Tarımda Son 18 Yılda Ne Oldu?-3

Av. Hasan Akgün

23-10-2022 16:35

Gerçek çiftçilik yapan, kooperatifçilik ruhuna inanmış çiftçilerin ortaklığının devamını, bu nitelikteki çiftçilerin ortak olmasını sağlamak, bu niteliğe uymayan ortakların üyeliklerine son vermek gerekmektedir. Küçük veya büyük çiftçi ayırımı yapmadan, gerçek çiftçilerin kooperatif ortağı almasını sağlamalıyız. Ortağın kooperatifi benimsemesinin ilk şartı kooperatiften fayda sağladığına inanmasıdır. Bu nedenle sermayeye faiz ödenmesine dair mevzuat düzenlemesi yapılarak bir an önce uygulamaya geçmek gerekmektedir. Sermayeye faiz verilmesinden çok daha gerekli ve ortağın kooperatifi sahiplenmesini sağlayacak en önemli uygulama ristrun dağıtılması olacaktır.

Ortağa önce kooperatifçilik eğitimi vermek, özelde de kendi kooperatifi ile ilgili bilgilendirme ve inandırma eğitimi vermek şarttır. Verilecek bu eğitimde ortağa, ortak olduğu kooperatifin ekonomik çıkar gurubu olduğu anlayışının yerleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, diğer çiftçilik eğitimleri pazarlanan mal ve hizmet bağlamında somut, uygulamalı ve geri dönüşümü sağlamak için takip ve değerlendirme aşamalarını içeren ciddi bir anlayışla yapılmalıdır. Bu hususta ayrıntılı, ciddi programlama birimleri kurulmalı ve gerekli bütçe ayrılmalıdır. Ortağın kooperatifini yönetmesine izin verilmelidir.

Aslında bu cümle Türkiye’deki çarpık kooperatifçilik anlayışlarının bizi getirdiği noktadan kaynaklanmaktadır. Zira, tabii ki ortak kooperatifini yönetecektir. Kooperatifçilik ilkelerinin en önemlisi demokratik yönetimdir. Burada önemli olan, ortağın, ‘bu kooperatif benim ve arkadaşlarımındır ve bizim burada söz hakkımız var’ anlayışına inanmasıdır. Böyle olmazsa ortaklar kooperatifi banka, devlet dairesi veya başkasına ait bir işletme olarak algılayacaktır. Bu sebeple kooperatif organlarının sırf kooperatifçilik kaygılarına bağlı, her türlü siyasi yönlendirmeden ari olarak seçilmesi, kanun ve ana sözleşmede kendilerine verilen görev ve yetkileri bizzat kullanmaları yönünde mevcut aksaklıklar giderilmelidir.

Birim kooperatiflerde periyodik olarak ortakları bilgilendirme toplantıları tertiplenmelidir. Personelin hedefe kilitlenmesini sağlayacak altyapının kurulması, mevcut personelin teşkilata imanının tazelenmesi gerekir. Bu başlık belki yadırganabilir, ancak tepeden tırnağa hepimizin teşkilatla ilgili olarak yaptığı değerlendirmeler, olumsuz, inançsız ve hedefsiz geliyor bana. Şimdiye kadar rutinin dışına çıkamayışımız, şimdilerde ise rutinin bozulması ancak yerine yeninin koyulmamış olmasından kaynaklanan boşluk, gelecek kaygısı, verimsizlik ve belirsizlik, personelde önemli bir inanç ve enerji kaybı yaratmış durumdadır.

Bunun çaresi, personele olanı biteni anlatmaktan geçmektedir. Bunun çaresi, hedefi belirlemek ve bunu personelle paylaşmaktır. Tarım kredi teşkilatımızda personel motivasyonu hususunda program bulunmamaktadır. Teşkilata inancın sağlanması, personel verimliliğinin artırılması yazılı talimatlardan (genelge, genel mektup, sirkü, tebrik vs) ziyade sözlü diyalog, toplantı, seminer, kurs, temsil, şenlik, piknik gibi sosyaliteyi artıran faaliyetlerle sağlanabilir. Yeni personel alımında kalifiye personel alımından taviz verilmemesi, mevcut personelin ise performans kriterlerine bağlı olarak hak ettiği pozisyona razı edilmesi kaçınılmazdır.

“Düşük kalite nedeni insanların kötü yönetimi, kötü sistemdir. Kalite maliyetleri düşürür. Hatalar problemleri belirlemede yardımcıdır. Hatalar iş yapan her çalışan tarafından belirlenir. Kalite herkesin işidir.  Problemleri çalışanlar teşhis edip çözmeli.” (Maliye Bakanlığı) Personelin bölge içi tayinlerinin bölge müdürlüklerine bırakılması gerekmektedir. Özlük hakları disiplin işlemleri Merkez Birliği’nde kalmak kaydıyla, personeli teşvik konusunda Bölge Müdürlüklerine özel yetkiler verilmelidir. Ciddi bir sicil sistemine bağlı, ancak gizli sicil belgelerinden ziyade, açık, somut, ölçülebilir başarı ve yetenek kriterlerine göre ücret, terfi ve tayin kurallarının koyulması gerekmektedir. Personel geleceğini planlayabilmeli, neyi nasıl yaptığı zaman ne ile karşılaşacağını önceden bilebilmelidir.

‘Mobil Hizmet İçi Eğitim Timleri’ kurulmalıdır. Bu eğitim timleri her servisle ilgili olarak ayrı ayrı oluşturulmalıdır. Merkez Birliğince organize edilecek bu ekipler, bir program dahilinde 17 bölge birliğinde kurs, seminer ve toplantılar vasıtasıyla yerinde eğitim çalışmaları yapmalıdır. Ayrıca Merkez Birliği’nde ve Bölge Birliklerinde ünvanlı personele özel olarak yöneticilik, kredi, pazarlama, hukuk gibi konularda eğitim kurs ve seminerler verilmelidir. Yeni kredilendirme ve pazarlama teknikleri konusunda uzman eğitim elemanlarından bu eğitim faaliyetlerinde faydalanılması doğru olacaktır.

hasanakgun_1907@hotmail.com

 

 

DİĞER YAZILARI Sevdamız ve Sılamız Adıyaman’a Kimler Hizmet Ediyor... 01-01-1970 03:00 Modern İnsan Prototipi ve Kaçınılmaz Sonu: Yalnızlık 01-01-1970 03:00 Şehirli Adam Prototipi (Yalnızlık) 01-01-1970 03:00 Kaliteli Ve Nitelikli Eğitim Terörü De Bitirir.. 01-01-1970 03:00 Tarımda Son 18 Yılda Ne Oldu?-4 01-01-1970 03:00 Tarımda Son 18 Yılda Ne Oldu?-2 01-01-1970 03:00 Tarımda Son 18 Yılda Ne Oldu?-1 01-01-1970 03:00