Dünyada bulunan mevcut kaynaklar gerçekten kıt mı yoksa insanın kaynakları hunharca kullanmasına bağlı olarak mı kıtlaşıyor?
Kıtlık teorisine göre kaynaklar kıttır. İktisada göre ise kıtlık isteklerle onların karşılanmasında kullanılan kaynaklar-mallar arasında var olan dengesizliğe denir.
Kanımca dünyada var olan kaynaklar tüm insanlığa yetecek kadar mevcuttur. Fakat insanın yaratılışında bulunan bencillik ve sürekli olarak kendine isteme hatta kötüyü isteme eğilimli olan bir nefis vardır. Nefis insanı doyumsuz yapar. Bu doyumsuzluk ise insanın ihtiyaçlarını sınırsız yaptığından sürekli olarak kaynakları yetersiz yapar.
Nefsin sürekli kaynakları kendine isteme kendi tarafına çekme ve aktarma isteği mevcut kaynakların dağılımını dengesizleştirir. Çünkü kaynaklar belli bir grubun eline geçer ve diğer eline geçmeyen gruba kaynaklar yetmez ve kıtlık sorunu ortaya çıkar.
Örneğin akan bir nehirde bulunan balıklar nehrin kıyısında yaşayan herkese yetecek kadar mevcuttur. Fakat balıklar doğası gereği karınlarını doyurmak için nehrin belli bölgelerine diğer bölgelere nazaran daha fazla uğramaktadırlar. İşte bunu bilen ya da fark eden insan bu bölgeleri kendi kontrollerine almak ister. Ve bu elde etme arzusu sonucunda oradaki balık kaynağını kendine alır. Böylece kaynaklar herkese yetecek kadarken eline geçmeyen insan için balık artık kıt bir kaynak olmuş olur.
fahrettinsahin022@gmail.com