DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Fahrettin Şahin
Fahrettin Şahin
Giriş Tarihi : 22-01-2023 01:21

Anne

Doğuya bakan bir çocuk bulmuşlar

Bir dut ağacının gölgesinde

Merakla sormuşlar

Ne bekliyorsun burada?

Çocuk doğuyu gösteren minik parmaklarıyla

Annemi götürdüler bu tarafa

Döner belki beni de alır yanına

 

Küçük yaşta vermişler kocaya

O doğuya koşarmış

Gördüğü kâbuslar sonrasında

Ah anne

Milyon soru var aklımda

Kiminle oynadın, kim ördü saçlarını

Bayramlığın oldu mu hiç?

Yoksa seni annesiz bırakan elleri mi öptün

Bayram sabahlarında

 

Sana ses verdiklerinde

Kaç masum gülücük gömdün ışıldayan gözlerinde

Kaç gül kokusu öpücük koydun

Suya salıverirken sepetine Musa’nın

Kaç yudum gözyaşını çekti karıncalar

Ateşlerine İbrahim’in

Ah anne isterse Rabbim

Kız çocukları da çıkar sağ salim

Firavun bahçelerinde

Yanmaz İbrahimler üşür Nemrut’un ateşlerinde

İnat edip gitme güneye

Ne olur kal benimle kuzeyde

 

Adını gururla taşıyor

Yüzleri doğuya döndürülmemiş çocuklar

Elleri babalarının omzunda

Bayramlıkları yattıkları yerin başucunda

Kalmak istemesen kuzeyde

Kalkar gideriz batıya

 

Bağışla! Benim her şeye bir geç kalmışlığım var

Boşa çıkarttım bütün umutları

Hangi toprağa elimi attıysam

Oradan kopardım baharı

Ah anne yanlış kuzulara çaldın kınaları

Suya gönderdin kuruttum çayları

Köprünün ortasına bıraktın bulamadım altınları

Şaşırtıp bıraktım devletin Mahmutlarını

Anne!

Az bir pahaya satıldı köle pazarlarında

Bütün umutlarını yükleyip kuyuya attığın sabrın

Bulaşmış ellerine kir ne mir olmuş ne de pir

Bekledim gelmedi Hüthütler

Kondular pencereme dilinden anlamadığım kuşlar

Atılmadı ortaya ifritler

Dut yemiş bülbüldü sanki bilginler

Vazgeçmedi taptıkları putlarından

Âşık olduğum Belkıslar

 

Ey kadın

Yüreğin gül yaprağı kadar sert

İsmail’i bıçak altına alacak kadar mert

Kula minnetsizliğe ettiğin hicret

Günahlarına olsun kefaret

Allah’ım sen anneme merhamet et

Onun payına da düşsün cennet

 

Kelimeler boğuluyor boğazımda

Mavi boncuklu beyaz yazmalı kadınlar

İçime oturmuş bağlamış karalar

Ah anne damağım Kerbela’da susamış çocuklar

 

Ancak bu kadar oluyor helalin azığı

İstemez miydim sana getireyim tahtı tacı

Öğrettiğin gibi ayırdım

Helal ile haramı

Sessizliğim mahcubiyetimdendir

Giydiremedim sana ihramı

 

Üşüyorum anne

Ayakların buz gibi

Kanayan yarama bir şeyler basmalı tuz gibi

Gidiyorsun hayatımızdan iz gibi

Kardeşler sensiz olur mu biz gibi

Ah anne balığın karnından çıkmış canın tiz gibi

 

Sevdiğin bir şeyleri sana almalarını istediğinde

Yok muydu elinde kız çocukları

Kutsal mabede bırakacak

Coştukça coştu sular

Onlar binmezler gemiye

Tutma ellerinden bırak

Elbet cehennem var olacak

Zulmü zalime kâr mı kalacak?

Ah anne

Beyaz incili siyah parmaklı çocuklar

Kapatmış kapıları aklımdan çıkmıyorlar

 

Okunuyor başucunda hikmetli sözler Ya-Sin

Alışmamışız bu hallerine senin

Perdeleri açmanı bekliyor

Gözlerinde olmak için yıldızlar

Birazcık da olsa yok mu mecalin

 

Doğuya götürürlerken anneni

Yok muydu avuçlarına Sımsıkı tutunmuş taşların

O Calut’un ordusuna atacak

Dökülmüş leblebi şekerleri bir cam kâsenin içinden

İniltileri yayılıyor gecenin karanlığına boğazlanan develerin

Ah bu odanın sessizliği bastırıyor sesini bir testerenin

Bir ayrılsa birbirinden dudakların

Hurma kütüklerini devirecek

Bir kavanozun dibinden

Bir ayrılsa birbirinden dudakların

Onlara sadece bir ses yetecek

 

Belki mabede bırakılmış çocuklara kalkan bir Zekeriya olacak

Tutulan oruçlar zahitlerin nişanesi olacak

Bu dünya deccallara mı kalacak?

Elbet mehdiler doğacak Mesihlerde ol’acak

 

Dinmiş yutkunmayı unuttuğun günden beri yağan yağmurlar

Mevsimlerden sonbahar

Mezarlık etrafı biraz çamur

Parmak araların hala hamur, yüzün vakur

Mezar dediğin her şeyi gömdüğümüz bir çukur

 

Şu Yecüc Mecüc ordusu

Setlerini yıkmış çıkmış gibiler

Gözyaşlarını içmiş kurutmuş gibiler

Saçlarına tel atmış örmüş gibiler

Ah anne kahrediyor beni ayakların

Damarlarını çekmiş gibiler

 

Dinmiş yutkunmayı unuttuğun günden beri yağan yağmurlar

Mevsimlerden sonbahar

Dağlara hüzün çökmüş başımıza sis

Ey cenneti mekân tutmuş İdris

Ölüm dediğin ne garip bir his

 

Ah anne sessizliğime aldanma

Yüreğimin kenarına çarpıyor kanatları

Renkli gözlü mavi kelebeklerin

Telaşsız telaşsız topluca uçuyorlar

 

Bir ara dalmışım

Solunda bir gül sağında bir karanfil

Uzaklaşıyordunuz gözlerimin menzilinden

Hayra yordum biri İlyas biri Zülkifil

 

O gelenleri karşılayanlar

O karşılayanlara gidenler

Yok muydu aralarında bilgin bir kul

Annesizliğin ne olduğunu anlatacak

O gelenler o karşılayanlar

Şimdi neredeler seni annesiz bırakan o eller

Sen gitmek için hazırlıklarını yaparken babamızın ülkesine

Onlar bir ihtimal bedir kuyusunun dibindeler

 

Dinmiş yutkunmayı unuttuğun günden beri yağan yağmurlar

Mevsimlerden veda mevsimi sonbahar

Süpürüyor yaprakları

Yüzümüzü yalayan hafiften bir rüzgâr

Üşüyorum anne

Soğukluğu ensemizde ayaklarının

 

Şiir Fahrettin Şahin /2018/Adıyaman

fahrettinsahin022@gmail.com

 

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3287
  • 2FENERBAHÇE3285
  • 3TRABZONSPOR3252
  • 4BEŞİKTAŞ3248
  • 5ÇAYKUR RİZESPOR3248
  • 6RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3246
  • 7KASIMPAŞA3246
  • 8EMS YAPI SİVASSPOR3244
  • 9BITEXEN ANTALYASPOR3242
  • 10CORENDON ALANYASPOR3242
  • 11YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3240
  • 12YILPORT SAMSUNSPOR3238
  • 13MKE ANKARAGÜCÜ3237
  • 14MONDİHOME KAYSERİSPOR3237
  • 15TÜMOSAN KONYASPOR3236
  • 16ATAKAŞ HATAYSPOR3233
  • 17GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3231
  • 18VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3230
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3230
  • 20İSTANBULSPOR3216
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA