6 aydan bu yana çadırlarda yaşamlarını sürdüren depremzedelerin sorunlarına dikkat çeken Malatyalı depremzede kadınlar, illerinin iklim olarak oldukça soğuk bir il olduğunu hatırlatarak geceleri sobalarda odunların bittiği an çocuklarının üşüdüğünü vurguluyor.
Çadırlarda yaşadıkları zorlukların altını çizerek, bugüne kadar yapılmayan çalışmalara değinen depremzede kadınlar, yapmış oldukları açıklamalarda aile bireylerinin geleceklerinden endişe duyduklarını belirtiyorlar.
“Geceleri çadırlarımızda soba sönünce ailece üşüyoruz”
Malatya’da yaşayan depremzedelerden Elif Koca, depremden dolayı çadırda yaşamak zorunda kaldıklarını vurgulayarak; “Depremden bu yana çadırda yaşıyoruz. Bir kadın olarak çadırda yaşamak oldukça zor. Çadırda yaşam başlı başına zor bir durum. Depremin üzerinden aylar geçti. Halen içme suyu sıkıntısı yaşıyoruz. Hayırseverlerin dağıtmış olduğu hazır suları kullanıyoruz. Yaşadığımız deprem kış mevsiminde olduğu için çadırda kışı geçirmek oldukça zor. Geceleri çadırlarımızda soba sönünce ailece üşüyoruz. Bu sebeple çocuklarımız sürekli hastalar. Ayrıca evimizi kaybettiğimiz için çocuklarımızı okuttuğumuz okullardan uzak mesafede yaşamımızı sürdürmek zorunda kalıyoruz. Bu nedenle çocuklarımız sağlıklı bir şekilde eğitimlerini alamıyorlar. Bir an önce devletin konut yaparak bizlere teslim etmesini istiyoruz” dedi.
“Soğuk rezillik, yağmur yağar rezillik, yemek sırası rezillik”
Depremzedelerden Yıldız Tanrıverdi ise çadırda yaşamın oldukça zor olduğunu ifade ederek; “Şu anda yaşamımızı sürdürdüğümüz çadırda 6 kişi kalıyoruz. Depremin ilk günlerinde araçlarımızda kaldık. O günlerde suyun ve ekmeğin olmadığını söylesek bile ne değişebilir ki. Kendi odunlarımızı, kömürlerimizi enkazdan çıkararak kendimizi karın altında yaktığımız ateşlerle ısıtmaya çalıştık. Soğuk rezillik, yağmur yağar rezillik, yemek sırası rezillik. Yanımızda işçiler çalışıyordu, onlara ekmek veriyorduk. Şimdi ise yemek sırasına giriyoruz. Sadece canımız sağ, ona seviniyoruz. Herkes yaşadığını bilir, gerçekten bir şey diyemiyoruz” diyerek serzenişte bulundu.
“Yarına dair bir umudumuz yok”
Depremin acı yüzü hakkında açıklamada bulunan Aslı Kaya adlı depremzede; “Ailemle birlikte yaşamış olduğumuz çadırda 3 kişi kalıyoruz. Eşim, hasta annem ve ben. Depremde hayırsever vatandaşlar bizlerin sesine kulak vermemiş olsalardı rezillik içinde olacaktık. Depremin üzerinden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen halen tuvalet ve banyo sıkıntısı yaşamaktayız. Yaşadığımız deprem faciasından sonra çok zor günler geçiriyoruz. Yarına dair bir umudumuz yok. Bizler kadınlar olarak çadırlarda çok zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyoruz. Yaşlılarımız odunları toplayarak sobalara katmak zorunda kalıyorlar. Bayanlar olarak çadırların yanında az sayıda kurulan musluklardan bulaşıklarımızı yıkıyoruz. Ayrıca hijyen konusunda sıkıntılar yaşamaktayız. Sağlıksız alanlarda bulaşıklarımızı yıkamak zorunda kalıyoruz. Böylesine bir yerde sağlık sorunlarının ileride sıkıntı oluşturacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“Depremde yaşam oldukça zor. Fakat ayakta kalma savaşı veriyoruz”
Yıldız Serttaş isimli depremzede ise çadırlarda yaşamın oldukça zor olduğunu belirterek, “Bir kadın olarak çadırlarda yaşamak oldukça zor. Zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyoruz. Depremin ilk günlerinde bir okula sığındık. Ailemde bir engellim ve hasta eşim var. Daha sonrasında çadıra yerleştik. Burada Bornova Belediyesi’nin çok yardımını gördük. Şükretmeye çalışıyoruz. Depremde yaşam oldukça zor. Fakat ayakta kalma savaşı veriyoruz. Fırsat buldukça toplu olarak Bornova Belediyesi’nin dağıttığı yemeklerin yapımına yardım ediyoruz. Depremzede kadınlar olarak bizlerde yapılan bu yardıma bir nebzede olsa katkıda bulunmak adına yemeklerin hazırlanmasına destek veriyoruz. Depremin üzerinden 3 ay geçti. Ancak şu ana kadar gözle görülür bir çalışma yok. Bu durum biz depremzede kadınlara kaygı veriyor. Bugüne kadar deprem bölgesinde konutların temellerinin büyük bir bölümü atılmalıydı. 3 aylık bir süre geçmiş, halen çadırlarda insanlar yaşamlarını sürdürüyorlar. İlerleyen süreçte bu sorunların çözüme kavuşmaması halinde depremzedelerin sorunları içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Birçok ailenin eşi şu anda çalışamıyor. İş sıkıntı yaşayan depremzedelerimiz önünü göremiyorlar. Onun için bir an önce evlerimize ve ailelerin iş sahalarının yeniden hayata geçirilmesi gerekiyor. İçinde bulunduğumuz sorunların çözümü için yetkililerden çalışma bekliyoruz” diye konuştu.
Haber: Celil Kocataş
