DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Rukiye Duman Bilgiç
Rukiye Duman Bilgiç
Giriş Tarihi : 11-11-2022 23:07

Serzeniş

Serseri bir yürüyüşün kurbanı şimdilerde hayallerim… Saçıp savurdum bir çırpıda amansız ve zamansız söz oklarını, omzuma yük, yüreğime ağır gelen, gözlerimi mahpus eden tüm zindanları. Hesap vermeden hiç kimseye yanlış büyüttüğüm ne varsa açtım her birine muntazam birer kabir ve kendi ellerimle gömdüm aklımın çekmecesinde durup koku ve korku salmış her şeyi. Gün yüzüne hasret o kadar çok duygu vardı ki en derinlerde; artık onların zamanı gelsin istedim. Kaldırdım üzerimdeki yıllanmışlığı ve ruhumu kafesinden salıverdim sevgi diyarına. Sahip olamadığına nasıl hükmetsindi ki insan? Yüzleştim bir bir beni ben yapan esaretlerle ve bana ben katan prangalarla. Artık yüzleşmeliydim içimin benden götürdüğü çocukluk anılarımla. İçimdeki çocuğu alıp karşıma sıkı sıkı sarılmalı, öpüp koklamalı ve defalarca özür dilemeliydim. Kendi çaresizliğimin kuyularında ondan yardım dilenememenin mahcubiyetini anlatmalıydım ona. Onu erteleyişimin bana nelere mâl olduğunu bilmeye, beni sarıp sarmalamasına sonsuz ihtiyacımın olduğunu bildirmeliydim.

Serseri bir yürüyüşün kurbanı şimdilerde hayallerim… Paltomun ceplerine tutunmuş çaresiz ellerim ve umuda sırt dönmüş parmak uçlarım. Haddini bilse de artık ayaklarım hayatın izlerini barındır göz kapaklarım. Bastığım her yaprakla nasıl da ses verir hedeflerim ve hayallerim. Soğumuş havaya aldırış etmeden, üzerimde yazdan kalma ince hırkanın umut dolu iplerine tutuna tutuna, puslu geleceğine bakınıp suskun gözlerimin, yapraklarına ağaçların hesap vere vere yürüyorum kalbimin kampüsünde. Ne çok bölümler açmışım farkında olarak ya da olmayarak herkese. Ne çok kıyamadıklarım olmuş, sonunda bana seve seve kıyanlara. Kayıt şartı dahi aramadan ne çok doldurmuşum her köşeme her türden mahlûkatı, ayakkabılarıyla paldır küldür girenler mi dersin, hak iddia edip ömrümden çalanlar mı dersin, kıskanıp da değer düşürenden tutun da varlığıma tahammül edemeyene kadar niceleri. Sonbahar çalsa da son kaleyi benden, rüzgâra fırtınaya kafa tuta tuta akıtıyorum içimin yangınlarını. İçimden geçenler miydi bana ait olanlar yoksa içinden geçtiklerim mi bilemedim.

 Serseri bir yürüyüşün kurbanı şimdilerde hayallerim… Varlık arayışındayken ruhumun gözbebekleri ben kime, neye, nasıl küs kalmıştım öğrenemedim. Neydi anlatmak isteyip sustuğum, neydi dilimin ucuna kadar gelip de söze bürünemeyen ince sızı. Onca yıllanmışlığın onca yaranın kimdi hırsızı? Mayına basmış bir çocuk ürkekliğindeyken yüreğim, savurdum tüm kör iyilikleri ve firari artık bende kin, nefret ve türevleri. Bana ait ne varsa çıkmalıydı bu bedenden; ben bile bana ait değilken” bendenmiş” gibi yapmak da neden? Ah şu zannın çocuğu olan bizler; ne çok yitirdik rabbin emanetlerini ve hoyratça saçıp savurduk ömür sermayelerini. Hakikatin zerresine dahi vakıf değilken aklımız ve ruhumuz ne çok ballandırdık bitirdiğimiz okulları, yüksek lisansları, dergileri, kitapları, mevkileri, makamları, alkış ve pohpohları. Kendine bîgane âleme hayran.

Kendinden kaçmanın belirtisi midir kendinden başka herkesle alakadar olmak. Neden kaçar ki kendinden insan? Yüzleşmek istemediği bir ben mi var içerde ya da bir yüz mü bulamaz kendine kendinden. Kendiyle hiç tanışmamış olmak da bir sebep midir sizce ya da kendine küstürülmüş olmak. Aman Allah’ım ne çok soru dönüp duruyor kalbimin aklından! Tüm gayretimdir kendini bilen rabbini bilir sözüyle yüzleşmek yoksa değildir emelim doğruların yerinden yurdundan etmek. İlgi bekleyen herkes ve her şey gibi ruhunun da ilgiye, kendiyle baş başa kalmaya sesinin duyulmasına ihtiyacı var. Aksi halde başlar sancılar, ağrılar, boşluklar, gerginlikler, boş bakışlar, idrakte zorlanmalar, kalbin sık sık sıkışması ve ibadetten haz alamayışlar. Ne çok öteledik beden kafesindeki ruhumuzu, ne çok ondan ayrı zannettik kalbimizin atış sesini duymamayı, bedendeki tüm dengesizliği onun ilgi çığlıkları olduğuna ne kadar da sağır kaldık.

Serzenişim sadece kendime ve kendini aramayan binlere… Zamanı değil midir artık içinizdeki çocukla barışmanın ve onu alıp karşınıza sıkı sıkı sarılmanın? Son hız geçerken ömür treni alıp Rahman’a götürmeli çocuk hisleri…

rukiyeb292@gmail.com

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3390
  • 2FENERBAHÇE3386
  • 3TRABZONSPOR3355
  • 4BEŞİKTAŞ3351
  • 5RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3349
  • 6ÇAYKUR RİZESPOR3348
  • 7KASIMPAŞA3346
  • 8BITEXEN ANTALYASPOR3345
  • 9CORENDON ALANYASPOR3345
  • 10EMS YAPI SİVASSPOR3345
  • 11YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3341
  • 12YILPORT SAMSUNSPOR3339
  • 13MKE ANKARAGÜCÜ3337
  • 14MONDİHOME KAYSERİSPOR3337
  • 15TÜMOSAN KONYASPOR3336
  • 16GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3334
  • 17VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3333
  • 18ATAKAŞ HATAYSPOR3333
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3330
  • 20İSTANBULSPOR3316
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA