Deprem bölgesinde hayat oldukça zor bir şekilde geçiyor. Enkazların kaldırılmasından sonra şehir merkezinde birçok cadde ve sokak tanınmaz hale geldi. Eskiden bir cadde ve sokak binalarından veya işyerlerinden tanınırdı. Şimdi ise her yer arsa görümünde olduğu için bu yerleri tanımak mümkün değil. Umarım bir gün bu yıkılan binaların yerlerine yeni binalar dikilir de o eski günlerdeki gibi cadde ve sokakların hareketli olduğu günleri görürüz.
Fakat bir yıla aşkın bir süredir Adıyaman’da görmek istediğimiz manzarayı bir türlü göremedik. Çevre illerimizde hayat akışı normal bir şekilde devam ederken Adıyaman’da ise halen depremin izleri tamamıyla silinmiş değil. Birçok yerde hasarlı olan binalar yerinde duruyor. Bugüne kadar bu binaların yıkılmamış olması vatandaşın psikolojini haliyle etkiliyor. Artık insanlarımız depremin izlerini tamamıyla görmek istemiyorlar. İnsanlarımız bu konuda çok haklılar.
Çünkü çok etkili ve yıkıcı bir depremi yaşamış olduk. Ayrıca bu depremde çok sevdiğimiz yakınlarımızı, komşularımızı kaybettik. Bu travmayı aylarca atlatamadık. Böylesine bir acı olayı unutmak belki de mümkün olmayacak gibi. Bunun temel sebebi 11 ili kapsayan depremin en çok da Adıyaman ilimizde yıkıcı etki bırakmasıdır. O günlerde suyu ve ekmeği bile bulamaz bir durumdaydık. Şanlıurfa ve Siverek halkı başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinden gelen yardımları asla unutamayız.
Zaten böylesine bir dayanışma ruhu dünyaya örnek bir ruhtur. Bunu Adıyaman halkı her yerde söyler ve dillendirir. Ayrıca ülkemizin her yerinden Adıyaman ilimize gelerek çadır açan belediyeleri, yardım kuruluşlarını da unutmamak gerekir. Gelgelelim bugünlere yani depremin üzerinden 1 yıla aşkın bir süredir geçen zamana. Şimdilerde ilimizde yaşamaya alışsak da şehrimizin yeniden ayağa kalkması için devletin Adıyaman’a pozitif ayrımcılık yapması gerekir.
Şehir merkezinde “esnaf” adına bir şeyin kaldığını söylemek neredeyse mümkün değil gibi. Bunun sebebi depremin en çok da şehir merkezindeki altı dükkanlı binalara zarar vermesidir. Zaten depremden sonra kiralarda aldı başını gidiyor. O da apayrı bir sorun. Adıyaman merkezde işyeri yıkılan birçok esnaf ya kredi çekerek ya da bu şehirden ayrılarak ayakta kalma savaşı veriyor. Ancak şimdilerde esnafın durumu pek de iyi görünmüyor.
Bunun en bariz sebebi deprem sonrası artan kira bedelleri ve hayat pahalılığıdır. Türkiye’nin en ucuz illerinin başında gelen Adıyaman’da şu anda hayat standardı İstanbul ile aynı seviyede. Bu konuda yetkililerin artık bir önlem alması gerekiyor. Her kaleme her gün gelen zamlar bizlere 90’lı yıllardaki Çiller ve Ecevit krizlerini akla getiriyor. Fakat dönemdeki krizler bu kadar uzun süreli olmamıştı. 6 Şubat depremleri sonrasındaki krizlerden sonra yaşanan hayat pahalılığı vatandaşın cebini yakmaya devam ediyor.
Bu konuda haftalarca köşe yazsam yazabilirim. Çünkü hayatın her kademesindeki insanlar bu zamlardan etkileniyor. Eskiden zamlardan emekliler çok etkilenirdi. Şimdi ise çalışan, memur, çiftçi, esnaf başta olmak üzere her insan bu zamlardan doğrudan etkileniyor. Bu konuda devletin bazı önlemler alması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca depremin üzerinden 1 yıla aşkın bir süre geçmiş halen Adıyaman ilimizde yıkılmayan hasarlı binalar var.
Bu konuda ilgili kurumların biraz daha yoğun bir şekilde çalışması gerekir. Ayrıca şehir merkezinde Adıyaman kalesinin bulunduğu mahalleler başta olmak üzere oturulması tehlike arz eden birçok mahalledeki evlerde yabancı uyruklu vatandaşlar oturuyor. Bu konuyu birkaç defa köşeme taşımıştım. Ancak yazdığım yazıyı dikkate almayan yetkililere buradan bir daha seslenmek istiyorum. Bizler Adıyaman ilinde yaşayan vatandaşlar olarak deprem bölgesinde yaşıyoruz.
Bir de depremi acı bir şekilde yaşayan bir il olarak yetkililerimizin atacağı adımları yakından takip etmeyiz. Bir köşe yazarı olarak deprem konusunda yetkililere mesajım depremde hasar gören ve yıkılması gereken bütün binaların ivedi bir şekilde yıktırılmasıdır. Kimi insanların depremde hasar gören binalarında oturdukları yönünde bazı iddialar var. Böylesine durumlarda görev vatandaşa düşüyor. Çevremizde evi orta ve ağır hasarlı olup da oturan varsa derhal ihbar edin.
Yetkililerin orta ve ağır hasarlı olan binaları tek tek kontrol etmesi gerekir. Adıyaman ilimizde yaşayan bireyler olarak bizlerinde deprem konusunda hata yapmamız gerekmektedir. Ayrıca şehrimizin yeniden ayağa kalması için TOKİ konutlarının bir an önce teslim edilmesi gerekir. Çünkü insanlarımız artık konteynırlardan çıkıp evlerinde oturmak istiyorlar. Yapılan çalışmaları yakından takip ediyoruz. Adıyaman’ın Karadağ bölgesinde ve otogarın çevresinde yapımı devam eden deprem konutlarının tamamlanması halinde Adıyaman’da uçuk ev kira bedellerinin de düşeceği kanaatindeyim.
huseyin.tur3434@gmail.com