arkası kesilmeyen makine sesleri, gecelere hâkim olmuş ağzı bozuk gençlik teraneleri, her sabah sokakta duyulan su kavgaları, birbirine karışmış belirsiz ve bilinmeze götüren yol haritaları, yorgun yüzler, umutsuz gözler ve ayakta olmanın “hayat devam ediyor” şarkıları.

Ne zormuş gitmek isteyip de gidememek, koşmak isteyip de koşamamak, uçmak isteyip de uçamamak eli kolu nasibiyle bağlı bir şekilde anlam okyanusunda arayışları buluşlara denkleştirmek. Gitmek kadar kalmayı da nasibe bağlamak var ya çok can yakar ilk demlerde Gidenlere özenirken kapı deliğinden kalanım diye hayıflanmak. Tarumar eder benliğini Neden, neden diye soru yöneltirken göğe; hikmet adlı bir melek iner yere. Ve açar kanadını alabildiğince İdrak edince hikmeti, gözünde küçülür artık dünya gurbeti. Susmak dersin sessizce ve kocaman bir yer açılır gönlünde böylece…

Acıya şahit olmak acıyla terbiye olmak mıdır yoksa acıyı terbiye etmek mi?

rukiyeb292@gmail.com

Neler Söylendi?