Merhaba…

Mahmut Gazi Şimşek

06-11-2022 20:19

Kıymetli hemşerilerim, değerli dostlar. Kısmet olursa Adıyaman’da Haber Gazetesi’nde karınca kararınca, memleketimin insanına faydalı olmak, katkıda bulunmak ve zaman zaman dertleşmek için yazılar yazacağız. Gerçi daha önce de değişik gazetelerde müstear isimle yazılarımız ve şiirlerimiz yayımlandı.

Amma uzun süredir yazma fırsatı bulamamıştık. İnşallah bundan böyle ara sıra sohbet ederiz. Yazılarımızın genel çerçevesi; iman, ibadet, ahlâk ve ilim olacak. Tabi ki gündeme dair de yorumlarımız olacak.  İlim demişken bir yerinden başlayalım. Mesela “ilmihâl” diyoruz. Yani hayat boyu yaşanılması gereken ilim.

Âlimlerimiz bu konuda şöyle diyor: “İlmi kal de (lâfta) iş yoktur, önemli olan ilmihâldir (ameldir).” Evet! İşte bizde yazılarımızda bu hikmet denizine bir yağmur damlası gibi düşebilirsek, ne mutlu bize… Şanlı peygamberimiz (sav) öyle buyuruyor: “Siz bildiklerinizle amel ederseniz, yüce Allah (cc) size bilmediklerinizi öğretir”. Bizde bu düsturdan ilham alarak, bildiğimizle amel etmeye, bilmediğimizi de hep beraber öğrenmeye gayret edeceğiz.

Başarıya ulaşmayı yüce Rabbimiz (cc)’den diliyoruz. Bilindiği gibi yüce dinimizi anlayıp yaşamak için şu üç temel kavramı çok iyi tetkîk edip bilmemiz lâzım: İman, ibadet ve ahlâk… İman çekirdeği ibadet tarlasına düşer ve ahlak, ilim, erdem ve umdeleri ile süslenirse fert hayatından cemiyet hayatına kadar bütün safhalarda ortam, bir huzur ve mârifet bahçesine dönüşür.  

Her merhamet ve akıl sahibi olan insan bugün artık çok iyi bilmektedir ki yeryüzünde ne kadar Müslüman varsa, çektiği bütün sıkıntı ve ızdırapların baş müsebbibi, inancımıza ters düşen bu sefil hayat tarzını yaşamamızdır. Şayet biz inancımızın gereğini yaşayabilseydik, “komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir” hadis-i şerifindeki güzel hasleti kaybetmeseydik, “ilim Çin de olsa gidiniz alınız” düsturunu iyi anlasaydık, bu hallere asla ve kât’a düşmezdik.

Biz İslam âlemi olarak neyi kaybettiysek, bu inanç ve ilimsizlik yüzünden kaybettik. Kaybettiğimiz yerden tekrar başlamamız lazım. Bu hakikatin inceliği yüce Rabbimiz (cc)’in şu hikmetli mesajında yatmaktadır: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” İşte biz toplum olarak bu düsturdan yola çıkarak yaşantımıza bir çeki düzen verseydik, üstadın dediği gibi biz “güneşi ceketimizin astarında” kaybetmeseydik, bugün hali pür melâlimiz böyle olmayacaktı.

Değerli dostlar…Bu konularda söylenecek çok söz var. Lâkin sizde biliyorsunuz ki bu işin bir de sınırı var. Devamında buluşalım. Mevlâmız doğruyu bulup uyan, yanlışı görüp ondan kaçan kullarından eylesin… Selam ve dua ile…

mahmutgazisimsek@hotmail.com

DİĞER YAZILARI İman ve Tavır 01-01-1970 03:00 Aklın Görevi 01-01-1970 03:00 Bu Yılbaşı Kimin? 01-01-1970 03:00 İnanmak Yetmez 01-01-1970 03:00 Mehmed Akif’i Anarken… 01-01-1970 03:00 Kulluk ve Emanet 01-01-1970 03:00 Merhaba… 01-01-1970 03:00