Hayata Çelme Takan Alışkanlıklar

Fatma Tunç

22-01-2023 00:57

Her insan, güneşin dünyayı ziyarete geldiği o rutin sabahlarda, bambaşka dünyalara gözlerini açar. Ruhumuzda alışkanlık haline getirdiğimiz karanlıklara şafak her söktüğünde, eşit derecede kavuşmaz o aydınlık, Dünler, bugünlere bıraktığı mirasıyla; “Ben hala yaşıyorum” der. İşte adına alışkanlık dediğimiz şu miraslar...

Oturup baştan aşağı gözlemleyelim mi kendimizi? Zararlı düşüncelerle dolu, varoluşumuza gölge düşüren, kendimizle aramıza ördüğümüz alışkanlıklar duvarını yıkabildiğimiz gün, iyi bir iş çıkaracağız. Ve o duvarın arkasında tutsak kalmış mutluluklar, inanç meşalesi ile hayata geçince, hafiflemek eylemi tam olarak hayat bulacaktır omuzlarımızda.

Değişimden korkmayın. “Değişim iyileşmektir” çoğu zaman. Her sabah uyandığınızda, uyanır uyanmaz tüm değerli zamanlarınızı gasp eden ve alışkanlık haline getirdiğiniz, faydasını yitirmiş psikolojik rutinlerinizi bugün yapmamaya çalışın. Alışkanlıkların en değerli zamanlarınızda sizi uyutmasına izin vermeyin ve alışkanlıkların tatlı uykusundan uyanın.

Horoce Mann, alışkanlıkları şöyle ifade eder; “Alışkanlık bir halata benzer, biz her gün onu oluşturan ince iplerden birini dokuruz. Ve sonunda onu bir daha koparamayız.” Çoğu alışkanlık, yaşantımızda dakikalar içerisinde hayat bulurken, zamanla tüm ömrü tesiri altına alacak kadar büyür ve güçlenir. Zaman ömrümüzü bir değirmen gibi öğütmekteyken, kendimize yaptığımız bu haksızlıktan bir an önce vazgeçmeliyiz.

Ve her şeyden önce durmadan hayatımıza çelme takan şu alışkanlıkların, profesyonel bir zaman hırsızı olduğunu fark edelim. Çünkü zaman varoluştan yok oluşa doğru duraksız bir koşuşturmadır. Böylesi bir yarışın içinde zaman kaybetmek tam bir deliliktir. Unutmayalım ki; vaktinde uyanmazsak, sonsuza kadar uyumak, kendi ellerimizle inşa ettiğimiz kaderimize dönüşür.

Kolay olmayacak, rahat ve konforlu hissettiren alışkanlıklardan kurtulmak. Burada Mark Twain bize mantıklı bir öneri sunuyor; “Alışkanlıklar alışkanlıktır. İnsan onu pencereden atamaz, ancak tatlı dille merdivenden birer adımla aşağı inmesini sağlayabilir.” Evet tatlı bir şekilde hayatımıza sızan alışkanlıkları yok etmek, onun hayatımızda varoluş şekli ile büyük benzerlik gösterecektir. 

Üzüntüyü, kaybetmeyi, susmayı ve hatta hayattayken, yaşamamayı bile alışkanlık haline getirebilmiş durumdayız. Bu insan için bir nevi göz göre göre yok oluşu kabullenmektir. Yenilenmek ve kaliteli başlangıçlarla güne uyanmak, hayatın rengini yakalamaktır. Unutmayın hayatınızın müzik şefi sizsiniz. Evrene varlığınızla en güzel melodileri dinletebilecekken, sessiz kalmayı tercih etmeyin.

tun.fatma2016@gmail.com

 

DİĞER YAZILARI Panik Yok Panik Atağın Çaresi Var 01-01-1970 03:00 Fikirler Mucize Olabilir 01-01-1970 03:00