DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sait Ali Ekinci
Sait Ali Ekinci
Giriş Tarihi : 27-12-2022 22:30

Ülkemizde Din Eğitimi

Din ve din eğitiminin tarihi insanlık tarihi ile özdeştir. Ülkemizde de Osmanlı eğitim kurumları, cumhuriyet sonrası farklı isimlerle devam etmiştir. Özel medreseler, yasaklı yıllarda varlığını sürdürmüş, günümüze kadar hayat bulmuştur. Din eğitim alanında yapılan modern çalışmalar genellikle batılı akademisyen, yazar ve entelektüellerin çalışmalarının etrafında şekillenmiştir. Batılı yazarların tespitleri, çevrelerindeki Hristiyan ağırlıklı çok kültürlü çevreye ait olmakla birlikte genellikle kabul edilebilir düzeydedir. Din ve din eğitimi alanında yazan ve konuşan kimselerin “Din dışı” bir yaşam ve fikirlere sahip olmaları, bu kişilerin dini ve din eğitimini anlamalarını zorlaştırmaktadır.

Din ve inanca sahip olmayan araştırmacıların unuttuğu belki de yabancısı olduğu bir şeyler var. O da dinin sadece “soyut bilgi ve inanıştan ibaret olmadığı” alanlarıdır. Din özellikle İslam, temelde üç temel üzerine kuruludur. İnanç, ahlak ve ibadet. İnanç olmadan ahlakın referansı olmaz. “Neye ve kime göre ahlaklı” olduğu problemi ortaya çıkacaktır. Sağlıklı bir inanç oluşmadan “neye, kime ve nasıl ibadet edileceği” sorunu da ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla dinin temeli “doğru inançtır.” Elbette bunun yaşı, akil baliğ olduktan sonradır. Din açısından da bu böyledir. Akil baliğ olunmadan dine muhatap olunmamaktadır.

Ancak “Din Eğitimi” dediğimiz “Kur’an-ı Kerim okumayı, ibadet etmeyi, ahlak ve adabı öğrenme ile bunların etrafındaki dini bilgilileri öğrenme faaliyeti” olan din eğitimini vermek için 14-15 yaşlarını bekleyemeyiz. Adını ve eserlerini bildiğimiz bütün büyük İslam âlimleri, 10 yaşından önce Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiş, Arapça okumayı ve anlamayı öğrenmiş, 12-13 yaşlarında insanlara “ders verecek kadar” dini bilgiye sahip olmuşlardır. Çocuklar henüz “Soyut Düşünmeyi” öğrenemedikleri küçük yaşlarda, somut davranışları, ibadetleri, önemli din kahramanlarının hayatını, dini mekânlarda buluşmayı ve bu mekânların nezaket kurallarını öğrenebilir.

Bu yaşlarda çocuklara “teorik bilgiyi dayatmaya kalkışmak” X üzerinden matematik problemini küçük çocuklara öğretmeye çalışmak gibidir. 12 yaşından küçük çocuklara “fasulye, nohut ve parmak” üzerinden din anlatılması “Gelişim Psikolojisinin Din Psikolojisi” alanının tavsiyeleri arasındadır. Din ve din eğitimi ile ilgili bilgi ve görgümüz, dedelerimiz ve ninelerimiz ile çocukluktaki din kültürü derslerimizde öğrendiklerimizle sınırlı olmamalıdır. O günden bugüne, birçok alanda gelişmeler olduğu gibi din eğitimi alanında da gelişmeler yaşanmaktadır. 1950’li yıllarda İmam Hatip ve İlahiyat Fakülteleri açıldı.

Eğitimcilerin yetişmesi, eğitimcileri yetiştirecek eğitimcilerin yetişmesi derken bu günlere gelindi. Her şey çok güzel oldu mu? Tabi ki hayır. Bu arada çocukların eğitiminde 50-60 yıl öncesine oranla çok daha fazla oranda medya ve sosyal medya hâkim oldu. Eğitim, okul-öğrenci ve aile arasındaki bir sistem olmaktan çıktı. Çok daha dominant bir etken olan medya ve sosyal medya, eğitimin her alanını etkilediği gibi din eğitimi alanını da etkilemeye başladı. Ülkemizde, din eğitiminin sorunlarından biri de “laik sistemin sınırlı imkânlarıyla” yetinmeye çalışmaktır. Laikliğin her ülkedeki serüveni, hayat hikâyesi birbirinden farklıdır.

