Psikogündem

Soru: Merhabalar doktor bey.10 yaşındaki kızımız saçlarını kopartıp yiyor. Baş edemeyip saçlarını kestik. Şimdi ise yerlerden saç, kıl ve benzeri şeyleri toplayıp yiyor? Endişelenmeli miyiz? Buna karşı ne yapabiliriz, veyahut ne yapmalıyız? Bizleri bu konuda aydınlatabilirseniz minnettar oluruz.

Cevap: Merhabalar. Bu tarif ettiğiniz durum çocukta davranış sorununu ifade ediyor. Tıpta buna “Trikotilmani” (Saç koparma hastalığı) denir. Çocuğunuzun saç koparmaması için uyarıda bulunmayın, lütfen. Bu uyarınızın faydası olmadığı gibi, saç koparma davranışının pekişmesine neden olabilirsiniz. Bu durum dahada artabilir. Mutlaka bir çocuk psikiyatristinden yardım almalısınız. Ayrıca bir psikologla görüşmeniz sizi bu konuda yönlendirecek ve kaygılarınızı azaltacaktır. Sağlıcakla kalın.

Soru: Sorunum evde otururken genelde bir şeylerin patlayacağını düşünüyorum, yürürken araba çarpacakmış gibi ya da biri bana bir zarar verecekmiş gibi tedirgin oluyorum. Buda beni rahatsız ediyor. Teşekkürler, ilginize….

Cevap: Bahsettiğiniz yakınmaların kaygı düzeyinizin yüksekliği ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Kesin tanı ve tedavi için bir psikiyatristten kısa zamanda yardım almanız uygun olacaktır.

Soru: Merhabalar. Yeni evliyim, eşimin ailesinden dolayı eşimle çok tartışıyoruz. Oturup karşılıklı konuşmamıza rağmen değişen bir şey yok. Kredi kartlarının ardı arkası kesilmiyor, ailesine para çaktırmadan veriyor. Daha sonra evde sıkıntıyı çeken biz oluyoruz, bu durumda ne yapmam gerekli?

Cevap: Merhaba efendim; insan evlendiğinde yalnız eşiyle evlenmiyor. Annesi, babası ve çevresini bir bütün almak gerekiyor. Özellikle Türk toplumunda bu tür işler daha yerli yerine oturmamış. Çünkü ataerkil bir toplumdan geliyoruz. Bunun sıkıntılarını gençlerimiz, yeni evlenen çiftler çok yaşıyor. Aile huzursuzluklarına yansıyor. Cinselliğe yansıyor ve gençlerimiz en verimli çağlarında bu tür huzursuzluklarla vakit geçiriyorlar. Yeni evlenen çiftlerde bu geçiş sürecinin sağlıklı olması için anne ve babaların çocuklarına bu konuda yardım etmeleri ve artık çocuklarının ayrı birey olduklarını kabullenmeleri gerekiyor. Siz bu konuda akıllı hareket edip eşinizi yanınıza çekebilirsiniz. Eşinizi karşınıza almayın. Biraz taktiksel davranın. Ne kadar bu süreci kısaltırsanız o kadar mutluluğu yakalarsınız. Bu konuda aile danışma terapistlerinden yardım alın, lütfen. Kitaplar okuyun, kendinizi geliştirin. Yeni stratejiler geliştirin. Bunları yaptığınızda kişisel olarak da gelişeceksiniz ve başaracaksınız. Size “kolay gelsin” diyorum. Sonucunu bizle paylaşın lütfen. Saygılarımla.

