28 Şubat: “Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız”

Doç. Dr. Fevzi Rençber

04-10-2022 01:00

28 Şubat Post modern darbesini yaşayan, bu zulmü gören ve hayatının büyük bir kısmında bu ihanetten etkilenen biri olarak, o günlerde yaşananları asla unutamam. Bu bilinç ve şuurla hayatımın her döneminde “yıkılmadım ayaktayım” sloganını rehber edinmişimdir. O gün bizlere yaşatılanların bir sonucu olarak ömür boyu mücadele ruhu tüm benliğime işlemiş, bu moral ve motivasyon ile her an aksiyon dolu olmaya çabalamışımdır.

Kendi mücadeleme ek olarak ümmet bilinciyle özellikle Z kuşağı olarak tanımlanan genç nesillere de bu günlerde yaşanan zulümleri ve biriktirdiğim tecrübeleri anlatmam gerektiğini düşünmüşümdür. O günlerde yaşananları, yaklaşık 25 yıl önce hayalleri, gençliği, umutları, hedefleri çalınan, katsayı problemini yaşayan İmam Hatip Lisesi mezunu biri olarak; diğer liselere giden öğrencilere kıyasla, sınava dahi girmeden eksi 30 puan ile ÖSS yani üniversite giriş sınavına katılan biri olarak; Türkiye sözel sıralamasında ilk beş bine girmiş olmama rağmen zorla ilahiyat fakültesini kazanan biri olarak anlatmam gerekmektedir.

Yine dini hassasiyetlerinden dolayı altı çocuğunu İmam Hatip Lisesine gönderen bir anne ve babanın evladı olarak; 28 Şubat Post modern darbesini ailece yaşayan, Kur’an ve diğer dini kitapları korkuyla okuyan, ilahi ve ezgi kasetlerini saklamak zorunda kalan, dini sohbetlere endişe ile gidebilen, başörtüsü eylemlerinde polis copu yiyen ve karakol nezarethanelerinde kalan biri olarak anlatmalıyım. Sırf inançlarından dolayı milyonlarca insanın kendi ülkesinde türlü türlü eziyetlere ve dayatmalara uğratıldığı; başörtülü kızların rektörler tarafından hazırlanan ikna odalarında psikolojik işkencelere maruz bırakıldığı günleri unutmamak için bu zalimlikleri yeni nesillere anlatmam gerekir.

İnsanlarımızın, Allah adını anmaktan dolayı hesaba çekildiğini, camiye gitmekten dahi korktuklarını, okullarını bırakmak zorunda kaldıklarını, genç kızlarımızın, başörtüsü üzerine peruk takarak Kur’an dersinde başı açık vaziyette derse girdiklerini anlatmam gerekir. Üzerinden 25 yıl geçmiş olmasına rağmen o günleri hatırladığımda ne kadar öfkelendiğimi, buna sebep olanlara ne dünyada ne de ahirette hakkımı helal etmeyeceğimi, mazlum-çilekeş Anadolu insanının en doğal anayasal ve insanî hakkı olan inanç ve okuma özgürlüğünün elinden alındığını, hor ve hakir görüldüğünü, yok sayıldığını, varlığına tahammül dahi edilmediğini anlatmam gerekir.

“İrtica geliyor” diyerek 28 Şubat Post modern darbesine sebep olanların, Kur’an Kursları ve İmam Hatip okullarının kapısına kilit vurulurken; “Siyasi hayatıma mal olsa da yapacağım” diyenlerin bugün kahraman olarak kabul edilemeyeceğini hatırlatmamız gerekir. Sözlerimi fazla uzatmak istemiyorum sadece Mevlana'nın özlü deyişi ile bitirmek istiyorum: “Asla geçmişte yaşama, ama her zaman geçmişten ders al”. Vesselam…

fevzirencber@gmail.com

DİĞER YAZILARI Yenilenmeyen Yenilir-Reforme Olmayan Deforme Olur 01-01-1970 03:00 Toplumsal Bir Gerçeklik Olarak Cem Evleri 01-01-1970 03:00