Gelişmiş toplumlarda ve ülkelerde eğitim düzeyinin yüksekliğine bağlı olarak terör faaliyetlerinin eğitim düzeyi ile ters orantılı olacak şekilde daha az olduğunu tespit etmek hiç de zor değil. Ülkemiz, jeopolitik yapısı ve diğer heterojen özellikler dikkate alındığında zor bir coğrafyada yer almaktadır. ABD kaynaklı işgaller, iç savaşlar ile bitmeyen terör faaliyetleri nedeniyle Orta Doğu coğrafyasında bulunan ülkelerden kesintisiz bir şekilde kaçışın olduğu herkesin malumudur. Bu şekilde başka ülkelere göçen nüfus, ensar olarak nitelendirilecek ülkeler açısından ciddi anlamda olumsuzluklara yol açmaktadır. Bu durum, ensar durumundaki ülkelerin ekonomik yapılarının yanı sıra bu ülkelerin eğitim yapısını da zedelemektedir. Son yıllarda ciddi manada dış göçe maruz kalan ülkemiz açısından durum değerlendirildiğinde; eğitim öğretim yaşında olan göçmenlerin bir kısmının eğitim hayatlarına ülkemizde devam ettiği diğer bir kısmının ise sigortasız işlerde çalıştığı görülmektedir. Bu itibarla, nitelikli bir eğitimin ortaya çıkarılmasının önünde ciddi bir engel oluşturan kıt kaynakların, özellikle de dış güç nedeniyle artan öğrenci sayısı nazara alınarak doğru kullanımı daha da bir önem arz etmektedir.
Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne ülkemizde eğitim sistemine baktığımızda; Zaten ahlaki değerler ile yetişen nesle Fizik, Matematik, Tabii Bilimler, Tarih ve Coğrafya derslerine ilave olarak meslek içi eğitim derslerine de öncelik verilerek eğitim müfredatları hazırlanmış ve uygulanmıştır. Eğitim programlarının hazırlanması için yerli yabancı uzmanlardan faydalanmıştır.1980 li yıllardan günümüze kadar ise Yapılandırmacılık ve Çoklu Zeka gibi öğrenme kuramları üzerinden eğitim hedeflendirilmektedir. 1990 yılından itibaren kredili sistem ve ders geçme sistemleri uygulanmaya konulmuş ise de uygulama sürecinde araç gereç yetersizlikleri ve imkansızlıkları ile öğretmen yetersizlikleri ortaya çıkınca bu uygulamadan da vazgeçilmiştir. 2004 yılından itibaren de az bilgi öz bilgi görüşü ve sarmallık ilkesi benimsenmiş ve uygulamaya konulmuştur. Kısaca ülkemizde 2019 yılından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız talimatıyla, dış etkilerden uzak (talim terbiye kurulunda ABD büyükelçisinin olmadığı) özgün bir eğitim modeli benimsenmiştir. Bu modelde pilot okullar yanında özellikle mesleki edindirme yönünde mesleki eğitime öğrenci kazandırmak için devlet teşviki önemli yer tutmaktadır.
Peki Nitelikli ve Verimli Bir Eğitim Sistemi İçin Neler Yapmalıyız:
1-Öğretmenlerin Statüsünün Yükseltilmesi gerekmektedir. Öğretmen, mesleğini icra ederken öğretmenin kafasını başka bir şey meşgul etmemelidir. Ekonomik kaygılardan uzak, gerektiğinde yılda bir psikolojik eğitim süreçlerine tabi tutulmalıdır. Bir toplumda Öğretmene saygı yoksa hiçbir meslek grubuna saygı olmaz. Öğretmenlerimize saygıyı tüm toplum nezdinde alışkanlık haline getirmeliyiz.
2-Tüm Öğrencilere Fırsat Eşitliği Sağlanmalıdır. Devletin her kademesindeki okul coğrafi farklılık gözetilmeden aynı eğitim olanak araç ve gereçleri ile donatılmalıdır. Eğitim kadrosu eşit olmalıdır. Tüm dersler için branş hocaları bulundurulmalıdır.
3-Öğretmenlerin Eğitim Seviyesi Arttırılmalı ve Öğretmenler Ölçme ve Değerlendirmeye ve Rotasyona Tabi Tutulmalıdırlar: MEB tarafından her tatil döneminde öğretmenler için hizmet içi eğitim kursları düzenlenmeli ve Öğretmenlerin bilgi hazineleri güncel tutulmalıdır. Bu hizmet içi eğitim programlarından sonra bir değerlendirme sınavı yapılmalı ve bu sınavı geçemeyen öğretmenlerin derslere girmesi engellenmelidir. Öğretmenler mutlaka rotasyona tabi tutulmalıdır. Örneğin, İzmir’de görev yapan bir öğretmenin belirli bir sürenin sonunda Kars’a tayin olabileceğini düşünerek ve öngörerek eğitim hizmetini gerçekleştirmesi sağlanmalıdır. Rahatlık ve tembellik bitmelidir.
4-Okuların fiziki koşulları ve dış cephe görüntüleri iyileştirilmeli ve tüm okullar 5. Yıldızlı otel konforunda olmalıdır. Parayı silaha değil de eğitime yatıran ülkeler ihracatçı, tersi olanlar ise ithalatçı devlet olmaktadırlar. Okullarda yeteri kadar kadrolu hizmetli bulundurarak eğitim hizmetinin olabildiğince hijyenik bir ortamda verilmesi / alınması sağlanmalıdır.
Şimdilik bu kadarı ile yetinelim. Kalın sağlıcakla.
hasanakgun_1907@hotmail.com