DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
M.Ali Öztürk
M.Ali Öztürk
Giriş Tarihi : 04-10-2022 01:12

Başarı Bedel İster

Bizleri ayakta tutan, motive eden güdülerden en önemlisi bir şeyleri başarma güdüsüdür. Hayat serüvenimizi gözlerimizi kapatıp şöyle biraz düşünürsek, doğumla birlikte başlayan ihtiyaçlar doğrultusunda hep bir şeyleri başarma, bir şeyler yapma arzusunu göreceğimiz gibi bizim hayata sarılmamızı sağlayan, düştüğümüzde tekrar ayaklarımızın üzerinde durmamıza yardımcı olan yegâne güdünün başarı güdüsü olduğunu fark ederiz. Bu süreçte başarıyı yakalayan kişi hem kendisine hem de çevresine faydalı olacaktır.

Hayat serüvenimizi incelediğimizde bir şeyler elde etmek için çoğu zaman bedel ödememiz gerekir. Başarı öyle bir şeydir ki bedelini ödemeden elde edilmez. Bedeli ödenmeden elde edilen tek tük başarılarda, başarıyı yakalayan kişinin tatminsizlik içerisinde sağa sola saldırdığını, huzursuzluk içerisinde kıvrandığını göreceksiniz. Bir çocuğun bir iki adım da olsa yürümeye kalkmasının sonucunda düşüp kalkması, başını bir yerlere vurup ağlaması, sızlanması hatta feryat figan etmesi yürümesi için bir bedeldir.

Okula başlayan bir çocuğun sabahları mışıl mışıl uyuması gerekirken ağır çantasını omzuna atıp okul yoluna düşmesi, bazen geç kalktığı için kahvaltısını yapmadan aç aç okula gitmesi, okul bahçesinde oyun oynaması gerekirken oturup ders dinlemesi, eve gittiğinde televizyon izlemesi gerekirken oturup ders çalışması, rahatlığından, konforundan ödün vermesi başarıyı yakalamak isteyen çocuğu hedefine bir adım daha yakınlaştırır. Çünkü rüzgârın esmediği yerde yaprak kıpırdamaz, buharlaşmanın olmadığı yerde yağmurun yağmasını beklemek beyhude davranıştan öteye geçmeyecektir.

Buğday tohumunu yere serpmeden buğday biçmeyi düşünmek ne kadar akıllıca bir düşünce olur?  Bu düşünceyle hareket eden birinin mantığını size bırakıyorum. Genel anlamda başarılı kişileri incelediğimizde hep bedel ödemişlerdir. Dünya çapında ün yapmış bir firmanın yöneticilerinden birisi gazeteciyle röportaj yaptığında duygulanarak şöyle diyor: “Her sabah evden çıktığımda, kızım uyurken odasına gidip kapının girişinde o masum yatışını seyrettikten sonra alnına bir öpücük kondurup işe giderdim.

Akşam geç saatlerde eve geldiğim için kızımı yatmış olarak bulurdum. Böylece senelerce kızımı yatağının baş ucunda sevdim.” Ailesiyle keyifli vakit geçirmesi gerekirken işte vakit geçiren bu başarılı kişi bu fedakârlığına karşı iş dünyasının gözdesi haline gelmiştir.  Günlük konuşmaların arasına serpiştirilen bazı konuşmalara şahit oluruz. Bazen, bedel ödemediği halde çok güzel mevkilere gelen kişiler olduğunu söyleyen ve iş dünyasında babadan, dededen kalma mirasla büyük şirketlerin başına geçen kişilerin sadece günümüz toplumunda değil, geçmiş zamanlarda da olduğunu fark ederiz.

Bu konuşmaları yapanlara ilk başta belki hak verebiliriz; fakat tarihe dönüp baktığımızda ve günümüzü şöyle bir incelediğimizde, bir makamı çalışmaları sonucu hak etmeyen, liyakat göz ardı edilerek bir noktaya getirilenler, bulundukları makamın kendilerinin sırtına yükledikleri sorumluluk karşısında omuzları çökük bir vaziyette vakitlerini beyhude geçirirler. Bu durumda o kişiler mutlu olamadıkları için mutluluğu Kaf Dağı’nın arkasında zannederler.

Çoğumuzun bildiği şu hikâye bizim duygularımıza tercüman olmaktadır. Babasından her gün harçlık alan çocuk, babasının verdiği harçlıkları hiç düşünmeden harcamaktadır. Akşamüstü olduğunda cebinde kalan parayı da penceren dışarıya fırlatarak kendince eğlenmektedir. Günün birinde işe giren çocuk, paranın ne kadar zor kazanıldığını öğrenmiştir. Çocuğuna ders vermek isteyen baba oğlundan biraz para ister. Aldığı parayı açık duran pencereden dışarı atmak isteyince oğlu babasının kolunu havada yakalar. “Baba, ne yapıyorsun?

Ben akşama kadar bu parayı kazanmak için çalıştım, sen ise parayı dışarı atıyorsun!” Baba oğluna dönüp “Bak oğlum, bazen seni gizliden de olsa izliyordum. Sana verdiğim parayı istediğin gibi harcadığın yetmiyordu, kalan parayı penceren dışarı fırlatıyordun. Çünkü o para için herhangi bir bedel ödememiş, ter dökmemiştin.” Hatasını anlayan çocuk babasından özür dileyerek ellerine sarılır. Hayatın hangi safhasında olursak olalım, hangi makam ve mevkide bulunursak bulunalım şunu çok iyi bilmeliyiz.

Kendi çabamızla, gücümüzle bedelini ödeyerek hayatımıza devam edersek o zaman daha faydalı, daha mutlu, umutlu bir birey haline geleceğimiz için aile saadetimizi perçinlemiş oluruz. Kendi toplumunu diğer toplumlar karşısında boynu bükük, zavallı bir duruma düşürmek istemeyen toplum bireyleri şunu bilmelidirler ki gerçek anlamda hizmet edecek kişiler bedelini ödeyerek başarıyı yakalar. Bizler de toplumumuzu yüceltmek, zirvelere taşımak istiyorsak birey olarak başarıyı yakalamak için bedel ödeyeceğimiz gibi bedelini ödeyen kişilere de elimizden geldiği kadar yardımcı olmalıyız.

oz-mali@hotmail.com

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA