Olmayınca nesebinde kimsesi İbrahim'in
İstedi rabbinden nur çocuk İsmail'in
Bu ne içten nida ki; deldi göğün gözünü,
Rabbi hemen bahşetti sıkı tuttu sözünü.
İbrahim seviçten etti derin duasını:
"Ahdim olsun ya Rabbim; adayacağım nur halkasını."
Zamanı gelince ahdin uyardı rabbi İbrahim'i:
"Kes artık adağını hoş kıl benim güvenimi."
Önce derin düşündü ne yapsaydı İbrahim?
Tek çıkar yol değil miydi ciğerpare İsmail
Sözüne sadakatin bedeliydi İsmail,
Bedel ciğerdi amma; ne yapsındı İbrahim
Dedi ey oğul dinle: Adadım seni rabbe,
Tek çözüm yolu budur; göndermek seni kabre
Şaşırmadı İsmail duyunca büyük ahdi
"Ben hazırım ey baba üzme sakın sen rabbi ."
Teslimiyetin içteniydi kıldan ince bir boyun
Verilen söz tutulur; olmaz rabbin ahdine oyun
Emin beden yerdedir nasıl da hazır gözü
Meleklerin dilinde tesbih tesbih hamd sözü
İbrahim'de tam karar bıçak neden kararsız..?
Döner kendi içine imkandan da imkansız
Gerilir kıbleye sadık boyun: Adağın en güzeli
Mahşer nasıl da titrer sarar sineyi korku seli
Yer gök duada şimdi kesilmesin tek oğul
Yıldızların çatlar dudağı eder duayı bol bol
Tebessüm eder rahman görünce olanları
Emir verir elçilere: İndirin siz koçları
Kurtulur İsmail adanmaktan o an
Tutmasaydı sözünü İbrahim bir bir olurduk kurban
Hamd-ü Sena ona ki: hikmet dolu her işi
İndirmeseydi koçu; şimdi kalır mıydı tek kişi
rukiyeb292@gmail.com