Kurban Bayramı’nın heyecanını yaşamak her insan için unutulmaz bir anıdır. Hem çocuklar hem de yetişkin insanlar için Kurban Bayramı’nın ayrı bir yeri vardır. Çocuklar babalarıyla birlikte kurbanlarının alınacağı günü iple çekerler. Hatta o gün uyuyamazlar bile. Alınan kurbanlıkları seven çocukların sevinçleri görülmeye değerdir. Bizler çocukluğumuzda bu sevinci yaşamıştık. Her çocuğunda bu sevinci yaşadığını şimdiden görür gibiyim.
Bizim inancımızda Kurban Bayramı’nın çok farklı bir yeri vardır. Kurbanı keserek ibadetini yerine getiren vatandaşlar etlerini dağıtarak büyük bir hayır yapmış olur. Kesilen kurbanlıklardan pay edilen etler maddi durumu iyi olmayan insanlara dağıtılır. Bu konuda sayfalar dolusu yazı yazsam belki de az olur. Çünkü kurban çok geçmiş dönemlere dayanan bir ibadettir. Bazen sosyal medyada yanlış fikir beyan eden insanları da görmek mümkün.
Dinimize göre maddi durumu iyi olan her insan mutlaka kurban ibadetini yerine getirmekle mükelleftir. Bu asli bir görevdir, bu görevi borcu olmayan her insanın yerine getirmesi gerekir. Bu konuda zaman zaman çok fazla hayvanın kesilmesinin habere konu olmasının da hiçbir önemi yoktur. Önemli olan insanlar kurbanlarını kestiklerinde etlerini maddi durumu iyi olan insanlara veriyorlarsa bu konuyu gündeme almanın hiçbir anlamı olmaz.
Şimdi gelgelelim 6 Şubat depremlerini en acı şekilde yaşamış olan Adıyaman ilimize. Adıyaman 6 Şubat depremlerinden bu yana yavaş yavaş toparlanmaya çalışıyor. İnsanlar depremin izlerini psikolojik olarak hayatlarından atmaya çalışsalar bile bu süre belki de yılları alacak. Adıyaman ilimizde deprem öyle hissedildi ki; insanların o günleri unutması öyle kolay değil. Depremden sonra kalıcı konutlara yerleşen ailelerin sevinçlerini zaman zaman haberlerde görüyoruz.
Dile kolay insanın birkaç dakika içerisinde evinden, arabasından olması öyle kolay değil. Uzun yıllar birikim yapıyorsunuz, sonra birkaç dakika içerisinde bu mülkler bir anda yok oluyor. İşte o zaman bu dünyada mülklerin gerçek sahibinin yüce rabbimiz olduğunu anlıyorsunuz. 6 Şubat depremlerinde insanlar işte bu dünyanın gerçek sahibinin yüce rabbimiz olduğunu anladılar. Bizler toplum olarak her zaman dayanışmanın ne kadar çok önemli olduğunu anlayan bir milletiz.
O günlerde yapılan yardımları da asla unutamayız. Şanlıurfa, Siverek başta olmak üzere ülkemizin her köşesinden ilimize yardıma gelen insanlarımıza ne kadar dua etsek azdır. Aradan 2 yıla aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen Kurban Bayramı’nda bile bizlere yardım eden o insanlarımızı asla unutamayız. Ülkemizdeki dayanışma ruhu bütün dünyaya örnek olacak bir dayanışma ruhudur. Bu dayanışma ile bizler ne kadar büyük bir ülke olduğumuzu gösteriyoruz.
Her bayram olduğu bu bayramda da hayırsever vatandaşlarımız depremzedelerimize yardım etmeye devam edecektir. Deprem bölgesi içerisinde yer alan Adıyaman ilimizde konteyner kentlerde çocukları her zaman yanlış bırakmayan yardım kuruluşlarına ve sivil toplum kuruluşlarına da ayrıca teşekkür etmek gerekir. Bu insanlarımızın yaptıkları iyilikleri her zaman köşeme taşıyacağım. İnsanlarımızın deprem psikolojisini atmalarında bu dayanışma ruhunun çok fazla katkısı olmuştur.
Adıyaman bir gün depremin izleri tamamıyla silinecektir. Bizler Adıyaman’da yaşayan bireyler olarak hayata sımsıkı sarılmalıyız. Kurban Bayramı’nda kurban ibadetimizi yaptıktan sonra mutlaka yaşlılarımızı ziyaret etmeyi ihmal etmeyelim. Yaşlılarımızdan alacağımız dualar her şeyden daha çok kıymetlidir. Bayramları bayram yapan ziyaretlerdir. Bayramlaşmanın ve ziyaretlerin olmadığı bir bayrama, bayram demek ne kadar mantıklı onu da sizin takdirinize bırakıyorum.
huseyin.tur3434@gmail.com