Bir zamanlar akşam sofralarında kahkahalar vardı, ailece oynanan oyunlar, parkta yapılan yürüyüşler vardı. Şimdi ise evlerde sessizlik var, herkes kendi ekranına gömülmüş, gözler ekrana, kulaklar sessizliğe mahkûm.
Gençlerimiz ekran başında büyüyor. Bir bildirim daha, bir video daha derken kalpleri yalnızlaşıyor, sosyal medyada var olup hayatta yok olan bir gençlik yetişiyor. Ama sadece gençler değil, aileler de ekranlar arasında kayboluyor. Anne babalar arasındaki iletişim kopuyor, sessizlik büyüyor, tartışmalar boşanmaya kadar gidiyor.
Dijital dünya, aileyi bir arada tutan bağları zayıflatıyor. Sevgisini gösteremeyen eşler, paylaşamayan anne babalar yüzünden sadece gençlik değil, aile de yavaşça yok oluyor.
Peki ne yapmalı?
Teknolojiyi reddetmek mümkün değil ama bizi esir almasına izin vermemek elimizde. Akşam yemeklerinde ekranları kapatmak, çocuklarımızla göz göze konuşmak, eşimizle günü bir kahve eşliğinde paylaşmak, hafta sonu birlikte yürüyüş yapmak, ailece oyunlar oynamak bizi hayata geri döndürecektir.
Unutmayalım, hiçbir ekran bir annenin şefkatini, bir babanın koruyuculuğunu veremez. Hiçbir beğeni bir ailenin sıcaklığını sağlayamaz. Gerçek hayat ekranın ışığında değil, kalbin sıcaklığındadır.
zeynelkucukkaya8@gmail.com