Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Hepimizin bildiği gibi, şehadet, İslam’ın yüce değerlerinden biridir. Allah yolunda canını feda eden bir mü’minin ulaştığı en yüksek mertebe, şehitliktir. Rabbimiz Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyurur:
"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis, onlar diridirler; Rableri katında rızıklanmaktadırlar."
(Ali İmran, 169)
Bugün, İslam ülkeleri liderlerinin ihaneti ve uluslararası sistemin çabasıyla Siyonistler tarafından orantısız güç dengeleriyle insanlık dışı bir şekilde Allah yolunda şehit düşen Komutan Yahya Sinvar’ın hayatına ve mücadelesine odaklanıyoruz. O, Filistin topraklarının özgürlüğü için canını ortaya koyan, ümmetin izzetini korumak için mücadele eden, zalime karşı dimdik duran mücahit bir komutandı.
Yahya Sinvar’ın şehadeti, bizlere bir kez daha şunu hatırlatıyor: Müslümanlar, adalet ve özgürlük yolunda hiçbir zaman zalime boyun eğmez. Yahya Sinvar, hayatını Allah yolunda mücadeleye adamış, halkının bağımsızlığı ve onuru için büyük bedeller ödemiş bir liderdir. Onun şehadeti, bizlere bir görev yüklemektedir. Bu görev, Allah yolunda mücadeleden geri durmamak, zalimlere karşı hakkı ve adaleti savunmaya devam etmektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur: "Cennet kılıçların gölgesi altındadır."
(Buhari, Cihad 21)
Yahya Sinvar da cennetle müjdelenmiş mücahitlerden biridir inşallah. Şehitler, sadece canlarını feda etmekle kalmaz, aynı zamanda arkalarında bıraktıkları mücadele ruhuyla da insanlara cesaret verirler.
Değerli Müslümanlar,
Yahya Sinvar’ın şehadeti, bize şu önemli dersleri öğretmektedir:
1. İmanla Mücadele Etmek: Yahya Sinvar, tüm hayatını imanının gereği olarak, zalimlere karşı mücadele etmekle geçirmiştir. Bizler de imanımızın bir gereği olarak haksızlığa karşı durmalı, adaletin yanında olmalıyız.
2. Vahdet: Sinvar’ın mücadelesi, yalnızca Filistin halkı için değil, tüm Müslümanlar için bir birlik ve beraberlik mesajıdır. Ümmetin her ferdinin omuz omuza vermesi, zalimlere karşı en büyük güçtür. Vahdet, mezhep holiganlığı yaparak değil Allah yolunca cihad ederek yapılır. Bunun en güzel örneğini tüm liderlerini şehit olarak kazanmış olan Hamas’ın çizgisinde görebiliriz.
3. Sabır ve Şükür: Şehitlik, sabrın ve şükrün en yüce örneğidir. Şehitler, Allah yolunda sabreder ve mükafatlarını Allah’tan beklerler. Bizler de her zorluğa sabredip şükretmeli, Allah’ın rızasını kazanma yolunda gayret göstermeliyiz.
Yahya Sinvar, bu dünyadan ayrılmış olabilir; ama onun mücadelesi ve bıraktığı miras bizlere emanet. O, Filistin’in özgürlüğü ve ümmetin izzeti için mücadele eden yiğit bir komutan olarak tarihteki yerini aldı. Hasta yatağında değil elinde silahıyla, cihadın tam ortasında hayatını rahmeti rahmana emanet etti. Bizler de onun davasını yaşatmak, şehitlerin izinde yürümek zorundayız. Bu minvalde kamuoyu oluşturma, medya nöbetine sadakat gösterme, mali destek sağlama, bilinç oluşturma çabalarına destek vermeliyiz.
Şunu unutmayalım: Şehitler ölü değildir, onlar Allah katında diridirler. Ve şehadet, biz Müslümanlar için bir son değil, aksine ebedi kurtuluşun bir başlangıcıdır. Onlar kurtuldu, biz kaldık.
Allah’tan dileğimiz, bizleri de şehitler gibi imanla dolu, adaletin ve hakikatin savunucusu kullarından eylesin. Komutan Yahya Sinvar ve tüm şehitlerimize rahmet eylesin, onları cennetle mükafatlandırsın. Bizleri de onların yolundan ayırmasın.
Amin!
saitali_02@hotmail.com