Adıyaman Haber
HV
30 NİSAN Çarşamba 19:55

Asrın Felaketi Unutulmaz Acılar Bıraktı

Hüseyin Turhal
Hüseyin Turhal
Giriş Tarihi : 01-01-2025 23:21

6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne sayılı günlerin kaldığı bir zamanın içerisindeyiz. 6 Şubat tarihi yaklaştıkça insanın aklına o acı günler geliyor. Belki de uzun yıllar unutulması güç olan 6 Şubat hafızalarda hep kalacak. O günleri hatırladığımızda soğuk havada çaresizliğin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Yakınlarınız enkazın altındayken, siz sadece o enkazın başında ağlıyor ve çaresizlik içerisinde bekliyorsunuz. Sabaha doğru gezdiğiniz her yerde depremin yıktığı yerleri görüyorsunuz. Ancak yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığı için oturup ağlamaktan başka bir şey aklınıza gelmiyor.

Öylesine zor ve acı bir günü yazmak bile insanı duygulandırıyor. Çünkü depremin yaşandığı illerde mutlaka herkesin bir yakını hayatını kaybetmiştir. Onun için deprem Adıyaman, Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş illeri başta olmak üzere 11 ilde çok acı hikayeleri geride bıraktı. Birçok çocuk ya öksüz ya da yetim kaldı. O çocukların yaşadıkları acıyı çok iyi anlayabiliyorum. Çünkü benim de yakın çevrem içerisinde depremde yakınlarını kaybedenler var. Onlarla ne zaman sohbet etsem hep ağlar ve göz yaşımı tutamam. Onun için asrın felaketi olarak bilinen bu deprem uzun yıllar konuşulacaktır.

Zaman zaman Adıyaman ilimizde kurulan semt pazarlarını gezdiğimde yaşlısının gencinin depremden bahsettiğini duymuşumdur. Öyle bir deprem yaşadık ki; unutulması da bir o kadar güç. Depremde insanlar bir anda uzun yıllar birikimleriyle aldıkları evlerini ve arabalarını kaybettiler. O süreçte birçok insan bu duruma çok üzüldü. Daha sonraki zamanda yaşamın konteynırlarda devam etmesiyle o sancılı sürece çözüm bulundu. Adıyaman ilini düşündüğümüzde TOKİ konutlarının devletimiz tarafından depremzedelere teslim edilmesi aileleri mutlu etti.

Çünkü insanın yaşamını sürdürebileceği bir evinin olabilmesi çok önemlidir. Depremden önce 200 metrekare evleri beğenmezken, bugün ise o evlerin çok abartılı bir şekilde yapıldığını anlamış olduk. Deprem öncesinden kimi insanlar evlerinin metrekaresinden bahsederek oturduğu muhiti bile hep anlatırdı. Fakat deprem bize gösterdi ki, bu evlerin asıl sahibi bizler değil, yüce rabbimizmiş. Bizler sadece bu varlıklarının bekçisiymişiz. Zaten öyle de bu dünyadan göçüp gerçek yaşamın olduğu dünyaya kim bir şey götürebildi?

Yani depremden sonra bir konteynırın bile kıymetini çok iyi anlamış olduk. Bugün birçok insanın deprem öncesi evlerinin çok abartılı şekilde büyük olduğunu söylediğini biliyorum. Sizce bu söylediklerimde haksız mıyım? Son yıllarda toplum olarak gösterişe çok önem verdik, hatta evin içerisindeki avizelerin nasıl olacağını sürekli anlatıp durduk. Halbuki bu anlattıklarımızın ne kadar anlamsız olduğunu 6 Şubat depremleri sonrasında anlamış olduk. İnşallah bir daha 6 Şubat gibi acı olaylar bir daha yaşanmaz. Bizler öyle acı bir depremi yaşadık ki; bunu unutmamız mümkün değil.

6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne yaklaştığımız bugünlerde belki de Adıyaman’da her evde depremde yaşanan acı olaylar konuşuluyor. 6 Şubat’ta deprem şehitliğine birçok insanımız gidecek ve göz yaşı dökecek. Bende her yıl deprem şehitlerine giderim ve orada yaşanan acılara ortak olurum. Aynı şekilde yıl içerisinde deprem şehitliğimizi ziyaret ederim.  Deprem şehitliğini ziyaret etmek Adıyamanlı her birey için bir görevdir. Çünkü o şehitlikte yatan her birey ya akrabamız ya komşumuz ya da bir tanıdığımızdır. Adıyaman’da zaten herkes birbirini tanır.

Onun içindir ki, Adıyaman ilinde her vatandaşın bir insanla yakınlığı vardır. Depremde zaten Adıyaman ilimiz yerle bir oldu ve insanlarımız hayatlarını kaybetti. Deprem sonrası birini görünce gözlerimiz doluyordu. Bunun sebebi depremde insanlarımızı kaybetmemizdi. Hani insan birinin ölmediğine sevinir ya, aynen öyle bir tabloyu yaşıyorduk. Depremin üzerinden 2 yılın geçmesine sayılı günlerin kaldığı bugünlerde depremdeki acıların bir daha yaşanmamasını diliyorum. Çünkü deprem öyle anlatılacak bir afet değil.

Aynı zamanda insanı psikolojik olarak da olumsuz yönde etkiliyor. Bu derin travmaları toplum olarak atlatmamız yılları alacak gibi. Ama yine de bu hayatın değerini bilmeliyiz. Eğer sağlıklı bir birey olarak yaşamımızı sürdürüyorsak şükretmeliyiz. Deprem sonrasında uzuvlarını kaybeden birçok vatandaşımızı görünce oldukça duygulanıyoruz. Onların da Allah yardımcısı olsun. Öylesine acı bir dönem sonrası insan hayata tutunabiliyorsa ne mutlu o insana. İşin aslına bakarsınız bu deprem konusunu köşeme taşımam bile yüreğimi parçalıyor. 

huseyin.tur3434@gmail.com

 

YORUMLAR