Herkesçe bilinmektedir ki; bizdeki laiklik, yerli bir fikir değil “ithal bir ideolojidir.”  Bu nedenle, varlığını ikame etme etmek için din ve din eğitimini uzun süre askıya almış, din eğitimi üzerinde günümüzde bile etkilerini hissettiğimiz sınırlar oluşturmuştur. Bu baskı ve sınırlandırmalar, din eğitiminin kimine göre “merdiven altı” kimine göre “samimi ortamlar” diye tarif edebileceğimiz sivil kurumlar tarafından sürdürülmesini zorunlu kılmıştır. 1950 sonrası oluşan kısmi rahatlık sürecinde de “merdiven altı sistemle yetişen hocaların çabaları sonucu el yordamıyla” mesafeler kat edilmiştir. Yüzyıl önce yaşanan “mektepli medreseli” tartışması, bugün din eğitimi alanında “ilahiyatçı/gelenekçi tartışmaları” ekseninde vücut bulmaktadır.

Din eğitiminde Kur’an’ın ve Hz. Peygamberin hayat yüklü mesajlarından ilham alarak, çağın evrensel bilgi ve birikiminden yararlanarak ülkemize özgü “modern din eğitim modeli” oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu konuda, resmi ve gayri resmi engeller ve kısıtlamalara rağmen sevindirici gelişmeler görülmektedir. Nefret ettiren değil sevdiren, korkutan değil müjdeleyen, sabit fikirli değil gelişmeye açık, insanı merkeze alan bir din eğitimi düşüncesi gayemizdir. Bütün din eğitimcileri aynı fikirde ve formasyonda olmadığı gibi, tüm eğitim kurumlarından da aynı derecede sağlıklı sonuçlar çıkmamaktadır.

Ancak, düne göre bugün daha güzel çalışmalar yapılmaktadır. İlahiyat fakültelerinde “Din eğitimi, din psikolojisi, din sosyolojisi” kürsüleri kurulmuştur. Ayrıca, ilahiyat fakültesi mezunları, öğretmen olmak için eğitim fakültelerinden pedagojik formasyon eğitimi almaktadırlar. Hatta birçok ilahiyat fakültesi, artık fakülte döneminde bu eğitimi vermektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatının din görevlileri de eskiye oranla daha fazla akademik eğitime kavuşmuş, çağın yeni dilini yakalamaya çalışan kadrolardan oluşmaktadır. Bazıları ilahiyat fakültesi mezunu, bazıları özel eğitim kurumları mezunu, bazıları da hizmet içi eğitimlerle eğitim ve kültür düzeyini sürekli geliştiren kadrolara kavuşulmaktadır.

Medreselerin ve diğer sivil kurumlarımızın samimi, gönüllü, fedakâr çalışmaları “İlahiyat ve diyanetin” akademik birikimiyle ve potansiyeliyle birleştirilebilirse takdire şayan sonuçlar ortaya çıkacaktır. Çünkü resmi kurumların da ilacı olan ruh, samimiyet ve diğerkâmlık bu özel kurumların can simidir. İlim, hikmet ve basireti kuşanmış eğitimcilerin yaktığı meşale, nesillerimizi aydınlatacak, yarınlarımıza daha güvenle bakmamıza vesile olacaktır. Allah’ın izni ve yardımıyla…

saitali_02@hotmail.com

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Musa 1 yıl önce
Hocam elinize emeğinize sağlık çok güzel bir konuşma olmuş Allah sizden razı olsun hocam
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3287
  • 2FENERBAHÇE3285
  • 3TRABZONSPOR3252
  • 4BEŞİKTAŞ3248
  • 5ÇAYKUR RİZESPOR3248
  • 6RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3246
  • 7KASIMPAŞA3246
  • 8EMS YAPI SİVASSPOR3244
  • 9BITEXEN ANTALYASPOR3242
  • 10CORENDON ALANYASPOR3242
  • 11YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3240
  • 12YILPORT SAMSUNSPOR3238
  • 13MKE ANKARAGÜCÜ3237
  • 14MONDİHOME KAYSERİSPOR3237
  • 15TÜMOSAN KONYASPOR3236
  • 16ATAKAŞ HATAYSPOR3233
  • 17GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3231
  • 18VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3230
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3230
  • 20İSTANBULSPOR3216
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA