Bugün çocuk olan, okul parkında oyun oynayan gelecekte çok iyi mevkilere gelip kendi ülkesinin tarihinde çok büyük değişikliklere imza atabilir. Biz de şunu çok iyi bilmeliyiz; parkta oyun oynayan bir çocuk, ne kadar üstünü başını kirletirse kirletsin, ne kadar koşturup etraftaki insanları rahatsız edecek şekilde davranırsa davransın, çocuğu güzel şekilde uyarıp onun günün birinde ülkenin kaderini değiştirecek bir şahsiyet olacağı kanısıyla, sırtını
Şöyle diyebilirsiniz; “Sokakta gördüğümüz her çocuk ülkenin kaderini mi değiştirecek? O zaman ikide bir ülkenin kaderi değişir. Öyle bir durumda ülke kaostan kurtulamaz!” Tabii ki bu fikre katılmamak elde değil, fakat şunu unutmamak gerekir ki bir ülkenin gelecekteki durumuna bakmak istiyorsanız yetişen nesillere bakmanız yeterlidir. Çünkü toplum içerinde yetişen her bir birey toplumda bir yer işgal edecektir.
Anne babası tarafından gerekli İlgiyi görmeyen, hep suçlanan, azarlanan, yaptığı en küçük bir yaramazlık
Takım ruhunu ne kadar kavrar? Büyüdüğünde esnaf olsa gelen müşterileri hep kuşkuyla karşılamaz mı? Müşteri konuşurken kendisini nasıl eleştirecek diye ağzının içine bakmaz mı? Müşterisinden kuşkulanan, yapılan her davranışta savunma durumuna geçen esnaf kendi mesleğinde başarılı olabilir mi, buna ihtimal veriyor musunuz? Bu davranışları sergileyen kişi gerçek anlamda vatanına ve milletine faydalı
Diyeceksiniz ki “Ne ilgisi var?” Gelen her müşteriye kuşkuyla bakan, sorgulan, güvenmeyen bir kişi çıkarılan yasalara, yönetmenliklere ne kadar güvenebilir? Bir ülkede vatandaşla devlet arasında güvenin yok olmaya yüz tuttuğu zaman o devlet yok olmaya, tarihin karanlık
Bu süreçte hastalandığımızda tedavi olmak üzere
Böyle davranan doktorların yeri geldiğinde insanlıktan, dürüstlükten bahsetmesi ne kadar yerinde olur? Bu davranışı sergileyen doktor çocukluğunda kimliğini kazanmış olsaydı, hırpalanmamış olsaydı, kendisine insan olduğu için değer verilseydi o da hastalarını müşteri olarak değil de bir insan olarak görüp tedavisini en güzel şekilde yapardı. Sonra, hastanın maddi durumu yoksa tedavi masraflarını gerekirse kendisi ödeyip hastanın duasını alırdı.
Ülkemizde birçok doktorumuz bu iyi niyet çerçevesinde hareket ediyordur. Vatandaşımızın cebinde gözü olmayan doktorların yetişmesi için aileler çocuklarının kimliğini kazanmış, kendisiyle ve toplumla barışık bir şekilde yetiştirmelidir. Tabii ki okuyan her öğrenci doktor olacak değil fakat bu tür doktorların varlığı toplumun vicdanını sızlattığından örneğimiz doktorlarla ilgili oldu. İşinin erbabı olup mesleğini hakkıyla yapmaya çalışan doktorlarımızın bu konuda da bana hak vereceklerine inanıyorum.
Sizler de değişik mesleklerde kimliği oluşmadan hareket eden insanlarla karşılaşmışsınızdır. Şunu çok iyi bilmeliyiz, çocukluk döneminde iyi yetişemeyen kişiler toplumun kanayan yarası gibidir. Toplumumuzun geleceğinin parlak olmasını istiyorsak çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirmeliyiz. Yüzü ak, kalbi temiz nice nesiller dileğiyle…
oz-mali@hotmail.com