Biz vatandaş olarak, devlete karşı görev sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz.
Seçtiğimiz siyasetçilere de diyoruz ki; Buyurun biz sizleri en iyi makamlara getirip, bir takım imkânlarda sağladık. Sizde başta sağlık ve eğitim olmak üzere biz vatandaşların, hak ve özgürlüklerini ön planda tutarak her konuda yaşam standartlarımızı yükseltin.
Tabi ki, devleti yönetenlerin görev ve sorumluluk alanları içerisinde, insan yaşamını yakından ilgilendiren DEPREMLE ilgili alınacak tedbirlerde en başta geliyor.
Ancak, son yaşadığımız DEPREM FELAKETİNE bakıyoruz gerçekler ortada, 100 binlerce ev yıkılmış,10 binlerce canımız enkaz altında hayatını kayıp etmiş, feryatlar gökyüzüne çıkmış sesimizi duyan olmamış!
ADIYAMAN'A bakınca, 3-4 gün devleti aramış, canlarımız enkaz altında feryat edip donarak hayatını kayıp etmiş, elektrik su yok, aş yok, ekmek yok planlama yok, koordinasyon yok, felaketlere karşılık yetiştirilmiş elaman, araç gereç yok!
En büyük DARBEYİ yiyen ADIYAMAN, ACI YAMAN olmuş devletin haberi yok. Resmi bültenlerde ADIYAMAN'IN adı yok. Kefensiz gömülen canlarımızdan kimsenin haberi yok!
KİMSE SUÇLU ARAMASIN SUÇLU BİZİZ!
Bakın, 21 yıldır bizleri idare eden, “KESTİĞİM KESTİK ASTIĞIM ASTIK” diyen, bugünkü iktidarda başta olmak üzere hiçbir hükumet, DEPREMLERDEN ders çıkarıp insan hayatını ön planda tutmamış!
1939 yılında, 7,9 büyüklüğünde ki, ERZİNCAN DEPREMİ 52 saniye sürmüş, 32 bin 962 canımızı almış!
1999 yılında, bu ülke MARMARA DEPREMİNİ yaşamış, 17 bin 885 insanını kayıp etmiş!
Arkasından, DÜZCE, BİNGÖL, VAN, ELAZIĞ, İZMİR DEPREMLERİ gelmiş can ve mal kayıplarına
sebep olmuş!
Ancak, tüm bunlara karşılık DEPREM gerçeği görmemezlikten gelinmiş!
Böylece, 10 binlerce cana mal olmuş, 100 binlerce konut yıkılıp, zarar görmüş. Yıllarca altından kalkamayacağımız oldukça ağır 126 MİLYAR DOLARLIK ekonomik fatura önümüze konulmuş!
Bakın, Güney Amerika ülkesi ŞİLİ bizim gibi bir deprem ülkesi. Son yüzyıl içersinde çok büyük DEPREMLER yaşamış. Aldığı önlemlerle, 1960 yılında yaşadığı 9,5 büyüklüğünde ki 5 dakika süren DEPREMDE, kayıp ettiği insan sayısı 5 bin!
Bugün ŞİLİ’NIN en önemli katı kuralı, İnşaat yönetmenliği ve denetimiymiş!
Bundandır ki; Yaşadığı 8,3 büyüklüğündeki DEPREMDE, hayatını kayıp edenlerin sayısı 12 olurken, 11 dakika süren 9,5’luk DEPREMDE, ölü sayısı 1655 kişi!
ŞİLİ alınan önlemlerle, DEPREMİN bir “KADER” olmadığını JAPONYA gibi gözler ününe sererken,
Peki, biz ne yapmışız? Sesimizi 3-4 gün sonra duyura bildik, donarak öldük, karşılığında “HELALLİK” istendi ayakta alkışladık!
Vekilimiz olarak seçtik, yalakalığın, dalkavukluğun en alakasını yapıp, önlerinde el pençe divan durduk!
Bakın, DEPREM için 23 yılda 88 milyar TL vergi topladık, bu para ile ortalama 1 milyon 127 konut yapabilirdik, doğru dürüst hakkını veremedik!
Hesap sorduk, ne oldu bu DEPREM vergileri? Dedik, “GÖZÜNÜZ KÖR MÜ” KÖPRÜLER, YOLLAR, HAVA ALANLARI, ŞEHİR HASTANELERİ, VİYADÜKLER nereden geldi, “VATAN HAİNİMİSİNİZ” dendi!
Sustuk, sesimizi çıkartmadık, sinemize çektik!
Adam, 3 katlı evin üstüne 3 katta kaçak inşaat yaptı, “HELAL OLSUN İŞİNİ BİLİYOR BRAVO” dedik!
İmar affı çıktı bir davul-zurna çalmadığımız kaldı!
ÇANKAYA KÖŞKÜ bizim şanımıza-şöhretimize göre değil deyip, SARAYLAR yaptırdık, milyonlarca insanımız yoksulluk sınırı altında yaşarken, DEPREM gerçeğini unuttuk, yazlıklar, uçak filoları, makam araçları bizim itibarımız dedik!
Hısım-akraba eş dost dedik, “BİZDEN OLSUN DA KİM OLURSA OLSUN” diyerek, ehli olmayan liyakatsiz insanları iş başına getirdik, bir selam çakmadığımız kaldı, en iyisini siz bilirsiniz dedik!
Birçok konu gibi, DEPREM gerçeğini de hükumetler olarak, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri olarak, bir türlü göremedik!
Böylece, tablo ortada KİMSE SUÇLU ARAMASIN SUÇLU BİZİZ!
mahmuttekin02@hotmail.com