İNS-AN

Seccadeye ötelenmiş, Cennete devredilmiş bir yaratıcı imdadına muhtaç şimdilerde onca yürek. Her hâlinden ve kâlinden yansıyanken Allah, ötelere hapsedilmiş ve evliyaya yakıştırılmış bir yakınlığın uzağı olmak, kendinden kendini kendi elleriyle koparmak, kafesinde sıkışmış ruhunun göbek bağını kesmek ve onca tarumardan sonra hâlâ huzuru arıyor olmak. Sade bir yaşam pınarının başına oturtulmuş iken kendi gafletiyle suyu bulandırmak ve dünya masalında kendi iradesiyle kendine şahit olmak.

Allah, sevgiyle bilinir peygamber ise bilgiyle sevilir. Öyle muazzam bir sistem ki ilahi olan; her şey kulların dünya-âhiret hayrına ve saadetine gelişmekte. Vücuttaki azalardan tutun da nebatat ve hayvanata, zerreler ve kürelere kadar tüm işleyiş yaratıcının kuluna sevgisini haykırır an be an. O ne derin hassasiyettir ki; kısacık ömre rağmen her şeyin en iyisi en ince detaya kadar düşünülmüş ve en yüksek kalite ürün kullanılmıştır. O ne yüksek değer veriş ki; tüm bağlantılar kalpten kalbe,o kalp ki hiçbir mekana sığmadım mümin kulumun kalbi hariç dediği nadide yer Öyle bir yer ki içinde dünya-ahiret ,cennet-cehennem, sırat-mizan, kevser -firdevs hepsi mevcut.

İnsanı bedenden ibaret mi sandın, tüm âlemler insanda dürülüdür, insan kâinatın misal-i musağğarı, Allah’ı tanıtan üç muharrirden biridir. Bedeni bir kafes ruhu ise o kafeste rabbiyle buluşacağı anı sabırsızlıkla bekleyen, rabbine uçmayı özgürlük bilen özgür ve özgün bir kuştur. Aslına bakılırsa köle ile sultan, ağaç ile meyve, ampul ile elektrik, ses ile mana, ağaç ile meyve, arasındaki ilgiye benzer ruh ve beden arasındaki ilişki.

İnsandaki bunca gizem rabbin varlığını haykırır insana Hani diyordu ya âlemlerin rabbi; bir sırdım ve bilinmek istedim. Öyle bir sır ki bütün ruhlarca malum olan, öyle bir sır ki; sırların dahi sırlandığı ve bir zaman sonra sırların düğüm düğüm çözüldüğü. Her yer onun sırrıyla haykırışta kulağı olana gözü görene ve hislerini hissedebilene. Sebepler âleminde olmak sebepler vesilesiyle konuşmayı gerekli kılar. Yaratıcı her kulu eliyle ve diliyle sürekli mesajlar ulaştırır biricik kullarına. Görünen sen-ben- o iken konuşan Allah’tır Yakınlığını daim unutanlara daimi bir hatırlatmasıdır yaratıcının; “şah damarınızdan daha yakınım ”, ben daim seninleyken sen kiminleydin” sözleri.

Ötelerde aramayın O’nu(c.c)O her an yanımızda ve her an bizimle. Yakınlığını hissetmenin en kestirme yolu ise her an her şey için O’na şükretmek ve her halimizi O’na arz etmektir Biz kendimizi bıraksak bile bizi bırakmayan , ve bizden asla vazgeçmeyen tek dostumuz O’dur. Kıymet bilenlerden olmak temennisiyle…

rukiyeb292@gmail.com