Bağımsız, özgür, talimatsız bir şekilde hak ve adaletin tesis etmesini istemek en doğal haktır. Öyle bir dünya var mı sizce?
Bunları yapacak olanlar: “Kime göre bağımsız? Kime göre rahat? Kime göre talimat almayacak? Kime göre cesur? Kime göre demokrat? Kime göre kime göre...”
“Herkesin Göreceliği” farklı olunca..! Bağnaz olan ideolojik angajmanlar bizleri bitirecek..! İnsanların anlaşamadığı noktalar hak ve adalete bakış açılarıdır...!
Hak ve adaletin gücü eline geçirenlere göre değişkenlik göstermemesi çok zordur. Örnek olarak, Hz. Peygamberin (A.S’ın) siyasal sosyal, askeri, hukuki, ekonomik alanlardaki bazı uygulamaları “Hacerul Esved Taşı Olayı”, “Medine Vatandaşlık Sözleşmesi” orduya kumandan tayin etme, mal paylaşımı gibi hususlar dürüstçe irdelenmesi gerekir.
Hak ve adalet dürüst olmayanların işine gelmez. Hak ve adalet öyle ucuz şeyler değildir. Bedel ödemek de gerektirebilir. Prensipleri, kuralları acı olabilir ama ciddiye alınıp önemsenirse yeşerteceği meyveleri lezzetlidir. Damak tadı geçmez. Hak ve adalet, yükte hafif ama pahada ağırdır. Ucuz adamlarda bulunmaz. Milletler ancak bu hak ve adaletin emrettiği güzel ahlakın özü ile hasleti ile ayakta durabilir.
Toplum olarak inanç boyutunda bu iki hak ve adalet noktalarında birleşemediğimiz müddetçe hiçbir ideolojik bağnazlık bizleri kurtaramayacaktır. Selamlar.
nihatagir002@gmail.com