https://www.adiyamandahaber.com/files/uploads/user/af4732711661056eadbf798ba191272a-ac80bb38286e296f895e.jpeg
Rukiye Duman Bilgiç

Acıyaman

20-04-2023 22:47 501 kez okundu.

Her canlı bir kader üzere doğar, büyür ve ölür;  bu ilahi adaletin en güzel tecellisi olsa gerektir. Şehirlerin de vardır bir kaderi ve onlar en çok da annelerinin kaderi üzeredirler. Bir anne ki; her huydan evladı olan ama onları eşit derecede sevgiyle besleyen, koruyan, kollayan, kucaklayan, saran-sarmalayan. Her annenin nasıl ki farklıysa teni, kokusu, korkusu, hayalleri, hedefleri şehirlerin de aynen öyledir kokusu, korkusu. Çocuklar annelerini kokusundan tanırlar ya hani; uzaklara düşmüş bir insanın sıla hasretiyle dillendirmek istediğidir aslında şehrinin geniz yakan kokusu. En büyük imtihan olsa gerektir; kokusuna aşina olduğunuz şehrinizin bir gün gelip de kokusunu yitirdiğine şahit olmanız. Yokluğun Cehennemi ve korkunun kedere dönüşmesi…

1954 doğumludur Adıyaman. Elden ele koldan kola dolaşmış ve yıllar sonra özüne ait olmuş küçük, minik, samimi ve güvenli bir şehir. Adını hikayelerden devralmış ; Yedi Yaman, Hısn-ı Mansur ve son haliyle Adıyaman.Yaş oldu 69 yılların yüklediği onca dert,tasa, kaygı, imtihan ,bükük bir bel ve feri çekilmiş bir çift göz.O kadar yorgundur ki ruhu her an bir işaret bekler gibiydi şehirlerin rabbinden.Beklenen haber pek de gecikmez gelir bir gece ansızın ve tıklar kapısını Mansur’un şehrinin.Haydi kalk ve derle topla çoluk çocuğunu vakit gitmeleri çalar şimdi.Çoluk-çocuğum kalsaydı keşke diyecekken yutkunur kalır öylece Acıyaman.Gönlü razı değildir götürmek için çocuğunu.Buğulu gözlerle baksa da göğe,boğazına düğümlenir hıçkırıkları ve susmanın en erdemli boyun eğiş olduğunu  düşünür ve ebedi suskunluğa bırakır kendini.

Ölümün de güzeli vardır diyerek iç geçirir ve ekler; herkesin ölümü kendi hayallerinin rengindedir. Hazırım der ilahi fermana ve o anda şiddetli bir ses sarar sinesini. Dehşetle sarsılır her bir yanı o kadar derindir ki sarsıntı o an aklının kalbi durur. İlk defa bu denli bir sancıyla kıvranıyordu tüm azaları. Kalbinin sıkıştığını hissettiğinde düşüyordu bir bir ezan nidaları. Aman Allah’ım diyebildi içinden bu ne büyük bir imtihan; kimselere haber veremeden, son kez çocuk-çocuğu göremeden, kalbimi vuslatına erdiremeden, hayallerimi –hedeflerimi kucaklayamadan bu ne büyük bir imtihan! Son kez bakakalmıştı tarihine ,çocukluğuna,gençliğine,anılarına ve onu kendisi yapan her şeye.Hıçkırıktan kısılmıştı adeta sesi o yüzden duyuramamıştı ahvalini.

Göğü saran o ışık da neyin nesiydi? Şimşek de hiç üşenmeden kalmıştı yatağından, gök ehli kime ve neye ağlıyordu öyle sırılsıklam? Neden bağırışıyordu insanlar? Yeryüzünü saran o korku tufanı da nerden çıkmıştı? O güzelim evleri, villaları, ,makam-mevkileri bırakıp da nereye gidiyordu bu insanlar? Gözlerini dikip tavana son nefesini mi veriyordu Adıyaman. Öyle veda etmeden, vasiyetini demeden nereye ey şehr-i Yaman? Öyle kolay mıydı bırakmak çoluk-çocuğunu yaban ellere? Tuttu omzundan bir ses ve sarstı iki yanından. Aman Allah’ım o da ne; inna lillahi ve inna ileyhi raciun diyebildi kesik kesik Adıyaman.

Bir şehrin yok oluşuna tanık oldu bu gözler. Hatıralar bir bir çıkınca her yerden acı ilk cümlede ve akıl ilk gecede takılı kaldı. Bir doğumdu belki de uyananların kurtulacağı, fıtrat toprağındaki tohumların neşv-ü nema bulacağı, insanın gerçek evine hazırlık yapacağı,hiçlik makamının varlık makamından daha üstün olduğunun kulaklara fısıldandığı; bir gece ki bin aydan daha hayırlı olan ve bir gece ki tekâmüle daha seri ulaştıran.

Yetim-öksüzlerin şehri olmak, sahabeyi koynunda ağırlamak, huzur ve sükûnun menbaı olup dingin ruhlara ev sahipliği yapmak da nasip işi olsa gerekti. Bıraktığın yerdeyiz ey ruhumuzun huzur köşkü, ey bir avuç insana yeni doğumlar başlatan hikmetli şehir! Buradayız ve şahidiz ki hak ve hakikat üzere yaşadın ve yine şahidiz ki kaderinde keder olanlar Rabbe daha yakındırlar. Ölümünü Kadir gecesi bildik kendimize; çünkü o gece melekler ve ruh indi de indi. O gece indi Kur’anımız; anladık ki; Allah’tı her anımızı kuranımız işte o an düştü bir bir planlarımız. O gece indi DUHA’dan aşağı tüm sureler… İnşirah, Tin,Alak,Kadir, Beyyine,Zilzal…Ölümün olsa da bir Kadir gecesi; doğumundur yine aynı Kadir gecesi…

rukiyeb292@gmail.com

Neler Söylendi?