Tarifi İmkansız Acı Deprem Eşini, 4 Kızını ve Kardeşlerini Elinden Aldı

6 Şubat tarihinde gerçekleşen depremlerde Adıyaman’da bulunan aile apartmanında eşini, dört kızını, abisini ve kardeşlerini ailesiyle birlikte kaybeden Mehmet Töken, depremin yıl dönümünde gitmiş olduğu aile mezarlığında göz yaşlarına boğuldu.

GÜNCEL - 08-02-2024 13:48 172 kez okundu.

Tarifi İmkansız Acı Deprem Eşini, 4 Kızını ve Kardeşlerini Elinden Aldı

Deprem şehitliğindeki ailesinin mezarlığına giden Mehmet Töken, depremde hayatını kaybeden aile fertlerinin ve yakınlarının mezar taşları başında dakikalarca ağladı. Deprem şehitlerinin vefatlarına dayanamadığını vurgulayan Mehmet Töken, deprem sonrası Çınar isimli oğluyla birlikte kaldığını söyledi.

“Birden balkonda olduğumu fark ettim”

Depremde yaşadığı o unutulmaz acı anı anlatan Mehmet Töken, “Deprem gecesi misafirim vardı. Misafirim gittikten sonra eşim biraz rahatsız olduğu için bana dedi ki; “Sen Çınar Efe ile bir koltukta yat, ben de bir koltukta yatayım. Kızlar da kendi odalarında yatsın.” Ben de “tamam” dedim ve oğlumla beraber bir koltukta yattık. Sonra hava almak için balkona çıktım. Sonra “bir de kızların yanına gideyim” dedim. Onların yanına giderken “kızlarım yanlarına gittiğimi anlasınlar” diye öksürdüm. Gittiğimde halen uyanık olduklarını gördüm niye uyumadıklarını sordum. “Baba kardeş olarak biraz oturacağız” dediler. Küçük kızım Elif bana “Baba bu saatlerde Tulin yüzüne krem sürüyor. Ben de o zaman kremini sür hemen yatın” dedim. En küçük kızım Elif Sıla’yı öptüm ve odadan çıktım. Odadan ayrılırken “içime bir kuşku girdi” dedim “Ya Rabbim bir deprem olursa bina üzerimize çökse hepsi pestil gibi birbirine yapışır.” O şekilde gidip uzandım ve yeniden aklıma geldi. Deprem olduğu saate rahmetli eşim beni uyandırdı, korktum. Uyandım “hayırdır” dedim “ne oluyor?” dediğimde eşim, “Deprem oluyor” dedi. Bende “deprem değil, büyük ses geliyor” dedim. “O zaman sen git kızları getir, ben de Çınar Efe’yi alırım” dedim. O sırada ben de Çınar’ı alıp balkon kapısını açtım. Binanın yıkılmasından oluşan hava beni içeri itti, bir nefes alıp verme süresinden daha az bir zamanda. Sonra beni dışarı itmeye başladı. Birden balkonda olduğumu fark ettim” diye konuştu.

“Bayıldıktan sonra üzerimize enkaz gelmiş”

Aile apartmanın depremle birlikte yerle bir olduğunu hatırlatan Mehmet Töken, “Çınar sağ kolumun altındaydı. Altıncı kattan balkon binadan ayrılınca bir güm sesi duydum. Altıncı kattan betona fırladık. Yere düşünce Çınar ile birlikte bayılmışız. Beş veya on dakika sonra Çınar beni tekrar uyandırdı. “Baba çok soğuk, üşüyorum” dedi. Sol omuzum kırılmış oğlumu kaldırmak istedim omuzumu kaldırdığımda düşüyordu. Ondan sonra yine bayılmışız. Bayıldıktan sonra üzerimize enkaz gelmiş. Çınar Efe enkazın altında kaybolmuştu. Benim ise sadece kafam dışarıda kalmıştı. O sırada yeğenim geliyor, beni çıkarıp başka bir yere bırakıyor ve gidip bir kişi getirip beni götürmek istiyor. O ayrıldıktan sonra kayınlarım geliyor. Benim iniltimi duyunca beni görüyorlar. Yeğenim ayrılınca yağmurda ıslanmamam için üzerime naylon kapatıyor. Kaynım beni görüp sarılınca ben bağırmaya başlıyorum o zaman kaynım “bu bitmiş.” deyip yardım çağırmaya gidiyor. O gitmek üzereyken o da kendi kaynının geldiğini görüyor. Kayını Çınar Efe’nin bulunduğu yere basıyor. O yere basınca Çınar Efe bağırıyor. Ve o alanı kazıp Çınar Efe’yi enkazdan çıkarıp hastaneye götürüyorlar. Beni de önce Adıyaman’da hastanelere sonra helikopterle Ankara’ya götürüyorlar” şeklinde konuştu.

“Sen ne söylüyorsun bırakın beni pencereden aşağı atlayacağım” dedim”

Deprem sonrasındaki hastane günleri hakkında açıklamada bulunan Töken; “Ben orada kaç gün kaldığımı hatırlamıyorum. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra servise geçtim. Orada yaklaşık on beş gün geçtikten sonra akrabalarım geldi. Akrabalarımla birlikte doktorların da geldiğini görünce bir şeyler olduğunu anladım, korktum ve titredim. “Hayırdır ne oldu?” deyince o doktorların da gözlerinin dolduğunu gördüm. Bacım gelip sol kulağıma bir şeyler söyledi. Sol kulağım patladığından ne dediğini duymadım. Sonra doktorun yanına gidip niye tepki vermediğimi sordu. Doktor kulağımın patlak olduğunu ona söyledi. Sonra başkası gelip bana “Mehmet abi senin akrabaların, kardeşlerin, çocukların hiç kimse kalmadı. Hepsi vefat etti” dedi. Ben “Sen ne söylüyorsun bırakın beni pencereden aşağı atlayacağım” dedim” şeklinde konuştu.

“Kimsem kalmadı, oğlumla tek başımıza kaldık”

Oğlu Çınar Efe ile kavuşma anına değinen Töken; “Ben neye faydalı olacağım beni niye yaşattınız, benim canlarım gitmiş” dedim. Doktor yanıma gelip “Mehmet senin bir umudun var” deşiğinde, “Ne umudum olacak” dedim. Bana, “Senin oğlun yaşıyor, hayattadır” dedi. Taburcu olduktan sonra Adıyaman havalimanına geldim. Son kapı açılınca baktım Çınar Efe beş yaşında bana sarıldı, “Baba, annem yok, ablalarım yok, kimsem kalmadı. Baba neredesiniz?” dediğinde ben ona, “Senin için geldim. Allah beni yeniden yaşattı, senin yanına geldim” dedim. Kimsem kalmadı, oğlumla tek başımıza kaldık. Hayatta kimsem kalmadı. Tutunacak bir dalım var o da oğlum. Böyle bir hayat çok zor. Ben o kızlarımı ne acılarla büyüttüm. Kardeşlerimle acılarla büyüdük. Ya Rabbi onları şehit mertebelerine yükselt. Sen yücesin ya rabbim, onları şehit mertebesine yükselt. Çok zor bir durum” dedi.

Haber: Ömer Karakuş

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Şehit Polisler İçin Tören Düzenledi

Şehit Polisler İçin Tören Düzenledi

28-04-2024 - GÜNCEL

TGC Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri Sahiplerini Buldu İnternet Röportaj Övgü Ömer Karakuş’un Oldu

TGC Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri Sahiplerini Buldu İnternet Röportaj Övgü Ömer Karakuş’un Oldu

28-04-2024 - GÜNCEL