Yenilenmeyen Yenilir-Reforme Olmayan Deforme Olur

Sözlükte “yenilemek, yeni bir yol açmak” anlamındaki tecdid, bir işi ya da bir şeyi yeniden ve aslına uygun biçimde, köklerinden ayırmadan yenileme faaliyetini ifade eder. Buna göre tecdidi, “herhangi bir şeyde değişiklik yapılarak bazı unsurların çıkarılıp yeni bazı unsurların eklenmesi” şeklinde yeniden tanımlanması anlamında olmayıp “zaman içerisinde zayıflayan irtibatın yeniden güçlendirilmesi” demektir.

Bu bağlamda zaman içinde sosyal ve kültürel hayatın içindeki dönüşümü, değişimi ve evrilmeyi yaşamın bütün alanlarında görülmektedir. Değişim, dönüşüm geçmişin köklü değerlerinden bağlantıyı koparmadan bireyin geleceğin inşasında kendini yeniden reformize etmesi, deforme olmaması adına çok önemli bir adım olarak karşımıza çıkacaktır. Millet olarak tarihsel tecrübelerimiz dikkate alındığında, değişim, yeniden dirilişi veya tecdid hareketlerinin yerinde ve zamanında olmaması telafisi mümkün olmayan sonuçların doğmasına sebep olduğu görülmüştür.

Değişim, dönüşüm veya buna bağlı olarak yapılan yönetimsel değişikliklerdeki farklı yüzler mental yorgunluğu ortadan kaldırdığı gibi halk nazarında da yeni bir heyecan ve umudun yeşermesine vesile olmaktadır. Değişim asla var olanın başarısızlığı olarak değerlendirilmemelidir; bilakis var olanın fikirsel veya düşünsel düzeyde sürekliliğini koruması adına farklı düşünce biçimlerinin, farklı yüzlerin, farklı heyecanların neşvünema bulması olarak yorumlanmalıdır.

Yenilikler, geçmişin tecrübelerini, geleceğin ümidi ile birleştirerek olağanüstü bir tepkimenin ve enerjinin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Denizdeki bir rüzgarın meydana getirdiği tepkisel dalgalanmanın seyri olarak yeni yolların, yeni umutların ortaya çıkmasına imkân sağlayacaktır. Buna dayanarak ister eğitimde, ister dini hayatta, ister askeri nizamda hatta devlet yönetiminde yenileme veya yenilikler her zaman insanoğlunun düşüncesinde meşru ve hayatın her aşamasında gerekli görülmüştür.

Burada şunu açık yüreklilikle söyleyebiliriz. Zamana bağlı olarak ortaya çıkan ihtiyaçlarda ve halkın haklı taleplerinde başarılı olmak istiyorsak toplulukların değişim taleplerini göz ardı edemeyiz. Ancak kalıcı başarılar büyük değişimlerle, değişimlerin meydana getirdiği toplumsal, maddi ve manevi gelişimle, umutları ve ümitleri yeniden inşa etmekle elde edilir. Unutulmamalıdır ki; her değişim bir fikirle başlar ve zamanı gelmiş bir fikrin önünde hiçbir güç duramaz.

fevzirencber@gmail.com