TOGG Projesi

Nihat Ağır Tarih Öğretmeni

07-01-2023 01:22

İnşallah bu yerli projenin önü kesilmez. Kim bu milletin ve ümmetin hayrı için güzel bir iş yapıyorsa ona veya onlara teşekkür etmesini bilmeliyiz. Bakalım Türkiye ve dünya piyasasını ellerinde tutan diğer üretici rakip firmalar neler yapacaklar?

“Adam gibi fiyat kırıp rekabet mi?” edecekler yoksa türlü desiseler ve hileler ile bu tekere çomak koymaya mı çalışacaklar? Niye mi? Özdemir Sabancı’nın başına gelenleri unutmadık da ondan. O yüzden diyoruz ki; TOGG projesi geniş bir taban tarafından da desteklenmelidir.

Elbette eleştiri olmalı. Ancak köstek veya yıkıcı olmak için değil daha iyisini ortaya koyabilecek yapıcı eleştiriler olmalıdır. Kişisel görüşüm aracın “Başlangıç ve full paket” olarak iki versiyonda üretilmesidir.

Kasa olarak Sedan, Hecbek, SUV ve benzeri araçlar gibi olmalıdır. Sadelik önemlidir. Yani her kasanın sadece başlangıç ve ful paketlisinin müşteriye sunulması kolaylık sağlayacaktır. Gereksiz fiyat dalgalanmalarının önünü alacak ve kafa karışıklığını da önleyecektir.

  Hükümet ve aracın üretici ortakları fiyat konusunda milletin bütçesine uygun teklifler ile gelmeli, alt yapı ve servis imkanları yaygınlaştırılmalı, güçlendirilmelidir. Fiyat uygun olursa özellikle satın alma gücü olanlara ilk etapta ödeme kolaylıkları da getirilmelidir.

Gerekirse kurumlara makam aracı olarak TOGG’a öncelik verilmelidir. Eğer kalite var ise yerli dururken ithal ürüne öncelik verilmemesi daha isabetli olacaktır. Tabi ki yine de tercih meselesi. Unutmayalım ki; her ürünün kalitesi, garanti kapsamı ve satış sonrası müşteri memnuniyeti çok önemlidir.

Millet ve dünya tarafından üretici grup veya firmanın vereceği güven ve hizmetin kalibrasyonu alıcılar tarafından tecrübe edilecektir. Bu tecrübeler bize projenin bir sonraki aşamalarda başarı ve hedeflere ulaşma noktasında geldiği nihai zirveyi gösterecektir. TOGG yeniden hayırlı olsun.

“Aklı Körelmiş Gözler..”

Gözleri kör olandan değil, aklı kör olandan korkun. Hani Kemal Sunal’ın, “Tosun Paşa” filmi vardı ya... “Develer nerde, develer?” diye sorduklarında Kemal Sunal; “Eğer benim eşeğe uyduysalar kaçmış olabilirler” demişti.

Eğer birileri haberleri sadece 28 Şubat artıkları olan basın ve medya kuruluşlarından tek taraflı olarak alıyorsa, onlara uyuyorsa birilerine uyma riskleri yüksektir. İstismarın hiçbir şeklini kabul etmiyoruz.

Varsa şahısların hataları bu hataları İslam’a mal etme gayretleri art niyettir, fitne amaçlıdır. Olayların aslını öğrenmeden yargısız infaz yapmayınız. Olmayan bir eylemi varmış gibi speküle ederek asparagas haberlerle toplumu germeyin.

   İstismarları kabul etmiyoruz. Biz biliyoruz ki; aklı ve kalbi körelmişlerin derdi başka. Dertleri çocuk falan da değil. Körelmiş akılların, be ferasetlerin dümen suyuna uyarak fitne tohumları ekenlerin, “Çamur at izi kalsın” diyen sefil güruhların kirli hesaplarını ise hiç kabul etmiyoruz. “Fitne (Bozgunculuk, anarşi, kaos vs.) çıkarmak adam öldürmekten daha tehlikelidir” (Bakara Süresi 217. ayet)

nihatagir002@gmail.com

 

 

DİĞER YAZILARI XIX. Yüzyılda Adıyaman Besni’de Belgeler Işığında Beytü’l- Mal’e (Devlet Hazinesine) Riayet ve Sadakat Örneği-1 01-01-1970 03:00 Zamlara Karşı Narh Sistemi 01-01-1970 03:00 Öyle Bir Dünya Var Mı? 01-01-1970 03:00 Öyle Bir Dünya Var Mı? 01-01-1970 03:00 Kudüs-Samsat-Selahaddin Eyyubi-Melik Efdal 01-01-1970 03:00