Soru: Rexapin 40 mg (1 günde), Depaxin kullanıyorum. Bu ilaçların yan etkisi olarak çok uyuyorum. Rexapin tedavisi ne kadar daha sürer? Depakini uzun müddet kullanmam gerektiğini biliyorum. “Hastalığın” adı manik epizot. Hastalığım hakkında bilgi alabilir miyim? İlaçlar çok pahalı ve benim sosyal güvencem yok. Ne yapabilirim? Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Cevap: Kullandığınız ilaçlarla ilgili olarak hastanın muayenesi yapılmaksızın bilgi verilmesi uygun olmaz. İlaçlarınızı başlayan doktorunuz ile görüşerek mevcut yan etkileri anlatabilirsiniz. Doktorunuz uygun gördüğü taktirde ya ilaç değişimi yapacaktır, ya da ilaçlarınızın dozunda değişiklik planlayacaktır. Ancak bu rahatsızlıkta doktorunuza danışmaksızın asla ilaçlarınızı kesmeyiniz. Hastalığınız bipolar afektif bozukluk, manik depresif hastalık, iki uçlu duygudurum bozukluğu isimleriyle de anılabilmektedir. Dönemler halinde ortaya çıkan ve kişinin sosyal mesleki hayatını olumsuz etkileyen bir rahatsızlıktır. İlaçların düzenli kullanılması sonucu hasta belirgin fayda görür ve tedaviye cevap şansı yüksektir. Kişi normal olarak çalışabilir ve eski performansını gösterebilir. Hastalığın alevli dönemlerinde yüklü doz ilaçlar kullanılabilir (Hastanın faydası için). Kişi rahatladıkça ve hastalık düzeldikçe ilaç dozları doktor tarafından en aza ve en etkili doz kadar çekilebilir. Mutlaka bir psikiyatrist tarafından takip altına alınmanız gerekmektedir (Hastalığınızın takibi, ilaç uyumu vs için).

Soru: Merhabalar. Benim sorunum aşırı iyi niyetli olmamadan dolayı yaşadığım hayal kırıklıklarıdır. Bu özel hayatımda olsun ya da günlük hayatımda olsun yaşadığım bir şey gittikçe korkak ve umutsuz biri olmaya başladım. İnsanları artık sevemiyorum. Günümüz şartlarında dürüstlük, doğruluk kavramaları yerine bencillik, yalancılık aklınıza gelebilecek kavramlar doldurmaya başladı. Sorum; “Ben bunlarla nasıl baş edebilirim?” Şu an depresyondayım. Hayatı tekrardan sevmem için neler yapabilirim? Lütfen bana yardım edin. Saygılarımla.

Cevap: İyi niyetli olmaya devam edin, ama saf olmayın. Çünkü insan sonra hayal kırıklıkları yaşıyor. Kendini suçluyor. Bunlarla baş etmenin yolu bilinçli olmak, duygusal hareket etmemek, bu işin ortasını bulmaktır. Dünyada iyi değerlerde var. Hep yalancılık yok. Ama neyi nerde ve ne zaman yapacağımız önemli. Sanırım sizin bu konularda zorluğunuz var. Bu konularda yüz yüze bir uzman yardımı alabilirsiniz. Kitaplar okuyabilirsiniz, kişisel gelişim kurslarına gidebilirsiniz. Size iyi çalışmalar diliyorum. Saygılarımla.

Soru: Merhabalar, kişideki sosyal fobi ve başarısız olma korku ve kaygısını kişi kendi kendine nasıl yenebilir? Cevaplarsanız sevinirim. Teşekkürler.

Cevap: Başa çıkabilme durumu sosyal fobinin şiddetine göre değişebilir. Eğer hayat kalitesini çok fazla etkiliyor, birçok işi yapamamanızı ve sosyal hayatın çok dışında kalmanızı sağlıyorsa mutlaka psikiyatri doktoru ile görüşüp ilaç tedavisi görmelisiniz. Eğer yoğunluğu bu kadar fazla değilse de bir psikolog ile yüz yüze görüşüp beden ve düşünce kontrolü ile ilgili bazı egzersizleri uygulamalısınız. Burada önemli olan kişinin kişilik özelliklerinin hangisinin daha zayıf, hangisinin daha güçlü olduğudur, terapi bunun üzerine kurulmalıdır. Detaylı bilgi ve başa çıkabilme yöntemleri ile ilgili Timaş yayınevinden “Sosyal Fobi” adı altında çıkan kitabı size öneririm. Nefes çalışması ve diksiyon kursunun da faydası olacaktır. Saygılarımla.

necmettingursoy@hotmail.com